Değerli okurlarımıza merhaba...

Bu hafta röportaj konuğum Türkiye’nin en güzel,havalı ve alımlı kadınlarından pop müziğinin güzel sesi Zeynep Mansur oluyor. Daha önce radyo programıma pek çok kez konuk olan sanatçı ile samimi söyleşimiz sizlerle... 

Samimi açıklamalarda bulunan Mansur pandemi sürecini değerlendirdi.

Zeynep hanım merhaba nasılsınız? Pandemi sürecini nasıl geçiriyorsunuz? 

Zeynep Mansur: Teşekkür ederim;  herkes gibi iyi olmaya çalışıyorum. Zor bir yıl oldu. Hayatın artık zor değil,  keyifli olmasını istediğim, dilediğim bir dönem de, en yorucu üzüntülü günleri yaşamaya başladık. En zoru da herkes mutsuz. Aşı bulundu; yakın zaman da, belki, bu hastalık bitecek ancak insanlarda yarattığı psikolojik izler uzun süre de silinmeyecek.... Ben, yeni bir oluşum içindeyim. Şu an açıklayamayacağım.  Pandemi döneminde buna başladım ve daha önce yazdığım romanlarımı senaryoya dönüştürmeye başladım. Fakat en çok şarkı söylemeyi özleyerek geçiriyorum...

Pandemi en çok eğlence sektörünü etkiledi. Müzisyenler fazla etkilendi. Müzik aletini satmak zorunda kalanlar bile oldu. Bunun durum için sizce neler yapılmalı? Müzisyenlere nasıl destek olabiliriz? 

Zeynep Mansur: Evet en çok etkilenen sanat oluyor. Yalnızca şarkı söyleyenler etkileniyor sanıyor insanlar oysa koca bir sektör bu; orkestrası, rodisi, tesisatçısı, makyözü, kuaförü, söz yazarı, bestecis,i ışıkçısı saymakla bitmez..  Bu tür durumlar için meslek birlikleri ve devlet acil bir çözüm üretmeli yoksa bu kurumlar neden var???

Zeynep Mansur hep formda kalmayı başardı fit vücudu ile yıllardır sevenlerinin beğenisini kazandı. Neler yapıyorsunuz? Kendinize nasıl bakıyorsunuz?

Zeynep Mansur: Düzenli beslenmek, hareket etmek ve düzenli bir hayat sanırım...

Uzun yıllardır şarkılarınızı keyifle dinliyoruz. Sizce Pop müzik nereye gidiyor?

Zeynep Mansur: Teşekkürler, bence güzel ilerliyor. Zamana göre şekil değiştiriyor ama yine kime sorsanız 80'lerin  90'ların şarkılarının duygusunu hiç bir şarkıda bulamıyorlar. O aranjeler, sözler müzikler yakalanamıyor. Teknolojinin daha fazla müziğe dahil olmasıyla, o yalın halini kaybettikçe, eskilere özlem başlıyor...

Sosyal medya ile aranız nasıl? Takipçilerinizin mesajlarına yanıt veriyor musunuz? 

Zeynep Mansur: Sorulan sorulara mümkün olduğunca cevap veriyorum. Çok fazla yardım paylaşımı yapmamı isteyen oluyor. Ancak bu iyi niyeti kötüye kullanıp, kullanmadıkları hakkında bazen endişe duyuyorum. Benden paylaşım yapmamı isteyen kişinin, bir kişinin bile çok önemli olmasını söylemesine karşın kendi sayfasının gizli sayfa olması bende güven problemi yaratıyor ve paylaşmıyorum. Bende takipçilerimi yanlış yönlendirmek istemem.

Otokontrollü müsünüz, yoksa hata yapar mısınız? 

Zeynep Mansur: Kontrol hastasıyım diyebilirim:) Ama tabii ki insanım ve herkes gibi hata yaparım. Hayat felsefem de hatalar tekrar edilmedikçe hata değildir... Mümkün olduğunca tekrar etmemeye çalışırım.

Zor bir kadın mısınız? 

Zeynep Mansur: Kolay olduğumu söyleyemem ama içinde samimiyet, sevgi ve içtenlik varsa her konuda inadım kırılır..."

Kendinizi eleştirecek olsanız? En çok neyini eleştirirdiniz? 

Zeynep Mansur: Mükemmeliyetçi olmam..  Ya hep ya hiç durumu, beni hayata karşı hep zorlamıştır. Oysa hayat da bazen griler de olmalıdır... Geç de olsa öğrendim:)

Yeni projeleriniz var mı? Sevenlerinizi neler bekliyor? 

Zeynep Mansur: Elbette, şu kötü günler bitince, güzel bir şarkı yapmak.. Aklımda yapmak istediğim bazı projeler var. Ancak, zaman olarak, şu an bilemiyorum...

Yeni nesil müzisyenleri nasıl buluyorsunuz?  Başarılı bulduğunuz kimler var? 

Zeynep Mansur: Edis ve Kalben'i çok seviyorum. Ayrıca, yeni değil ama, Yalın ve Soner Sarıkabadayı'nın şarkılarını seviyorum.

Başarılı bulduğunuz söz yazarları kimler desek? 

Zeynep Mansur: Tabii ki Sezen Aksu,  Vedat Sakman ruhumu besleyenlerin başında geliyor.

Bir ilişki de sizi ne üzer ve  en uzun ilişkiniz ne kadar sürdü? Çok kıskanç mısınız?

Zeynep Mansur: Beni, bir ilişkide en çok  özensizlik ve çabasızlık üzer.  Bunu görünce o ilişki biter.

 En uzun ilişkim 8 yıl sürdü... Kıskansam da, çok belli etmeyi sevmem. Aşırı kıskançlıklardan da her iki taraf adına da  hoşlanmam...  Ayrıca yapı olarak, sakin bir insanım ama çoğu zaman içimde fırtınalar kopar.  Ama daha önce söylediğim gibi, çok kontrollü bir insanımdır. O fırtınanın beni savurmasına izin vermem...

Avrupai havanız ve seksi tarzınız var ama hiç bu seksi görüntünüze sığınıp bu yoldan ilerlemeyi tercih etmediniz neden?

Zeynep Mansur: Her zaman duruşu olan, hayatla bir mücadelesi olan, anlatmak, anlamak, üretmek için çabalayan, her zaman daha fazlasını öğrenmek isteyen, toplumsal konulara, çocuklara, hayvanlara, doğaya duyarlı, azimli, mücadeleci, bencillikten uzak bir insan olmaya çalıştım. Bunlar, beni ben yapan özelliklerim. Dolayısıyla, kişilik olarak nasılsam öyle yaşadım...

Aşk size yarıyor mu? Yoksa gözünüz hiçbirşeyi görmüyor kendinizden ödün mü veriyorsunuz? 

Zeynep Mansur: Aşk, dünyanın en güzel duygusu..  Hayata daha mutlu bakmamı sağlayan bir duygu.. Aşk kime yaramaz ki... Kendimden ödün hiç vermedim; vermem de.. Çünkü, beni ben olduğum için sevecek biri olmalı hayatımda 

4 kitap yazdınız yazar kimliğinizi ne zaman  keşfettiniz? 

Zeynep Mansur: Kendimi bildim bileli yazarım. Yazar; bir köşeye koyarım. Biriktirdiğim bir sürü düz yazılarım var... Biten bir romanım da çok yakında... 

‘Yazmak kendimi ifade ediş biçimim’ diye bir açıklamanız var. Bunun avantajı mı var? Dezavantajı mı?          

Zeynep Mansur: Okumayı ve kafamda biriken olayları yazmayı çok seviyorum. Yazarak kendimi çok daha iyi ifade edebiliyorum. Yazı yazmayı, notlar yazmayı, hala mektup yazmayı seven biriyim. Günümüzün hızına ve ruhuna hatta ruhsuzluğuna  göre, çok demode kalmış bir alışkanlık olsa da, ben, yazarak anlatmayı seviyorum. Bunun elbette bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Yazmak, tıpkı okumak gibi beni çoğaltıyor...