“Tiyatro, yüzyıllardır insanı insana anlatan en güçlü ifade biçimlerinden biri olmuştur. Fakat ne yazık ki, sahne ışıkları her zaman herkesin gözünü aydınlatmadı. Görme engelli bireylerin, sahnede yer alma hakkı kimi zaman teknik yetersizliklerle, kimi zaman da önyargılarla gölgede kaldı.” diyen kıymetli tiyatro oyuncularımızdan Doğancan Pınar, işte tam bu noktada, hikâyeleri oyunlaştırarak yönettiği “Gözlerim Kapalı Perdeler Açık” adlı oyununu perdeleri aralayıp seyircilerle buluşturmak için yola çıktı.

Hikâye paylaşımını Gören Kalpler Görme Engelliler Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi başkan yardımcısı Sayın Dilek Bilgilier’in yaptığı bu projede, hikâyelerin tiyatroya uyarlanması ve yönetmenliği de Doğancan Pınar tarafından üstlenilmiştir. Projenin oyuncu kadrosunun çoğunluğu ise görme engelli bireylerden oluşmaktadır. Oyun, onların gerçek hayatlarında karşılaştığı kimi zaman trajik, kimi zaman komik olaylardan yola çıkarak yazılmış skeçlerden meydana gelmekte. Fakat sadece bir “görme engelliler tiyatrosu” olmanın ötesinde olup aynı zamanda toplumun farkındalık düzeyine de bir eleştiri niteliği taşıyor. Çünkü bu sahne, asıl “görmeyen” in kim olduğu yeniden sorgulanıyor.

1-136

““Gözlerim Kapalı Perdeler Açık” aslında bir farkındalık oyunudur.” Diyen sevgili Doğancan Pınar, sahneye koymaya hazırlandığı, yüreklere derinden dokunacak olan oyunun yazarı olarak sözlerine şu şekilde devam ediyor. “Bu oyunla sadece sahnedeki karakterlerin değil, salondaki seyircilerin de içsel bir yolculuğa çıkmasını hedefliyoruz. Kahkahanın ardında saklanan çarpıcı gerçekler, kimi zaman bir tokat gibi çarpıyor seyircinin yüzüne. Ve sonunda fark ediyoruz ki, toplumun “yardım edilmesi gereken birey” olarak etkilediği insanlar, aslında bizden daha güçlü, daha dayanıklı ve en önemlisi daha gerçek.

3-67

Bir tiyatro sanatçısı, yazar ve yönetmen olarak bu projede yer almak benim için sadece bir mesleki deneyim değil; aynı zamanda insani bir sorumluluktur. Bu sebeple Gören Kalpler Görme Engelliler Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezine teşekkür ederim. Sahne üzerinde yalnızca bir oyun değil, bir bakış açısı sunduk. Bu oyunun en büyük başarısı, görmeyen gözlerin ardında ne kadar keskin, ne kadar parlak bir iç görüş olduğunu tüm çıplaklığıyla gösterebilmiş olmasıdır. Sanat yalnızca güzel olanı değil, görünmeyeni de görünür kılmalıdır. “Gözlerim Kapalı Perdeler Açık”, bir oyun olmanın ötesinde, toplumun görmediklerini anlatan bir farkındalık perdesidir. Ve biz bu perdeyi kapatmıyoruz. Aksine, her gösteride biraz daha açıyor ve bu projenin diğer tüm görme engelliler için bir ilham kaynağı olmasını diliyoruz.”

5-60

Hikâye paylaşımlarının yapıldığı bu güçlü metni tiyatro diliyle yorumlayarak sadece sahneye değil, kalplere de dokunan sevgili Doğancan Pınar’ın kelimeleri, görünmeyeni görünür kılmakla kalmayıp; adeta umutla, cesaretle ve inançla örülmüş bir dünyanın kapılarını da aralıyor. Her replikte, her sessizlikte ve kahkahada onun içtenliği, duyarlılığı ve sanata olan bağlılığı ise derinden hissediliyor. “Gözlerim Kapalı Perdeler Açık” oyunu, onun kaleminden çıkan bir farkındalık çağrısı; her bir izleyicinin yüreğinde yankılanan bir uyanıştır. İyi ki varsınız, iyi ki yazdınız…