ABD Suriye'den geri çekilme kararını açıkladığından beri tüm TV tartışma programlarında konu ele alınıyor. ABD'nin
ABD Suriye'den geri çekilme kararını açıkladığından beri tüm TV tartışma programlarında konu ele alınıyor. ABD'nin Türkiye'nin gerçekleştireceğini açıkladığı yeni askeri harekata ilişkin tepkileri de aynı programlarda tartışılıyor. Ancak ABD başkanının direkt ağzından "İŞİD ile mücadeleyi Türkiye'ye bırakıyoruz" şeklinde ki açıklamasını Suriye'ye geri dönme planının bir parçası olarak değerlendirilmemektedir. ABD'nin Irak'ın işgalinde olduğu gibi kendine göre en uygun zamanda geri dönmek için ortam oluşturma çalışmalarına başlayacağı kesin. Bunun içinde yine kendi oluşturduğu ve güdümünde tuttuğu terör örgütlerini kullanacak. Irak'ta olacağız ve gerektiğinde dönebileceğiz açıklaması ile sinyalini verdiği yeni planı için start şifresi İŞİD.
ABD'nin Arap baharı adı altında Suriye'de de kendine uygun yönetim kurma ve Suriye'nin kuzeyinde Irak'ta olduğu gibi kendisine ve İsrail'e bağlı Kürt yönetimi kurma planları önemli bir sekteye uğradı. Bunun en önemli nedenlerinden biri Rusya'nın Akdeniz'de var olma kapısı olan Suriye'yi kaybetmek istememesi. İran ise hem en sağlam müttefikini destekliyor hem de sıranın kendine gelmemesi için bölgede. Bu iki ülke dışında gerek petrol gerekse dünya sahnesinde daha güçlü yer almak isteyen Almanya gibi pek çok aktör fiilen Suriye'de. Türkiye ise ABD'nin Kürt yönetimi planı karşısında en büyük engel olarak tavrını çok sert ve askeri olarak ortaya koymuş durumda ve koymaya devam edecek. Tüm bu gerçeklikler ortada iken ABD geri çekildiğinde sahanın boş kalmayacağının farkında. Milyarlarca dolar harcadığı Suriye projesinde kaybeden taraf olmayı kabul etmesi veya projeyi uzun süreli rafa kaldırması da söz konusu olamaz.
Projesine devam edebilmesi için Suriye'nin kaos ortamına sokularak devletsel olarak değil ama terör örgütleri aracılığı ile bölünmüşlüğünü devam ettirmek zorunda. Esad'ın ülkenin tamamına hakim olduğu bir an projenin çöküşü demek. Rusya tamamen Suriye'nin her yerine yerleşecektir. ABD kendi oluşturduğu canavar olan İŞİD'in zincirini her açıdan daha güçlenmiş ve yerine göre daha vahşileştirilmiş olarak gevşeterek planını uygulamaya koyacak. Dünya kamuoyuna ise biz çekildik işte olanı gördünüz şeklinde açıklamalar yaparak ABD'nin bölgeden çekilmesini isteyenleri suçlayacaklar. Tabi ki aynı açıklamaların içinde Türkiye'nin IŞID ve diğer terör örgütlerine karşı oluşturdukları Kürt güvenlik güçlerine yaptığı askeri harekatların oluşan kaosta etkisinin büyük olduğunu vurgulayacaklar.
HTŞ ilk olarak El-Nusra Cephesi adı ile ABD'nin İncirlik üssünde Esad rejimine karşı eğit-donat projesini ilk birliğini ortadan kaldırması ile gündeme gelmişti. ABD'nin en uluslararası saldırı ve 11 Eylül saldırısı taşeronu El-Kaide'den ayrıldığını açıklayan terör örgütü yeni adı ile oldukça güçlenmiş olarak tamda ABD çekilme kararını fiiliyata döktüğü anda yeniden sahneye çıktı. Sessiz kaldığı bölgesinde Türkiye ile birlikte Münbiç harekatına katılmaya hazırlanan ÖSO'ya saldırdı. İdlib ve çevresine dair istemlerde bulundu. Bu istemleri elbette saldırının kılıfı. Asıl amaç ÖSO ve Türkiye'ye bir gözdağı vermekti. Münbiç'e yürürseniz biz buradayız. Hemen gerekli açıklama bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yapıldı. YPG'yi ve bize karşı oluşturulan diğer tüm terör örgütlerini yok etmeye hazırız denildi. ÖSO HTŞ'nin saldırısı Münbiç harekatını olumsuz etkilemeyecek açıklamasını yaptı. Ama ABD'nin yeni versiyon kurduğu bu örgütü bize ve ÖSO'ya karşı YPG yararına kullanacağı kesin. Yabancı medya kaynakları HTŞ'nin komuta kadrosunun Mısır ve Irak ordusundan ayrılan subaylar tarafından devralındığını yazdı zaten. Örgütün askeri kadrosu 20.000 kişiye çıkmış durumda. Peki bu nasıl oldu. Eğitim ve silah olarak bir anda mı bu kadar güçlendi. Elbette hayır. İŞİD'in Irak ve Suriye'de bazı bölgelerden sözde anlaşmalar ile ABD tarafından silahları ile geri çekilmesine göz yumulduğunu herkes biliyor. Örgüt Suriye'de küçücük bir alana sıkıştığında herkes İŞİD nereye gitti diye sormaya başladı. Adresin ilk kısmı belli oldu. HTŞ yapısı içine girdiler. Giren kısım İŞİD içinde ki Suriyeli ve diğer yerel Arap unsurlar. Yani İŞİD bünyesindeki varlıkları ile HTŞ'ye geçişleri dikkat çekmeyecek kısımlar oldu. Bunlar silahları ile birlikte HTŞ yapısını güçlendirdiler. Diğer kısım ise ABD tarafından Afganistan ve Mısır'a taşındı. Bu kesim ABD çekilmesini tamamen tamamladığında tekrar Suriye'ye dönüş yapacak. Canlı bomba saldırıları dahil her türlü vahşet ile ortalığı kaos ortamına sürükleyecek olan kısım bu geri dönecekler olacak.
Türkiye askeri ve siyasal olarak taktiksel bir yaklaşım olarak zor oyunu bozarı bir kez daha ortaya koymalıdır. Rusya ABD'nin amacına ulaşma ihtimaline karşı YPG ile arasını sıcak tutma çabasında olsa da Türkiye her açıdan onlar için çok daha önemli. Rusya ve İran ile bir araya gelerek Esad ile ÖSO arasında görüşmeleri çözüm odaklı olarak hızlandırmalıdır. Liderlerin ego tatminlerini sıfırlayarak Suriye'de özerk devlet yapısının asla oluşturulmasına müsaade edilmeyeceğini vurgusu ile ABD'ye en büyük darbe indirilmelidir. Ana hatların imzalanacağı ülkenin genelinde istikrarı getirecek imzalanacak anlaşma ile ABD'siz bu sorunun çözümü tüm dünya'ya Ortadoğu'daki ABD varlığının sorunun asıl kaynağı olduğunu gösterecektir. Rusya'ya ABD'nin Ortadoğu'da amacına ulaşmasının ardından sıranın Orta Asya'da bulunan Rus Çıkarlarına geleceğinin tekrar hatırlatılması yerinde olacaktır. Askeri olarak ise Esad güçleri ve Rusya ile HTŞ'ye karşı ortak harekat yapılması. Bu harekat bizim ÖSO ile Münbiç üzerine yapacağımız harekat ile aynı zamanda başlamalıdır. Yani ABD henüz çekilmemiş iken. Böyelikle ülke dışında tuttuğu İŞİD unsurları için gerekli vakti bulamayacaktır. HTŞ'den altına alınan bölgeler Esad yönetimine devredilerek karşılıklı güven sıkıntısına yer verilmemelidir. Bu harekat ABD'nin İŞİD'i tekrar önemli bir güç olarak Suriye sorununun içine sokmasına engel olacaktır.
Günün Sözü : Yılanı öldürmek için taşı kaldırmak gerektiğinde elini taşına altına koymaktan çekinir isen baştan kaybedersin. Elbet ellerini korumak için tedbir var.
