Çoğu insan geçmişe takılı yaşar. Geçmişteki olmasını istemediği, rahatsız olduğu şeylerin pişmanlığıyla bugünü de heba eder.
Günlerimiz geçmişimizin hezeyanı ile geçerse geleceği de inşa etmemiz zor olacaktır.
Çok plan yapmak iyi değildir denilse de geleceğin temellerini bugünden atmamız gerekiyor. Temeli sağlam olmayan hiçbir şeye dayanamazsınız.
Belki evet gelecekte var olmamız bile garanti değil ama bu geleceğiniz için çabalamayın anlamına gelmez.
İnsanoğlu işte her zaman daha fazlasına ve daha iyisine odaklı yaşar. Bunu düşünmeseydik sanırım ilkel tip insan modelinden daha ileri gidemezdik. Elbette ki nefse de hâkim olmalı ve belli bir ölçüsü olmalı.
Kim yarının planını yapmadan yaşayabilir ki? Yarın gideceğimiz randevular ne giyeceğimiz ne konuşmamız gerekli, nerelerde ne yapmamız gerekli herkes tarafından planlıdır. En kötü sabah uyandığınızda bugün ne yapsam diye düşünürsünüz.
Her gün bize bahşedilmiş bir hediyedir. Bugün sonuna kadar var olacağımız garanti olmasa da amaçlarımız ve hedeflerimiz için bir fırsattır.
Her yeni gün yeni bir umut demektir. Yeniden başlamak için bir fırsattır.
Günlük rutinimizi yaşarken bir yandan da geleceğimizi düşünürüz. Kısa ve uzun vadede ki yapacaklarımızı, yapmak istediklerimizi ve olmak istediğimiz yerleri planlarız.
Bugünün değerini bilmek ve yarının temeli olarak görerek yaşamak gerekli. Bugün emek verirseniz yarın emeğinizin karşılığını bekleyebilirsiniz.
Herkes temiz ve başarılı bir gelecek ister ama çok azı bunun için fazla çaba sarf eder. “Emeksiz yemek olmaz” deriz. Önce geleceğimiz için çalışmamız gerekli.
Yaptığınız her türlü plan, proje sizin çalışmalarınızdır. Hiçbir şey yapmıyor gibi gözükürken bile düşünüyorsunuzdur en azından neyin nasıl olacağını ya da neyi nasıl yapmanız gerektiğini.
Sadece kendimiz için bir gelecek düşlersek bencillik olur bu. Hem kendi geleceğimizi hem çevremizi hem de insanlığın geleceğini baz alarak düşünmemiz gerekli.
Her zaman planlarımız doğrultusunda ilerlememiz gerekli çünkü;
Gelecek bir gün gelecek!