Malumunuz 2023’e birçok olumsuz doğa olayları ile başladık. Daha yaralarımızı saramadık. Deprem enkazının kalkması, depremzedelerimizin bir an önce iyi bir ortamda hayatlarını idame ettirmesi için ülkece canla başla çalıştık ve çalışıyoruz. Ama bu hemen olacak bir şeye de benzemiyor. Sorunlar yavaş yavaş el birliği ile çözülecek. Ölenlere tanrıdan rahmet diliyorum, kalanlara da sabır. Bu acılar kalemle anlatılacak gibi bir şey değil. Allah bir daha tekrarını göstermesin.

Ben burada dikkat edilmesi gereken bir hususa değinmek istiyorum. Havalar ısınıyor, önümüz yaz. Deniz mevsimi geliyor, birkaç ay sonra plajlarımız insanlarla dolup taşacak. Malum ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili. Maalesef bu denizlerimizi yeteri kadar temiz tutamıyoruz. Onun için de ekonomik olarak denizlerimizden maksimum verimi alamıyoruz. Denizlerdeki canlı yaşamını çok iyi korumamız gerektiğini ya bilmiyoruz ya da bilmek istemiyoruz. Balık çeşitliliği her geçen gün azalıyor. Neredeyse yok olma seviyesine geldi. Eskisi gibi şehir kanalizasyonları, fabrikaların zehirli atıkları artık denizlerimize akmıyor. Yöneticilerimiz bu konuda daha bilinçli hale geldi. Bunlara önlemler alındı fakat yeterli olmuyor. Denizleri kirleten sadece şehirlerimizin ve ilçelerimizin kanalizasyon atıkları değil. Teknelerin, gemilerin sintine atıkları, duyarsız insanların vurdumduymazlığı, ufak tefek bir sürü şeyler bir araya gelince deniz yüzeyinde ve deniz tabanında çöp yığınları oluşuyor.

Denizlerin çok iyi korunması gerektiğini bilen ya da bilmesi gereken balıkçılar, turizmciler başta olmak üzere denizle uğraşan insanlardır. Denizlerimizi temiz tutmalıyız ki ondan gerekli verimi alabilelim. Avrupalı deniz yaşamını canlı tutabilmek için devriye botları ile sürekli kontrol ediyor. Balıkçı teknelerine yaklaşıp kendisini yandan bağlıyor ve balıkçının tuttuğu balığı ölçüyor. O balıkçı standart dışı balık avlayınca da yazıyor cezayı.

Şimdi soruyorum size, bizim denizlerimizde böyle kontroller ne sıklıkta yapılıyor? Girin bizim limanlarımıza örneğin yat limanlarına, balıkçı barınaklarına sadece limanların içine bakın, açık denize çıkmaya gerek yok. Teknelerin bağlı bulunduğu alanları şöyle bir dolaşın. Her taraf çöp dolu. Çöpler teknelerin arasını kapatmış. Burada konaklayanlar hepsi deniz insanı. Yaşadığı yere böyle bakan insan denizdeki canlı yaşama ne gözle bakar?