Günlük trafikten ne kadar yıldık ve ne kadar şikâyet ettik. Peki ya aklın trafiği ne olacak? Aklın trafiği de yormaz mı bizi? 

Hayatın hengâmesinde kafamızın ve yapacaklarımızın yoğunluğuyla o kadar meşgulüz ki aklımız da zaman zaman bunaltmakta bizleri.

Diğer yandan dönem itibariyle fazla uyarıya maruz kalmak da aklın trafiğini yoğunlaştırmakta. Bir şeyleri düşünürken birden alakasız başka bir konuyu düşünürken bulabiliyoruz kendimizi; sosyal medya azizliğiyle. 

Kendi tasalarımızın yanında dünyayı da dert ediniriz ve beynimizi sürekli çalışan bir fabrika gibi meşgul ettiğimiz de bir gerçek.  

Sakinlik ve dinginlik insanın yapısında olmayan olgular ki en ufak bir terslikte paniğe kapılmamız olası. 

Günlük trafik aklın trafiğiyle boy bile ölçüşemez derece genelde. Bu da engelleyebildiğimiz bir şey de olmaktan çıktı. 

Gün içerisinde ne kadar şeye maruz kaldığınızla alakası olsa da genelde olan olmayan her şeyi düşünmekten kaynaklı olabilir aklın trafiğinin yoğunluğu. 

Bazen durup bir an dinlenme ve her şeyi unutma ihtiyacı hissettiğimizde ise ne kadar anlamsız geliyor; bizi zaman zaman bunaltan tasalar. Bezen çok basit çözümü olan şeyler için bile beynimizi fazla yorduğumuzu fark etmemiz mümkün. 

Belki de insan olarak kendimizi tanıyamadık ve çözemedik henüz. Ufak bir öncelikler listesiyle aşılabilecek tasalar ve kendimizi rahatlatmanın ve sakinleştirmenin yöntemlerini bulabilmemiz mümkün. 

Aslında akıl trafiği de genel olarak bize ve kendimizi nasıl organize ettiğimize bağlıdır. Belki abartacak kadar da büyük ve aşılamayacak bir safha yok önümüzde ama gözümüzde büyüterek aşılamaz engellerle dolu görmemizden kaynaklanır biraz da bu trafik. 

En iyisi mi önce öncelik planlaması yapıp, konular üzerindeki yetkinliğimizi düşünüp; kendimizi de aklımızı da yormadan neyi nasıl halledebileceğimizi bulmakta olabilir çözüm.

Aman akıl trafiği de olsa dikkat edin; fikir çarpışmaları arasında kalmamaya.