Ülkemizde şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan

Ülkemizde şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla 2012 yılında 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun çıkarılmıştır.

Kanunun Amacı
Kanunun metninde de belirtildiği üzere amaç, kadına ve çocuğa yönelik şiddetin önlenmesidir. Bu husus “Kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan ve bu kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranış” olarak ifade edilmiştir. Şiddet kavramının kapsamı ise “Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranış” olarak belirlenmiştir.

Koruyucu tedbir kararı, şiddete uğrayan kişinin talebi, Bakanlık veya kolluk görevlileri ya da Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine verilir. Tedbir kararları en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer aile hâkiminden, mülkî amirden ya da kolluk biriminden talep edilebilir.

Karar İçin Nereye Başvurmak Gerekir?
Buradan hareketle; doğrudan ya da dolaylı olarak şiddete maruz kalan veya kalma tehlikesi bulunan şiddet mağdurlarına, Aile Mahkemelerine başvurarak, şiddet uygulayanlar hakkında tedbir kararı aldırma imkânı tanınmıştır. Bu karar mahkemeye müracaatlarda aile hâkimi tarafından verilecektir. Kanunda “Koruyucu ve Önleyici Tedbirler” olarak ifade edilen ve şiddet mağdurunu korumaya yönelik söz konusu tedbirler, şiddet uygulayan kişinin müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kadına tahsis edilmesi şeklinde olabileceği gibi yine şiddet uygulayan kişinin korunan kişilere ve bu kişilerin bulundukları konuta, okula veya işyerlerine yaklaşmaması şeklinde de olabilir.

Tedbir Kararlarının Süresi
Tedbir kararı ilk defasında en çok altı ay için verilebilir. Ancak şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin devam edeceğinin anlaşıldığı hâllerde re’sen, korunan kişinin ya da Bakanlık veya kolluk görevlilerinin talebi üzerine tedbirlerin süresinin veya şeklinin değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebilir.

Kanunun uygulanmasına dair çok önem arz eden noktalardan birisi de koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaması hâlidir. Bu hususta özellikle şiddet mağdurlarına yönelik olarak önleyici tedbir kararlarının geciktirilmeksizin verilmesi amaçlanmıştır. Mahkeme tarafından hükmedilen tedbir kararı, korunan kişiye ve şiddet uygulayana tebliğ edilir.

Koruyucu Tedbir Kararına Karşı İtiraz
Tedbir kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ilgililer tarafından aile mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz mercii kararını bir hafta içinde verir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.

Kanunun getirdiği düzenlemeye göre tedbir kararı verilen şiddet uygulayan kişinin, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi hâlinde ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hâkim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur. Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında, ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre zorlama hapsinin süresi on beş günden otuz güne kadardır. Ancak zorlama hapsinin toplam süresi altı ayı geçemez. Zorlama hapsine ilişkin kararlar, Cumhuriyet başsavcılığınca yerine getirilir.

Şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin varlığı hâlinde herkes bu durumu resmî makam veya mercilere ihbar edebilir. İhbarı alan kamu görevlilerinin gereken tedbirlere ilişkin olarak yetkilileri haberdar etme yükümlülüğü vardır.