Beyoğlu'nda 6 kişinin hayatını kaybettiği 81 kişinin yaralandığı terör saldırısının etkisi hala devam ediyor.

Olay günü can veren vatandaşlarımızın ruhu şad olsun !

Bir taraftan acımızı yaşarken diğer taraftan da aslında bu yaşanan vahim olayla karşılaşmamızın nedenlerini düşünür olduk.

Aslında çok da düşünmeye gerek yok.

Türkiye son 10 yılda birçok terör saldırısına maruz kaldı. Her bir saldırıdan ders alan ve olayları detaylıca inceleyen emniyet ve istihbarat güçlerimize ayrıca sonsuz şükranlarımı iletiyorum.

Ancak böylesine her cepheden hedef olan bir ülkenin sınırlarını korumada , ülkesine giren çıkan şahısların incelenmesinde daha çok dikkatli olması gerekiyor.

Bu yüzden özellikle son zamanlarda üstünde durduğumuz bir gerçek var;  mültecilerin ellerini kollarını sallaya sallaya ülkemize girmeleri ve artan mülteci nüfusunun ülkemize verdiği zarar …

Bu yüzden bir çok uluslararası ilişkiler uzmanı, akademisyenler ve ben de dahil olmak üzere gazeteciler Türkiye ile Suriye ilişkilerinin bir an önce düzelmesi gerektiğini savunuyor.Bataklık olmuş, her ülkenin ajanlarının ve terörist gruplarının kol gezdiği Ortadoğu bölgesinin istikrar kazanması için ivedilikle Türkiye,  Esad Yönetimi ile ilişkilerini revize etmelidir.

Bombalı saldırıyı gerçekleştiren Suriye uyruklu terörist Ahlam Albashır, 4 ay önce başka bir teröristle birlikte Türkiye'ye giriyor, kimlikleri belli olmasın diye karı-koca rolü yapıyor ve bir tekstil atölyesinde çalıştıkları ortaya çıkıyor.

Beyoğlu’ndaki vahim durumu gerçekleştirmeden önce keşif için Suriyeli taksici ile birlikte çalışıyor ve gerçekleştiği gün de aynı şekilde o taksici ile birlikte hareket ediyor.

Ülkemizin içinde olduğu tehlikeye bakar mısınız ?

Her nereden olursa olsun bağımsızlığımıza  ve egemenliğimize zarar vermeye and içmiş hainlerin varlığı, bizleri ve ülkemizi daha güçlü ve dirayetli kılmalı. Ancak bunun içinde gözü açık bir şekilde gaflete düşmeden hareket etmemiz gerekiyor.

Konu artık mültecilerin varlığının vermiş olduğu ekonomik,kültürel, sosyolojik ve psikolojik zararlar değil. Aslında ilk başından beri ülkesini seven her insanın düşüneceği gibi  mülteci meselesi ; milli egemenliğimize ve milli güvenliğimize zarar vereceği korkusuydu.Mülteci kılıklı teröristlerin bu denli yakınımıza gelmelerine, İstanbul’un göbeğinde kanlı saldırı gerçekleştirmelerine nasıl izin verdik ? Bence bunu da düşünelim .

Son olarak sadece Suriyelilerin değil , ayrıca Afganların, Pakistanlıların hatta ve hatta Ukraynalı ve Rusların da bu denli ülkemde rahatça gezmelerinden ve hiç bir güvenlik önlemi almadan şehrimde, mahallemde,apartmanımda yaşanmasından bir Türk vatandaşı olarak rahatsızım.

Globalleşmeyi modernleşme sanan safsata severler, elbette bu sözlerime karşı çıkacaktır. Ancak ülkemin ve vatandaşımın güvenliği herşeyden önce gelir.

Terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ruhu şad olsun. Türkiye’nin başı sağolsun.