Asra andolsun ki insanlar hüsrandadır!
Birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna...
Asr Suresi'ne ait şu ayetler ne kadar özel bir sorumluluk yüklüyor insana değil mi?
İnsanı eşref-i mahlûkat yapan ciddi ve güzel bir meziyet...
İnsana, insan olma, kul kalma sorumluluğu ve bilinci aşılayan iki ayet...
Ne yaparsanız yapın, hiçbir caba hakkı tavsiye etmekten daha üstün olamaz diyor!
Şimdi bizler ne yapıyoruz?
Yaşar Özyahşi çok veciz ifadelerle izah etmiş!
İçki içiyoruz, faiz yiyoruz, kumar oynuyoruz, en düşüğü göz zinası olsa bile zina yapıyoruz, ölçüde tartıda adaletsizlik yapıyoruz, gıybet ediyoruz, hayvanlara yaşam alanı tanımıyoruz, şarkıcılar, sözde sanatçılar, aile yapısını bozan diziler filmler, yenen kul hakları...
Ama tüm bunları yapmıyorum deyip "kıl beşi kurtar başı" zihniyeti ile iyiliği emredip kötülükten nehyetmiyoruz.
Hayatımız sanayi köşelerinde maaş almaya endeksli pazar günü yatıp yuvarlanacağımız parkta tavuk mangal hayali ile tükeniyor.
Empati yok, hoşgörü yok, tahammül yok... Başımıza gelen musibetlerin kendi ellerimiz ile yaptığımız günahlardan olduğunu düşünme şuurumuz bile yok.
Hayvanlar bile yaradılış gayelerini ve kendilerine kodlanan sorumluluğu hakkı ile yerine getirirken, biz eşref-i mahlûkat olarak yaratılan insanlar yaradılış gayemizin bile farkında değiliz.
İlla kınanacak biri varsa buna kendi nefsimizden başlamalıyız.
İşimizde Allah yok, aşımızda Allah yok, sosyal mali ve iktisadi hiçbir alanda Allah'a söz hakkı vermiyoruz.
Hayatımızı kendisi ile düzene koyacağımız Kuran bile anca cenazemizde açılıyor.
Şimdi durup düşünmenin yaradılış gayesini tefekkür etmenin zamanı gelmedimi sizce?