Ekseriyetle sosyal medya dediğimiz mecrada hesaplarımız var, paylaşımlar yapıp yapılmış paylaşımlara dair beğeni tuşuna ya da alakalı seçim tuşlarıyla, beğendim, çok beğendim muhteşem, aynı düşünüyorum yanındayım, inanılmaz enteresan, üzüldüm hüzünlü acı verici, kızgın saçma berbat gibi düşünceleri ifade eden emojilerle anlık yorumlamamızı ekliyoruz. Dikkatimi cezbetmişti ama tam manasıyla incelememiştim, inceledim binlerce paylaşıma dair kontrolde bulundum. En önemlisi ve öne çıkan karışıklık hali şöyle; gülümseme emojisi ve kızgınlık emojisi aynı paylaşımlarda ziyadesiyle var. Tespitimi insan ilişkilerinde, diyaloglarında da tespit edip görebilmek mümkün olmaktadır.
Neden bir fotoğrafa, habere, görüşe, yoruma hem gülüş gösterip aynı duruma kızgınlık duyabiliyoruz, neden bu tezat haldeyiz? Halk olarak bizler kişiliğimizi tamamıyla tamamlayamamış, oluşturamamış bireylerden teşkiliz de ondandır diye düşünmekteyim.
Bu yazımı hazırlarken “Psikolog Merkezi” adlı dijital medyadan şu bilgilere ulaştım;
Kişilik Gelişimini Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Kişilik gelişimini etkileyen faktörleri;
a) Biyolojik Faktörler
b) Koşullama Faktörleri
c) Bilişsel Etkiler
d) Aile Etkileri
e) Çevresel Etkiler olarak farklı gruplarda incelenebilirler.
Koşullama Faktörlerinin Kişilik Gelişimine Etkileri
Kişiliğin oluşmasında öğrenme kuramları da etkili olmaktadır. İnsanlar (doğrudan ya da dolaylı olarak) hem klasik hem de edimsel koşullama yoluyla kişilik gelişimlerine katkı sunabilmektedirler.
● Klasik koşullama ile bireylerin kimi durumlar karşısında gösterdikleri duyuşsal tepki ürünleri ortaya çıkardığı kabul edilmektedir. Eşya veyahut durumlara karşı yaratılan tutumlar klasik koşullama ile ortaya çıkmıştır.
● Edimsel koşullanmada ise bireyin belirli durumlara karşı gösterdiği davranışların, kişiliğin bir özelliği hâline gelmesi için bu davranışlara pekiştirme uygulanıp uygulanmamasına bağlıdır. Dürüstlüğün takdir edilmesi, yalancılığın ceza ile pekiştirmesi gibi.
..
Kişiliklerimizin oturup net bir hale ulaşması, pekişmesi ki çok önemli bir aşama, kazanım halimiz. Gülünecek şeye kızgınlık duymak, kızgınlık duyulacak şeye gülmek, ne büyük dengesizlik. Japonya, Japon milleti ilköğretim aşamasında ilgili ilgisiz bilgilerle çocukları bıktırmak yerine iyi, güzel, doğru, dürüst kişilerinin oluşması için büyük bir çabayı ortaya koyup gayret vermekteler. Araştırmacı ve sorgulayıcı bir yapı oluştururken genç nesli için nezaket ve zarif olmayı, saygılı ve adil olmayı kişiliklerinin temel taşları olarak başlangıcına sabitliyorlar. Evet, nihayetinde psikiyatrist, psikolog, pedagog ya da toplum bilimci bir akademisyen değilim. Yazıyorum, yazdıklarımla, dikkat çekilmesine, düşünülmesine, irdelenmesine sebep olabiliyorsam, isabetli bir uğraşın sahibi olmaktan mutluluk duyarım.
