Kıymetli okuyucularım, bugünkü yazımızda sizlere iş hayatında olmasını istemediğimiz fakat engel de olamadığımız iş kazaları ve kaza geçiren i

Kıymetli okuyucularım, bugünkü yazımızda sizlere iş hayatında olmasını istemediğimiz fakat engel de olamadığımız iş kazaları ve kaza geçiren işçilerin haklarıyla ilgili açıklayıcı bilgiler vermeye çalışacağım.
Ülkemizde son yıllarda düşüş eğilimi gösterse de iş kazalarının sayıları hayli yüksektir. Türkiye, iş kazalarında Avrupa ve dünyada üst sıralarda; ölümlü iş kazalarında ise Avrupa’da birinci sırada yer almaktadır. Dünyada ölümle sonuçlanan iş kazaları ile ülkelerin gelişmişlik düzeyi arasında yakın bir ilişki vardır. Gelişmişlik düzeyi yükseldikçe ölümlü iş kazalarının oranı azalmaktadır.
Kanunlarımızda ‘İş Kazası’ Tanımı
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda iş kazası; işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen özre uğratan olay olarak tanımlanmıştır. İş hukuku anlamında iş kazasından bahsedebilmek için öncelikle kazaya neden olan olayın dıştan ve irade dışı meydana gelmesi, kaza ile zarar ve kaza ile işverence yürütülen iş arasında uygun illiyet bağının bulunması ve sonuçta işçinin maddi bir zararının bulunması gereklidir. Ülkemizde bir genelge ile hangi hâllerin iş kazası sayılıp sayılmayacağı örneklerle belirtilmiş olsa da bu örnekler sigortalı veya hak sahipleri bakımından bağlayıcı değildir. Çünkü bir olayın iş kazası sayılıp sayılamayacağı konusunda son söz yargıya aittir.
Hangi Hâller İş Kazası Sayılır?
Yukarıda verdiğimiz iş kazası tanımlarından da anlaşıldığı üzere işçi sağlığı ve iş güvenliği, büyük riskler barındıran çalışma yaşamının en temel unsurlarından biridir. Peki hangi hâller iş kazası sayılır ve herhangi bir iş kazası durumunda işçinin hakları nelerdir? Şimdi bu sorunun cevabını vermeye çalışalım. Borçlar Kanunumuza göre işveren; işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür.
Ülkemizde iş kazalarından dolayı işverenin sorumluluğu sigortalı işçinin zararını karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’ya karşıdır. SGK’ya göre sigortalı işçinin işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, emziren kadın işçinin çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, işveren tarafından temin edilen bir araçla (servis) işin yapıldığı yere gidiş geliş sırasında meydana gelen ve sigortalıyı bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaylar iş kazası örnekleri altında toplanmıştır. Bunlara ilâve olarak işyerinde geçirilen kalp krizini, işveren tarafından tahsis edilen araçla geçirilen trafik kazasını, işverenin talimatıyla iş harici bile olsa gidilen yerde meydana gelen kazayı da iş kazası örneklerine dâhil edebiliriz.
Kaza Geçiren İşçiye SGK Yardımı
İş kazası geçiren işçilere veya sigortalı işçi hayatını kaybetmişse geride kalan yakınlarına bu kaza sonucu SGK tarafından yardım sağlanmaktadır. Bu yardımdan faydalanmanın ilk şartı söz konusu kazanın, kurum tarafından iş kazası olarak tanımlanmasıdır. Aksi takdirde işçi veya yakınları bu yardımları almaya hak kazanamayacaktır. İş kazası sonrası hastaneye gidip rapor alan sigortalı işçiye geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Geçici iş göremezlik, sigortalının geçirdiği kaza nedeniyle geçici olarak çalışamama hâlidir. Bu ödeneğe hak kazanmak için sigortalı olmaktan başka şart aranmaz. Amaç ücret kaybını kısmen gidermektir. Buna ilâveten eğer sigortalı işçinin geçirdiği iş kazası sonrası meslekte kazanma gücünü en az %10 oranında kaybettiği Kurum Sağlık Kurulu tarafından verilen raporla tespit edilirse sürekli iş göremezlik geliri bağlanır. Sürekli iş göremezlik hâli de kendi içinde sürekli tam iş göremezlik ve sürekli kısmi iş göremezlik hâli olarak ikiye ayrılır. Sürekli tam iş göremezlikte sigortalıya aylık kazancının %70’i oranında bir gelir bağlanır. Sürekli kısmi iş göremezlik hâlinde ise %70 oranının iş göremezlik derecesi oranına tekabül eden miktar kadar ödeme yapılır. Şayet sigortalı işçi başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise gelir bağlama oranı %100 olarak uygulanır.
Geçirdiği iş kazası nedeniyle sigortalı işçi hayatını kaybetmişse, bu durumda geride kalan hak sahiplerine ölüm geliri bağlanır. Hayatını kaybeden sigortalının geride kalan yakınlarının ölüm aylığı alabilmesi için ölen sigortalının sağlığında belirli bir süre sigortalı olması veya belirli bir süre prim ödemiş olması gerekmez. Yani iş kazası sonrası ölümlerde, geride kalan hak sahiplerine aylık bağlanabilmesi için ölen sigortalının bir gün bile sigortasının olması yeterlidir. Babasını veya annesini iş kazası nedeniyle kaybeden ve ölüm geliri almakta olan kız çocuğunun evlenmesi hâlinde ölüm geliri kesilir fakat ölüm gelirinin iki yıllık tutarı kadar para evlenme ödeneği olarak ödenir. Ayrıca hayatını kaybeden sigortalının yakınlarına cenaze ödeneği verilir. Bu ödenek sigortalının sırasıyla eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa anne ve babasına, o da yoksa kardeşlerine verilir.