RÖPORTAJ: HAKAN KANBUROĞLU

‘’DİJİTAL MEDYA HEM SAHTE HEM DE YENİ GERÇEK’’ 


ÖNCELİKLE KENDİNİZİ ANLATIR MISINIZ?

Daha önce hiç yapılmamış projeleri hedef alan, zihninde sürekli fikirler üreten ve bu fikirlerin doğru fenomenler veya markalar aracılığıyla hayata geçişini izlemekten keyif alan, mutluyken, mutsuzken, hastayken, uykusuzken koşullar ne olursa olsun azimle çalışan, sonuca odaklanmadan sürecin tadını çıkaran, bir yandan çok güçlüyken diğer yandan ufak detaylara takılıp kalabilen biriyim. Arkadaş olamadığım kimseyle iş yapmıyorum ve bu da bana çok insan kazandıran bir çalışma prensibi. Eskiden hemen moralim bozulabiliyorken işim zamanla hobim oldu ve zorluklarının dahi tadını çıkarmaya ve bu süreçlerin detaylarındakileri görüp yeni şeyler öğrenmeye odaklanan birine dönüştüm. Bana ve çalıştığım fenomene veya markaya zarar vereceğini öngördüğüm hiçbir projeye sırf para kazanmak uğruna onay vermemek konusunda da netim. Bu samimiyetle yaklaşarak karşı tarafta iyi bir izlenim oluşturup doğru bir biçimde çalışmayı seviyorum.

DİJİTAL MEDYAYI NASIL BULUYORSUNUZ?

Dijital medyanın tabiri caizse ‘’sahte’’liğini en yakından gören tarafta yer alanlardanım; bunun yanı sıra ‘’yeni gerçek’’ in bu olduğunu da kabul etmiş olanlardanım. Piksellerin gerçeğe dönüştüğü bir dünyada hiç olmadığın biri gibi görünmek artık çok kolay, telefon olsun bilgisayar olsun tablet olsun adı fark etmeksizin her ekran hayallerimizin bir aynasına dönüştü, -mış gibiler ile çevrildik. Dolayısıyla gerçek ve sahte içeriklerin, doğru ve yanlış donelerin ayrımını yapmak da çok zorlaştı. Hem fenomenlere hem de markalara kendi gerçek ve doğru taraflarını yansıtabilmeleri adına danışmanlık yapmak benim de kendimi gerçekleştirmeme olanak sağladı. Bu yüzden dijital ortamda fikirlerimle var olmaktan çok memnunum çünkü her gün kendini yenileyen bir oluşum ile ilgilenirken boş kalıp canınızın sıkılması mümkün değil. (Gülüyor)

ÖZELLİKLE FENOMENLERİN BAŞARILI MENAJERİ OLARAK TANINIYORSUNUZ. YENİ NESİL FENOMENLERİ NASIL BULUYORSUNUZ?

15 saniyelik görüntülerin insanların hayatını değiştirebildiği bir mecrada hiç tanımadığı insanlar ile iletişim kurmaya çalışarak onları gerek güldüren gerekse duygulandıran gerek bilgilendiren, gerekse bazı toplumsal konularda hislerine tercüman olmaya, sesleri olmaya çalışan tüm fenomenlere gerçekten saygı duyuyorum. Boş ve deli saçması paylaşımlar yaparak sırf ‘’takipçi kasmak’’ amacı güden kişilerin cirit attığı bir ortamda; gerçek bir amacı olan ve kendini geliştirmeyi önemseyen bilinçli fenomenlerin hakkını vermek gerektiğine inanıyorum. Bu cümlelerimden dans videoları çeken, makyaj videoları çeken, taklit-komedi videoları çeken fenomenleri yadırgadığım anlamı çıkarılmasın çünkü o videoları üretip çekmek ve editlemek başlı başına bir emek. Kastettikleri hepimizin ‘’yahu nasıl bunun bu kadar çok takipçisi olabilir aklım almıyor’’ dediğimiz kişiler. Tüm fenomenler filozof gibi olsun öğretmen gibi olsun özlü sözler öğütler havalarda uçuşsun da demiyorum, sonuçta hepsi gülmek neşelenmek amaçlı kullandığımız uygulamaların içerisindeki karakterler ; nasıl ki TV de belgesel kanalı başka haber kanalı başka ise fenomenlerin de bu çeşitliliği ve farklılıkları olmak durumunda. Özellikle yeni nesil fenomenlerin bakış açısı ve yaratıcılıklarının hızına yetişebilmek çok zor gerçekten. Takipçi kitleleri de kendileri gibi yeni nesil olduğu için çok hızlı bir üretim ve tüketim döngüsü söz konusu. Satın alınmış takipçilerine sadece kahveli günaydın storyleri veya araba kullanırken şarkıyla laf sokma storyleri paylaşarak fenomen olmayacağının bilincinde olan, üreten nesli başarılı buluyorum ve keyifle çalışıyorum.


 

‘’ÇALIŞMASI EN ZOR OLAN FENOMENLER SAHTE TAKİPÇİ ALANLAR’’

ÇALIŞTIĞINIZ FENOMENLERDE SİZİ ZORLAYAN ÖZELLİKLER NELERDİR?

Bazen özel hayatlarını iş akışına yansıtmaları tüm planlarımızın aksamasına sebep oluyor. Bazen de tembellik çöküyor. Ben iş disiplinine önem veren birisiyim ama karşımdaki kişi rahat davranıp bugün olmazsa yarın olur deyip önemsemediğini gösterdiği anda yapacağım her şeyi iptal etmem gerektiği zamanlar çok zorlanıyorum. Çünkü onlar duruma bir tek kendi açılarından bakarken ben nadir de olsa ertesi planlardaki birçok fenomen ve marka ile olan aksiyonu yeniden düzenlemek durumunda kalabiliyorum.

ÇALIŞMASI EN ZOR FENOMEN OLAN KİMDİR?

Takipçilerinin sahte olduğunu kabul etmeyen, üretmediği için reklam talebi alamadığının bilincine varamayan, egosunun anlamsız olduğunu fark edemeyecek kadar gözünü kibir bürümüş olan, sakız gibi çekildiği tarafa giden yönsüz, fenomen değil sadece bir profil olduğunu hazmedemeyen kişiler. Politik bir cevap gibi oldu ama bu sebeplerden çalışmayı bıraktığım tüm isimleri listeleyemezdim. (Gülüyor)

FENOMENLER TAKİPÇİ SATIN ALIYOR MU?

Birçoğu alıyor. Bu kişilere kötü bir haberim var, malum teknoloji gelişiyor ve kimin ne zaman ne kadar takipçi aldığını görüntüleyebildiğiniz bir site var. Yani demem o ki arkadaşlar markalar da dahil kimse yemiyor artık kendinize gelin ya üretin samimi olun ya da hak ettiğinize razı olun.

ÇALIŞMASI EN RAHAT OLAN FENOMEN KİMDİR?

Kendine bir yol çizmiş olan, hayallerini gerçekleştirmek isteyen, kendisi üreten ve üretene de saygılı olan, çalışkan fenomenler ile çalışmaktan çok keyif alıyorum. Bu kişilerle çalışırken bir anda kendimizi beyin fırtınası yaparken buluyoruz ve bambaşka konular ve fikirler çıkarttığımızı görüyoruz.

SİZCE TÜRKİYE’NİN EN İYİ FENOMENİ KİM?

Burada tek bir isim vermek doğru olmaz. Çünkü az önce de örneklediğim gibi birisi belgesel iken bir diğeri eğlence bir diğeri genel kültür diğeri müzik kanalı… Kendi kategorisinde başarılı birçok isim var. Bir fenomenin başarılı sayılabilmesi bence içeriklerinin orijinalliğinin yanı sıra kendi gündemini yaratabiliyor olmasından geçiyor. Magazinden korkmayan ve hatta magazini kendi lehine kullanabilen tüm fenomenleri başarılı ve akıllı buluyorum.

‘’TÜRKİYE’DE YAPILMAMIŞI YAPACAĞIM’’

EN BÜYÜK HEDEFİNİZ YAPILMAMIŞ PROJELERİ YAPMAK. YAKIN SÜREÇTE BU HEDEFİNİZLE İLGİLİ BİR GELİŞME VAR MI ?

Evet ülkemizde yapılmamış olan üç farklı proje fikrim var ve tüm proje ortaklarımız ile bunların hazırlığına odaklanmış durumdayız. Sessizlik yasasına inanan birisi olarak detay paylaşmaktan çekiniyorum ama bu yıl herkesin ilgi odağı olacak çalışmalar ile gündemi belirleyeceğiz diyebilirim.

SEKTÖRDEKİ DEDİKODULARDAN BAHSEDER MİSİNİZ?

Dışarıya yansıtmadığım birçok kişiyle aram iyidir; karşılıklı birbirimizi severiz ve bilgi paylaşımı(!) yaparız (Gülüyor) Yani her şeyden haberdar oluyorum ama senin de bildiğin gibi bahsetsem de birileri tarafından ya inkar edilecek ya da üzeri örtülmeye çalışılacak.  Bu sektörde her şey geçici olduğu gibi dedikodular da geçici, o yüzden iki gün sonra unutulacak olan hiçbir şeye zaman harcamayalım. Ayrıca çok etkili gündemleri bazı magazin sayfaları ve magazin programları ile de paylaştığım oluyor.

 

‘’FİKİRLERİME GÜVENİYORUM, DÜNYAYI TAKİP EDİYORUM’’

SANATÇI YA DA FENOMENİ İYİ BİR YERE GETİRMEK İÇİN NELER YAPIYORSUNUZ?

Az önce de bahsettiğim gibi öncelikle kendisinin bir hedefi olmalı ve çalışkan olmalı. Bu işler yattığın yerden olmuyor. Yeri geliyor günlerce uykusuz çalıştığımız oluyor. Bu tempoyu göze alabilen tüm sanatçı ve fenomenlere kendilerine özel ve kendilerine artı katacak farklı içerikler ile danışmanlık yapmanın yanı sıra marka işbirlikleri sağlıyorum. Diğer detaylar ise yıllardır edindiğim tecrübeler ve meslek sırları diyebilirim.

ÜNLÜ EDEMEYECEĞİNİZ KİŞİ VAR MI? MUTLAK BAŞARI SAĞLIYOR MUSUNUZ?

Hedefi olmayan, üretmeyen ve tembel olan kimseyle bir yere varamayız. Düşünsenize benzini bitmiş  bir arabayı ittirerek nereye kadar gidebilirsiniz? Sorumluluk sahibi olup çalışarak elde edilemeyecek hiçbir başarı yok. Geriye fikirlerime ve yönlendirmelerime güvenerek bu başarının tadını çıkarmak kalıyor.

DİĞER MENAJERLERDEN FARKINIZ NEDİR?

Dünyanın farklı ülkelerindeki arkadaşlarımdan dijital yenilikler ile ilgili bilgiler ediniyorum, farklı içerik üreticilerini takip ediyorum, her fırsatta kitap okuyorum ve teknoloji ve medya seminerlerine katılıyorum. Markaların beklentilerini karşılayacak ve fenomenlere ivme kazandıracak içerikler üretmek için devamlı araştırmalar yapıyorum. Benim için en önemlisi ise en başta da söylediğim gibi arkadaş olabildiğim kişilerle çalışmayı tercih ediyorum. Dürüst ve faydalı olmaya yönelik yaklaşarak samimiyetimi karşı tarafa geçirebiliyorum ve bu da hepimize başarı getiriyor.