Uzak Şehir

“Başka türlüsü mümkün mü?”

Uzzak Şehhir

Nare’nin kendini vurmasıyla birlikte Albora ailesinde dayanılmaz bir acının kapıları açıldı. Cihan kardeşini kaybetme korkusuyla sınanırken Sadakat de kendi vicdanıyla baş başa kaldı. Nare & Şahin aşkının en fedakar tarafı hep Nare oldu. Bugüne kadar Şahin’in hep aşkının önüne ailesini, imkansızlıkları koyduğunu gördük ama Nare aşkını yaşatabilmek için kendi canından bile vazgeçti.

Nare’nin vurulması sadece bu aşkın imkansızlığını değil, aynı zamanda başka bir çemberin halkalarını açmış oldu. Acilen karaciğer nakli gereken Nare’ye Fidan’ın kan grubu uyarken onun Nare’yi ölüme terk etmesi ikilinin aşkına büyük bir darbe vurdu. Fidan bu aşka ne kadar düşman olursa olsun Sadakat kadar düşman değildi. Seyircinin kalbinde bir yer edinmişti. Yaptığı buhareketle birlikte hem oğlunu kaybetti hem de ileride aynı duruma kendi düştüğünde Sadakat’in de ona aynı acımasızlıkla gideceğini görmüş olduk.

Bugüne kadar Uzak Şehir de söylenen repliğin ya da izlediğimiz bir olayın nedensiz olduğunu görmedik. Gülizar Irmak’ın bugüne kadar ilmek ilmek işlediği, naiflikle yazdığı, sağlam temeller üzerine kurduğu güçlü bir senaryosu var. Ve biz her şeyden önce bu dizinin imkansız aşkına ve kuvvetli hikayesine vurulduk. Nare’nin vurulduktan sonra yaşayacağı değişim de mihenk taşı olacaktır. Hele Özkan’ın kendi canı pahasına Nare’ye ciğerini vermesi artık onun Nare’nin hayatından zor çıkacağını gösterdi. Özkan’ın fedakarlığı Nare’nin hayatında bir yük olarak kalacak.

Fikriye’nin Halis’le sakladığı geçmişi Boran’ın bir türlü sıra gelmeyen ölümünün ardındaki sır perdesini araladı. Fikriye, Halis’in onu öldürmek istemesinden sonra Boran’ın kazaya kurban gitmediğini anlamış oldu. Koskoca Albora ailesinin 20 küsur bölümdür kendi haline bıraktığı Boran’ın şaibeli ölümü Fikriye’nin ısrarla peşine düşmesiyle sonuçlanmış oldu. Şimdi soru işareti Halis’in arkasındaki isim. Umarım buradan Boran’ın hiç de Alya’nın bildiği gibi bir hayatının çıkmadığını görürüz. Boran’ın vefakar eş olma yolundaki emin adımları Cihal aşkının yoluna mayın diziyor.

İlk zamanlarda Alya’nın canavar olarak gördüğü Cihan’ın şimdi onun üzüntüsü hafifletmek için yaptıkları da dikkatimizden kaçmadı. Bir bölüm önce çorba yaparsan bana da ayır demişti. Alya en zor anında elinde bir kase çorbayla geldi. Şimdi bu sırrın da aydınlanmasından sonra aralarındaki kırık köprülerin bir bir onarılacağını düşünüyorum.

Kaya ve Zerrin’in imkansız aşkına bir de bebek eklendi. Bu çocuğun Demir’e baba diyerek büyüyeceğini bilmek çok üzüyor, ama başka türlüsü de mümkün görünmüyor. Zerrin bebeği Kaya’ya söylese bile Demir onları bırakmaz. Kaya ve Zerrin’in aşkı yeni bir kan davasını körükleyebilir.

Cihan abisinin katilini bulmak için hapse, Halis’in koğuşuna giriyor, ama gerçekleri öğrenen Sadakat’te boş durmuyor. Ben bu bölümde bazı aşksal durumların netleşeceğine daha çok güveniyorum. Büyük aşkı bekleyen fandom sakin olun ve kemerlerinizi bağlayın

Eşref Rüya

“Her şey bir rüyaydı.”

Eşref Rüyaa

Nisan’ın Eşref’in dudaklarına yapışmasıyla birlikte gerçek olamayacak bir an yaşanır. Eşref Rüya’dan sonra ilk kez aşık olmuş, Nisan ise bu hamlesiyle kabul etmese bile ikisinin arasında sönmeyecek bir ateşin kıvılcımını çakmıştır. Bu büyülü an Ömer’in vurulma haberiyle bozulur. Eşref ve adamlarına yapılan saldırıda Ömer’in sakat kalması intikam ateşini daha da harlar. Kadir’in Eşref’i yetimlerin başından düşürmek için yaptığı plan ters tepti. Çok fazla su gemiyi nasıl batırırsa Kadir’in içindeki hırsta daha çok hata yapmasını sağlıyor.

Nusret’in oğlunun intikamının yanına bir de yanan mallarını ekleyince daha aşiret reisiyle Eşref Tek arasında çok savaş çıkacağa benziyor, ama bu savaşta kimler arada kalacak?

Eşref, Nisan’ın Rüya olduğunu bilmeden ona olan hislerine yenik düşmek üzereyken Gürdal ve arkadaşları bu aşkın filizlenmesine izin vermedi. Bir kere kan sızmaya başlarsa kurtlar kokuyu alır. Kalbin ritmi bozulursa artık Eşref Tek, tek olmaz kaybedecek çok şeyi olur. Herkes bu öpücüğün ikili arasında yeni bir başlangıca gebe kalacağını düşünürken arkadaşlarının da üstüne gelmesiyle Eşref Nisan’la olan yakınlığını bıçak gibi kesti attı.

Bu durum Nisan’la Eşref’i ayırmaya yeter mi? Bence Eşref’i daha çok Nisan’a yakınlaştırdı. Nisan, farkında olmadan Eşref’le olan öpücüğün etkisindeyken onun hayatındaki gerçeklerle yüzleşti.

Nisan’ın Eşref’i kaybetme korkusuyla ona bir adım daha yaklaşacağını bugün televizyon seyircisi olan herkes bilir. Bu sene ekranın en favori köşesi “İmkansız aşk” bir aşk ne kadar imkansız olursa reytingler o kadar artıyor. Müslüm’ün Irmak’a olan platonik aşkı gibi…