Birbirimize benzeseydik hayat çekilmez olurdu sanırım. Diğerinin aynısı yüzler, kişilikler ne kadar da sıkıcı olurdu düşünsenize.

Her insanın kendine has bir yüzü ve kişiliği var. İyi ki de böyle. Belki katlanamazdık birbirinin aynı, fabrikasyon yüzlere.

Parmak izi gibidir her insan da. Kendine özgü ve diğerlerinden farklıdır.

Bir standardı da yoktur ayrıca. Bir göz illaki büyük mü olmalı mesela? Küçük veya çekik olamaz mı? Olursa da o kişiyi diğerlerinden ayıran güzel bir özellik olmaz mı?

Çocuk annesine, kardeş diğerine birebir benzeyemez. İkiz doğanlarda bile belirleyici özellikler vardır birbirinden ayıran.

Hem neden belli bir standart olsun ki… aynı serinin başka fonksiyonları gibi oluruz zaten belli bir standartta olsaydık.

Çeşitlilikler ve farklılıklar değil mi zaten bizi biz yapan en büyük unsurlardan biri. Bir diğerine benzemesin ki farkındalıklar, farklılıklar ve farklı renkler ortaya çıkabilsin.

Dünya belli bir jenerasyonu görmek için fazla büyük. Her zaman bir diğerini görmemiz gerekli ki biz de farklılaşabilelim.

İnsan davranışları da böyledir. Elle sayılabilecek kadar insan davranışı olsa da her insanda farklı oranda ve farklı şekilde yaşanır.

Her insanın yüzünde de her duygu farklı bir biçimde karşısındakine ulaşır. Aslında yüzlerimiz de çok şey söyler. Yaşadığı hisleri çok saklayabilenler yoktur sanıyorum. Olan da zaten tiyatrocudur.

Yüzümüzden anlaşılır çoğu zaman, kelimeleri kifayetsiz bırakacak kadar hislerimizi.

Güzeldir vesselam kendine has olmak.