Kolesterolü olan filtre, tansiyonu olan sütlü kahve tercih etmeli 

 Kahvenin sağlığa etkisi uzun zamandan beri sürekli tartışılan bir konu… Bir yanda antioksidan aktivitesi ve beyni güçlendirme yeteneğini savunanlar ile diğer yanda uykusuzluk, hazımsızlık yaptığını, kalp ritmini ve kan basıncını düzensizleştirdiğini düşünenler karşı karşıya. Ancak yapılan bilimsel çalışmaların sonuçları hep kahve severlerden yana…

“Filtrelenmemiş kahvenin kötü kolesterolü artırdığına dair çalışmalar mevcut” diyen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, “Günlük sadece 1-2 fincan kahve içiyorsanız, kolesterol açısından sorun görünmüyor. Ancak günlük kahve tüketiminiz hem daha fazla, hem de kremalı, aromalı, tatlandırılmış kahveleri tercih ediyorsanız, o zaman kolesterole etkisi daha düşük olan filtre kahveyi seçmelisiniz” diyor. Kahvenin kalbimize etkisi ise şöyle:

YANINDA SİGARA İÇMEYİN!

Yapılan iki farklı araştırma, günde beş fincana kadar kahve içmekle kalp hastalığı arasında bir ilişkinin olmadığını gösteriyor. Günlük ortalama 2-4 fincan kahve içmekse; kalp ve kalbe bağlı tüm rahatsızlıklara yakalanma ve ölüm risklerini azalttığını ortaya koyuyor. Tüketim aşırı olmadığı sürece kahve, sağlıklı bir ömür geçirmenize katkı sağlıyor. Bir şartla; yanında sigara içilmemesi gerekiyor.

ADRENALİN SALINIYOR

Klinik deneyimler, kafeinin kalp atım hızı değişkenliği düşük, kalp rahatsızlığı olan veya kalp krizi geçiren insanlar için bazı durumlarda sorun yaratabileceğini söylüyor. Ancak araştırmalar, düzenli bir kahve içicisi yani günlük ortalama 2-4 fincan aralığında kahve içen birisi için olumsuz etki yaratmadığını gösteriyor. Kafein vücuda girdiğinde, sempatik sinir sistemini uyarıyor. Bu, kan basıncının yükselmesine, adrenalinin salınmasına neden oluyor; kalbin daha sert ve daha hızlı atmasını sağlıyor.

SÜT EKLEYEBİLİRSİNİZ

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, "Kafein, iyi bir idrar söktürücüdür. Bu nedenle, magnezyum, potasyum ve B vitaminleri gibi hayati olan ve suda çözünebilir besinlerin kaybına sebep olabilir ve daha güçlü diüretiklerle aynı riskleri taşır. Eğer günde 6 bardak ve üstü kahve tüketiyorsanız, kahvenize süt ekleyerek bu olumsuz etkiyi azaltabilirsiniz" diyerek uyardı.

YÜKSEK TANSİYONU OLANLAR KONTROLLÜ TÜKETMELİ!

Uzun vadeli kafein tüketiminin yüksek tansiyon geliştirme olasılığını artırabileceği düşünülürken, birçok çalışma bu yaklaşımın doğru olmadığını gösteriyor. Ancak zaten yüksek tansiyonunuz varsa, kahvenin ve dolayısıyla kafeinin bir risk oluşturabileceği unutulmamalı. Kısaca tansiyon riskiniz varsa ve kan basıncınızı kontrol etmekte zorlanıyorsanız, kahve içerken kalp sağlığınıza daha fazla dikkat etmeniz gerekebilir. Yine aynı şekilde kahvenizi az, sütü bol koyarak kahve tüketebilirsiniz.

FİLTRE KAHVE KOLESTEROLÜ ETKİLEMEZ 

Filtrelenmemiş kahvenin kötü kolesterolü artırdığına dair çalışmalar mevcut. Günlük sadece 1-2 fincan kahve içiyorsanız, kolesterol açısından sorun görünmüyor. Ancak günlük kahve tüketiminiz hem daha fazla, hem de kremalı, aromalı, tatlandırılmış kahveleri tercih ediyorsanız, o zaman kolesterole etkisi daha düşük olan filtre kahveyi seçmelisiniz.

Dudaklarınız cildinizden önce yaşlanabilir!

İçinde sadece bitkisel özler bulunan, vegan ve organik Lonjevite Lip Treat (Dudak Kremi), shea yağı, kandelilla mumu, hindistan cevizi yağı, yalancı iğde, nar çekirdeği gibi 8 botanik yağ içeriğiyle dudaklara gün boyu ihtiyaç duyduğu nemi vermek için çalışır. 

Yaşlandıkça, vücudumuz doğal olarak daha az kolajen ve hyaluronik asit üretir ve bu da dudaklarımızda ciddi bir hacim azalmasına neden olur. Dudaklarda 18 yaşından itibaren yaşanan kolajen ve hyaluronik asit kaybı, zamanla belirgin şeklini, sınırlarını ve ayrıca nem tutma yeteneğini kaybettiği anlamına gelir. En yüksek dudak hacmine aslında sadece nemli tutup, iyi bakarak ulaşılabilir.

SAĞLIKLI YAŞAM FORMÜLÜ

Kuzey Ege Ayvalık, zeytinyağının eşsiz nefasetini, yörenin hakim rüzgarlarının, yumuşak iklim şartlarının ve topraktaki mineral değerlerin etkisine borçlu… 13 zeytin köyünün yollarının kesiştiği zeytinlikler ovasına kurulan Olivalley Zeytinyağı fabrikasında ise, bu özel zeytinleri hak ettiği şekilde işleyerek fenol değerleri yüksek zeytinyağı elde ediliyor.

Yüksek Fenol değerlerin sağlık açısından ne demek olduğunu anlatmak açısından özetlemek gerekirse; tüm bilinen kronik hastalıkların düşmanı, bağışıklık sisteminin en güçlü destekçisi…  Kısacası ilaçsız yaşam formülü…  Ayvalık Zeytinyağı meyvemsi kokusu, aroması, tadı ve dayanıklılığı ile dünya genelinde ilk sıralarda yer alıyor…

Özenle üretilen Olivalley Ayvalık naturel sızma zeytinyağlarını, tüm kahvaltı, salata ve yemeklerinizde zevkle tüketebilir, sağlıklı bir yaşam için beslenmenizi kuvvetle destekleyebilirsiniz.

KADINLAR OMUZ OMUZA

Memorial Sağlık Grubu hayatı tek başına omuzlayan kadınlarımızı istihdam ederek iş yaşamına kazandırmak ve gelecek kurmalarına yardımcı olmak için toplumsal farkındalık oluşturacak “Kadınlar Omuz Omuza” sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdi.  Önceki gün Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde gerçekleşen lansman ile açılan fotoğraf sergisinde birçok ünlü isim objektif karşısına geçerek projede yer aldı.  

Kadınsal hastalıklara karşı doğadan armağan..!

Doğurganlık ve kadınsal problemler yaşayan kadınlar doğanın bir armağanı olan civanperçemi, hayıt tohumu, chia tohumu gibi bitkiler şifa buluyor. Yumurta sayısı ve kalitesini arttıran, gebeliği kolaylaştıran ve bir çok kadınsal problemlerde hayat kalitesine olumlu etkileri bulunan bu bitkiler 2018 yılında kurulan Dervital markası ile yaşantımıza dahil oluyor.

Şehir hayatının bir parçası olan yoğun stres, düzensiz yaşam ve sağlıksız beslenme üreme sağlığı üzerindeki etkileri oldukça belirgindir. Özellikle son çeyrek yüzyılda bozulan çevre şartları ve maruz kalınan kimyasallar kadınların hormonal dengeleri üzerinde olumsuz bir etki yaratmıştır. Hormonal dengeler üzerinde gerçekleşen bu bozulmalar kadınların yumurta rezervini, sayısını ve kalitesini olumsuz etkilemiştir. Bu durum üreme çağında olan birçok kadının gebe kalmada zorluk yaşamasına neden olmaktadır. 

Gebe kalmakta sorun yaşayan kadınların gizli hazineleri olan yumurta rezervini ve kalitesini arttırmaları ve hormonal bozuklukları gidermeleri gerekmektedir. İçeriğinde Civanperçemi Ekstresi, Hayıt Tohumu Ekstresi, Chia Tohumu Ekstresi, Üzüm Çekirdeği Ekstresi bulunan Profera Civanperçemi İçeren Takviye Edici Gıda, kadınlarda yumurta rezervi sayısı ve kalitesini arttırarak gebeliği kolaylaştırmaktadır. Aynı zamanda erken menopoz ve adet düzensizlikleri sorunlarının giderilmesinde, polikistik over, çikolata kistleri, yumurtalık kistleri, AMH, FSH ve Prolaktin gibi hormonal şikayetlerde de doğal destek olarak kullanılmaktadır.

Markanın kurucusu Enver Kaçar “Özelikle son çeyrek yüzyılda modern hayatın getirdiği stres, kaygı, kimyasallar ve benzeri durumlar kadınların hormonal dengesini bozmakta, erken menopoz ve regl sorunları çok erken yaşlarda görülmeye başlanmaktadır. Bunun sonucunda üreme çağındaki kadınların büyük bölümünde yumurtlama sorunları ortaya çıkmakta ve gebe kalamama problemi ile mücadele etmek zorunda kalmaktalar. Kadınların gizli hazinesi olan yumurta rezervinin korunmasında Dervital Civanperçemi İçeren Takviye Edici Kapsül kadınlarımızın yanında iyi bir destek olacaktır.” Dedi.

Dev işbirliği; Sinoz artık Watsons'larda...

 E-ticaret dünyasının başarılı oyuncularından Sinoz, Watsons ile tüketicilerle buluşuyor. 13 yıldır e-ticaret üzerinden tüketiciye ulaşan ve Türkiye’nin en sevilen kozmetik markası olmayı başaran Sinoz, artık tüm Watsons Mağazala'rında, watsons.com.tr'lerde ve watsons mobil uygulamalarda...

E-ticarette yakaladığı başarıyı, satış ağını genişleterek sahalara taşıyan Sinoz Kozmetik CEO'su Yasin Çörekçi, müşterilerden gelen yoğun talep üzerine e-ticaret dışındaki pazarlara yönelerek perakende sektöründe de tüketici ile buluşma kararı aldıklarını belirtti.

RESİM SERGİSİ KIZ ÖĞRENCİLERE KANAT OLACAK

Academic Hospital, pandemiden en çok etkilenen kesimlerden olan tıp fakültesinde okuyan kız öğrencilerin yararına düzenlenen resim sergisine ev sahipliği yapıyor.“Renkli Kanatlı Kızlar” Sergisi, kadınların Covid-19 döneminde de üretmeye ve hayata değer katmaya devam ettiğine dikkat çekiyor. Sergi, Kadıköy Sanatçılar Derneği tarafından Academic Hospital  doktor kadrosundan Prof. Dr. Sevgi Küllü ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor.

Kadıköy Sanatçılar Derneği üyelerinin fırçalarından çıkan “Renkli Kanatlı Kızlar” Sergisi’nin açılışı, Academic Hospital’da geniş bir katılımla gerçekleşti. Serginin açılışına, kadın istihdamı ve eğitimi için yaptığı çalışmalarla bilinen Academic Hospital Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak da katıldı.

KORONAVİRÜSÜN BİLANÇOSU OBEZİTELİ BİREYLER İÇİN AĞIR OLDU

Güncel veriler, Covid-19 bilançosunun dünyada ve Türkiye’de obeziteli bireyler için çok daha ağır olduğunu gösteriyor. Yapılan çalışmalar; obeziteli ve fazla kilolu bireylerde normal kilolu olanlara kıyasla Covid-19 pozitifliğinde %46’lık, hastaneye yatışlarda %113’lük, hastalığa bağlı ölüm oranlarında ise %48’lik artış olduğunu ortaya çıkarıyor. Türkiye’de gerçekleştirilen bir başka çalışma ise obezitenin Covid-19’a bağlı ölümleri 2 kat artırdığını işaret ediyor.

Obezite, 21. yüzyılın en önemli sağlık sorunlarından birisi olarak öne çıkıyor. Fazla kilolu ve obeziteli bireylerin sayısı dünyada olduğu gibi Türkiye’de de giderek artış gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından son yayınlanan raporda Türkiye, yetişkin nüfusu baz alarak Avrupa’da obezitenin en yüksek olduğu ülke konumunda. Türkiye’de her 3 yetişkinden ikisinde kilo fazlalığı veya obezite mevcut. Obezite sadece yetişkinler arasında değil, çocuklar arasında da hızla yayılıyor. Türkiye’de her dört çocuktan biri fazla kilo problemi yaşıyor.

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Obezite, Dislipidemi ve Hipertansiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Fahri Bayram ve Çalışma Grubu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Sinem Kıyıcı, 4 Mart Dünya Obezite Günü’ne özel olarak Covid-19 döneminde obeziteli bireylerin yaşadıkları sağlık sorunları hakkında önemli noktalara değindi.

OBEZİTE EN SIK GÖRÜLEN ÖNLENEBİLİR ÖLÜM NEDENLERİ ARASINDA İKİNCİ SIRADA
Prof.  Dr. Sinem Kıyıcı, “Obezite; diyabet, hipertansiyon, yüksek kan basıncı, kan yağlarında yükseklik, koroner arter hastalığı, inme, çeşitli kanserler, uyku-apne sendromu, karaciğer yağlanması, reflü, safra yolları hastalığı, kısırlık, depresyon, eklem ve hareket sorunları gibi pek çok kronik hastalığa da sebep oluyor. En sık görülen önlenebilir ölüm nedenleri içinde ise obezite ikinci sırada yer alıyor. 

Dünya, Çin’in Wuhan kentinden başlayıp yayılan Covid-19 pandemisi ile mücadelesini sürdürürken, güncel veriler dünyada ve ülkemizde Covid-19 hastalığı bilançosunun obeziteli bireyler için daha ağır olduğunu gösteriyor. Yapılan çalışmalar; obeziteli ve fazla kilolu bireylerde normal kilolu olanlara kıyasla Covid-19 pozitifliğinde %46’lık, hastaneye yatışlarda %113’lük, hastalığa bağlı ölümlerde %48’lik artış olduğunu göstermektedir. Türkiye’de gerçekleştirilen bir başka çalışma ise obezitenin Covid-19’a bağlı ölümleri 2 kat artırdığını işaret ediyor. Obezitenin yol açtığı solunum problemleri ve obezite ilişkili diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları gibi ek hastalıklar bu bireylerde Covid-19’a bağlı zatürre gelişim riskini ve yoğun bakım ihtiyacını artırmaktadır. Obeziteli bireylerin diğer insanlara göre Covid-19 enfeksiyonuna yakalanma ve Covid-19 hastalığını daha ağır geçirme riskinin daha yüksek olduğu bilimsel verilerle de gösterilmiştir.” dedi.