Yaşadığımız dünya, geniş ve insanların yaşamlarını sürdürdükleri coğrafyalar. Dünya nüfüsumuz artışını sürdür- mekte, geli

Yaşadığımız dünya, geniş ve insanların yaşamlarını sürdürdükleri coğrafyalar. Dünya nüfüsumuz artışını sürdür- mekte, gelişen teknoloji ve bilimsel icatlar hayatlarımızı kolaylaştırmaktadır. Güzel ve pozitif gelişmelerin yanında, günlük yaşamlarını idame ettirmekte dahi zorlanan, yokluklar içinde mücadele veren milyara yakın bir nufus vardır.


Her mevsimde açlık sıkıntı olduğu gibi, kış mevsiminde açlığın yanına barınma ve ısınma sorunuda eklenir. Farkı ülke ve kültürlerde halkın kabulünde ve uygulamasında olan güzel, insani uygulamalar vardır. Bir dergiden aldığım kısa anektodu size özüyle yazayım.


 “Napoli'de küçük bir kafedeyim.


2 müşteri geldi.


"5 kahve, 2'si bizim için diğeri askıda". 5 kahve ödeyip 2 tane aldılar.


Askıda kahve nedir, diye sordum.


Garson bekleyin ve görün dedi.


Başka müşteriler geldi. 2 kız kendi içtiklerinin parasını ödeyip gittiler.


Bir süre sonra 3 avukat geldi. 7 kahve dedi, 3'ünü içtiler ve 7 kahve parası ödediler.


Biz konuşmaya devam ederken bir süre sonra fakir bir adam içeri girdi.


Nazik bir ses tonuyla, hiç askıda kahveniz var mı, diye soru.


Napoli'de insanlar bu şekilde birbirlerine görmeden kahve ve hatta yemek ısmarlıyorlar...”


Ülkemizde halkımızın tamamına yakın bir oranının İSLAM inancında olduğunu kabul edersek, inancımız ve geleneksel yapımızda da fazlasıyla güzel ve takdir kazanan uygulamaların sahibiyiz. “Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir’’ ve “İyilik yap denize at, balık bilmezse, halık bilir’’ sözleri biz insanlara ne güzel öğütler vermektedir. Sorunumuz uygulama aşamasında biraz zayıf kalmamız. Ülkemizde son elli yılda şehir nufusları hızlı bir artış göstermiş, kırsal nufusumuz azalmıştır. Bu köyden kente göç olayı, insanların komşuluk münasebetlerininde azalmasına, zayıflamasına etken olmuştur. Durum tespitinden ziyade, asırlardır var ettiğimiz dayanışma, yardımlaşma değerlerimizi su yüzüne çıkarıp, hayata geçirmeliyiz. Kış mevsimi dolayısıyla insanımızın karnı tok, sırtı pek halini oluşturmak devlet ve kurumlarımızın asli görevi olmakla birlikte, her insanında kendinde bu sorumluluğu hissetmesi gereği vardır.


İnsani vasıfları, komşuluk ilişkileri, dayanışma örnekleri asırlar boyu milletimizin anane, gelenek ve göreneklerinde ön plandadır. Her insan bu konu- yu kendi dimağında düşüne dursun, belkide ben yaştakiler yeni kuşaktaki gençlerimize yeterince aktaramamış olması diye tanımlayayım. İletişim teknonojilerindeki gelişmeyle birlikte hızlı bir çaba göstererek çok daha iyi bir seviye yakalamamız mümkündür.