Sevgili okurlar; ben Yılmaz Özdil’i tanımam, o da beni tanımaz. Birçok insan gibi ben onun Atatürkçü düşüncesine ve yazılarına hayranım, o kadar. Türkiye’mizde öyle basın emekçileri var ki yeri asla doldurulamaz. Huzur içinde uyusun rahmetli Bekir ağabey (Bekir Coşkun) aramızdan ayrıldı. Bu ülkeye bir daha bir Bekir Coşkun gelir mi? Gelmez. Böyle kalemini satmayan insanları yüz yılda bir bulamayız. Rahmetli şiir gibi yazı yazardı. Anlatmak istediği şeyi öyle kısa, öyle öz, öyle akıcı anlatırdı ki onun yazılarını okurken edebi diline ve üslubuna hayran olurdum. Onun yazılarını okumak bir zevkti. Okurken hiç bitmesin isterdim. Diyeceksiniz ki başka yazar mı yok. Var tabii. Emin ağabeyim (Emin Çölaşan) var. Özdemir ağabeyim (Özdemir İnce) var. Rahmi Turan var. Merdan Yanardağ var. İsimlerini saymakla bitiremeyeceğim yeri doldurulamayacak değerli kalemler hala var. Ve bu insanlar kolay yetişmiyor.

Ama aramızda olmayan bir Yılmaz Özdil var. Ne oldu? Sözcü ailesinde neler yaşandı? Tabii bir okuyucu olarak merak ediyorum. Sözcü ailesi Yılmaz Özdil’i nasıl küstürdü? Yılmaz Özdil yazılarından tanıdığım kadarı ile öyle kolay kolay küsecek bir insan değil diye düşünüyorum. Arada her ne varsa var. Olay nedir ne değildir, bunlar bir okuyucu olarak bizi fazla ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren Yılmaz Özdil’in yazıları. Ben şahsen her sabah onun yazılarını okumadan işime başlayamazdım. Yılmaz Özdil gibi bir insan nasıl yazmayı bırakır hala anlamış değilim.

Ayrıca şu da bir gerçek. Sözcü ailesini, Fatih Portakal olayı için tebrik etmek istiyorum. Fatih Portakal’ı tekrar yayın hayatına dahil ettiler. Fatih Portakal’ı ekranlarda görmek çok güzel. Nasıl ikna ettiler bilmiyorum ama çok isabetli bir iş olmuş. Fatih Portakal’a hoş geldin diyip yayın hayatında başarılar diliyorum. Umut ederim Yılmaz Özdil ile de bir orta yol bulunur.

Ülkemizin yaşamakta olduğu şu zor dönemlerde Yılmaz Özdil gibi kalemini satmayan gazetecilere çok ihtiyaç var. Unutmayın, bize darbeci eli öpen, üstelikte cemiyet başkanlığı yapmış şeyhül muharririnler lazım değil. Bize gerçek gazeteciler lazım.