Toplumda yaşanan ekonomik göstergelerin olumsuzluğu ve işsizlik oranlarının artması dolayısıyla borçlu insan sayısınd

Toplumda yaşanan ekonomik göstergelerin olumsuzluğu ve işsizlik oranlarının artması dolayısıyla borçlu insan sayısında da maalesef önemli artış oluyor. Bu bağlamda para borcu dolayısıyla hürriyeti bağlayıcı ceza verilip verilmeyeceği konusu gündeme geliyor. Bugünkü yazımda, icra takiplerinden dolayı borcunu ödeyemeyenlerin hapis cezası alıp almayacaklarına dair açıklamalarda bulunmaya çalışacağım. Umarım merak edilen sorulara cevap olur.



Anayasal Düzenleme



Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS), Şahsiyetin Korunmasına İlişkin Ek Protokolü 1. maddesi “Hiç kimsenin akdi yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı hürriyeti kısıtlanmaz.” hükmünü içermektedir. Bu kapsamda hukukumuzda, 2001 yılında yapılan değişiklikle Anayasamızın 38. maddesine bu hususta bir hüküm eklenmiş ve eklenen hükümle borçtan dolayı hapis cezası verilmesi kaldırılmıştır.



Anayasamızdaki hüküm gereği; “Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.” Buradan hareketle, genel bir ifadeyle kişilerin para borçlarından dolayı hürriyeti bağlayıcı ceza almalarının veya hapse girmelerinin mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Yani oturduğu evin kirasını ödeyemeyen borçlu kiracı veya bankadan çektiği ihtiyaç kredisini ya da kredi kartı borcunu ödeyemeyen borçlu şahıslar bu borçlarından dolayı icra takibine maruz kalsalar bile neticede borçları dolayısıyla hapse girmezler.



Her ne kadar AİHS ve T.C. Anayasası’nda kişilere para borçlarında dolayı hapis cezası verilemeyeceği hükmü düzenlenmişse de Türk İcra İflas Hukuku’nda bu kuralın bazı istisnaları vardır. Aşağıda belirteceğimiz istisnai durumlarda borçluya borcunu ödemediğinden dolayı değil, yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmemesinden veya taahhüdün ihlalinden dolayı hürriyeti bağlayıcı ceza verilmektedir. Bu konuda Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu da istikrar kazanmış içtihatlarıyla, cebri icranın etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla kanunda düzenlenmiş hâllerde hapis cezası verilebileceğini öngörmektedir.



Hapis Ceza Verilebilecek Hâller



İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) “Cezai Hükümler” başlıklı 16. babında yer alan 331 ila 345. maddeleri arasında İcra Ceza Mahkemesi tarafından hangi hâllerde disiplin veya tazyik hapsi verileceği konusu düzenlenmiştir. Buna göre İİK çerçevesinde aşağıdaki durumlarda hapis cezası verilebilecektir:



Nafakaya ilişkin karara uymayan nafaka yükümlülerine,



Ödeme taahhüdünü ihlal eden borçlulara,



Mal beyanında bulunmayan borçlulara,



Alacaklısını zarara uğratma kastıyla mevcudunu eksiltenlere,



Aczine kendi fiiliyle sebebiyet verenlere veya vaziyetinin fenalığını bilerek ağırlaştıranlara,



İflas ve konkordato işlerinde hususi menfaat temin edenlere,



Ticari işletmelerde kanuni sorumluluğunu yerine getirmeyen yöneticilere,



Konkordato işlemlerinde hileli tutum ve davranış sergileyerek zarara sebebiyet verenlere,



Müflisin mallarını vermeyenlere,



Kendisine teslim edilen malları vermeyenlere,



Ticareti usulüne aykırı terk edenlere,



Gerçeğe aykırı beyanda bulunanlara,



Beyandan sonra mal ve kazançta olan değişimleri bildirmeyenlere,



Çocuk teslimi emrine muhalefet edenlere,



İcra dairesince teslim edilen taşınmaz veya gemiye tekrar girenlere,



Bir işin yapılmasına veya yapılmamasına ilişkin ilam hükmüne ve irtifak haklarına ilişkin ilama uymayanlara,



İhalede vaat olunan yarar karşılığında artırmadan çekilenlere.