Saldırı gerçekleşti. ABD  El-Kaide videosunu servis etti. Saldırganlardan ikisin

Saldırı gerçekleşti. ABD  El-Kaide videosunu servis etti. Saldırganlardan ikisinin Afganistan'a gidip geldiği açıklandı. Onlar delilleri verdi FETÖ kadroları dosyayı bu şekilde kapattı. Hatta dönemin ABD büyükelçisi çok küstahça bir açıklama yaparak saldırıda ölen bizim polislerimiz olmasına rağmen "Türkiye hala müttefikimiz dedi." Dönemin başkonsolosu açıklama yaparak şehit olan polislerimizin ailelerini ziyaret edeceklerini ve her zamanki bonkör ABD maskesi ile para yardımı yapacaklarını açıkladı.



ABD konsolosluğu gibi önemli bir yerin korumasına profesyonel polisler verilir. FETÖ oraya yeni mezun acemi talim dışında silah kullanmamış polisleri koydu saldırı zamanında . Saldırı günü orada görevli trafik polisleri dahi acemi yeni mezunlardı. Bu bir tesadüf müydü. Tabi ki de hayır. Onları oraya propaganda ve inandırıcılık için özellikle seçerek gönderdiler. Herkes şehitleri gündem edecekti. Diğer bir konuda içeriden ateş edilen ama dışarıdan kurşun geçirmeyen camlar mevzusu idi. Böyle önemli bir mevkiye saldırıda sonra bu camlar takıldı.Polislerin üzerinde çelik yelek bile yoktu. Bir TV kanalında yayınlanan haber porgramına canlı bağlanılan bir çocuğun "Saldırganın biri polislerin kafasına kalbine sıktı" şeklinde ki anlattıkları saldırganların gangster dizisinde oynar gibi rahatça işlerini yapabilmeleri için gereken her şeyin hazırlandığını anlatmaya yetiyor idi. Saldırı görüntülerini seyreden dönemim İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah bile böyle bir şey olamaz demişti. Cerrah saldırıdan kısa süre sonra herkesi şaşırtan bir kararla o dönem ikinci sınıf il olarak derecelendirilen Osmaniye Valiliği'ne atandı. Ortada yalnızca o dönem ki miting ve gösterilerde yetersizlik şeklinde iddialar vardı Asıl nedenlerinden biride bu olayın üstüne gitmek istemesi idi. Cerrah FETÖCÜ değildi.Saldırıda yaralı kurtulan Trafik Polisi mi bu bahsedilendi bilemiyorum ama saldırıya müdahale etmeye çalışan bir polisin yaralı kurtulup daha sonra özel bir birime alındığı da yine saldırı hakkında ki duyumlarımdandı.



2012 yılında yaşanan okullarda yaşanan bozuk süt dağıtımını biliyorsunuz. Dağıtımı yapılan sütlerin görüntü olarak dağıtılan kısmı haricinde dağıtılan kısmının bozuk olduğu ve çocukların hayati tehlike geçirmesine neden olduğu görüldü. Türkiye'nin her yerinden yüzlerce öğrenci hastanelere götürüldü. Süt dağıtımı yapan bütün firmaların çocuklara bozuk sütün nasıl bir zehre dönüştüğünü bilmelerine rağmen çekinmeden bozuk sütleri dağıttığı anlaşıldı.



Dönemin Sivas Valisi "Ben böyle Vali"yi alnından öperim" demiştim bilgimiz dışında dağıtılan ikinci kısım sütlerin bozuk olduğunu anladık açıklaması her şeyi anlatmıştı. Burada olayın en korkunç yüzü çocukların zehirlendiği duyulur duyulmaz daha sütler hakkında inceleme yapılmadan telaşlı bir üslupla "O çocuklar süte alerjisi oldukları için rahatsızlandılar" açıklaması ile olayı en üst mevkiden örtbas etmeye çalışması idi. Fetöcü kadrolar tarafından devamında da "Aşırı süt içtiler ondan" diyerek bu insanlığa sığmayacak söylemlerle savunmaya devam edildi.



Bu olayda da uzmanlar açıkladılar :



Besinlerin fizyolojik rahatsızlıklar kusma, ishal, mide bulantısı, karın ağrısı, alerji yapma dışında psikolojik olarak etkisi söz konusu olmaz. Çocuğun hiç tanımadığı yiyecek olursa belki ama sütü hemen her çocuk tanır.



Yüzlerce çocuk zehirlendi bu olayda. Psikolojik yada aşırı süt içme savunması kadar saçma bir savuma kimse bize bir şey yapamaz anlayışının bir ürünü idi.



Kamuoyu baskısı sonucu açılan soruşturma sonucunda okullarda süt dağıtımında bulunan firmalara kesilen trajikomik para cezalarının tek olumlu yanı bozuk sütlerin çocuklara dağıtıldığının resmen kabulü olmaları idi.



Yazı dizimin devamında bu olayı anlatmaya devam edeceğim.



Günün Sözü: Kötünün en zayıf oldu ana kendini en güçlü hissettiği andır. Kimse bana veya bize bir şey yapamaz anlayışı artık büyük benliğini kaplamıştır. Göstere göstere hiç çekinmeden ne dersem öyle anlaşılır öyle oldu denilir veya olur anlayışı ile yaşamaya başlar artık.