Yeni Çağrı Gazetesi:
Bugünkü konuğumuz temizlik sektöründe farklı hedeflerle ilerleyen kadın girişimcimiz Sadet hanım. Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Sadet KAYA:
Merhaba.

1978 yılında Tokat'ta çiftçi bir ailenin kızı olarak dünyaya geldim. Öğrenim süresince memleketimde yaşadım. 2000 yılında İstanbul'a yerleşip iş hayatında yerimi aldım.

15 yıl sağlık sektöründe aktif olarak görev aldım ve hala devam ediyorum. 2008 yılından bu yana temizlik sektörü üzerine her açıdan arge çalışmaları ve girişimlerde bulundum. Sektörde doğan talepler nelerdir, buna bağlı ihtiyaçları gerçekleştirmek neyi gerektirir gibi.. Zaman içerisinde giderek oluşturulan güvenle taleplerimiz çoğaldı. Dolayısı ile şirketimizde büyüme ihtiyacını doğurdu. Bugün ise bu noktadayız.

Sadya Temizlik Hizmetlerinde görev alan bütün çalışma arkadaşlarımızla daha fazla kişiye iş istihdamı sağlamak ve dahada büyümek ilk hedeflerimiz arasındadır.



Yeni Çağrı Gazetesi:
Şirket isminizin hikayesi nedir?

Sadet KAYA:
Değerli bir arkadaşım için kedi sahiplendik. Kızımızın ismi Sadya. Bana göre bu can dostlarımız ücret talep etmeyen, maaş almayan, sosyal sigortası olmayan her biri ayrı ruha sahip insana bağışlanmış birer psikoloji doktoru.

İnsan dışında yaratılan canları sevmek, saygı duymak bizim için çok önemli evet..

Yeni Çağrı Gazetesi:
Peki temizlik sizin gözünüzde neyi ifade ediyor?

Sadet KAYA:
Prestiji. Çünkü her insan her yerde potansiyel bir müşteridir. Sağlık, giyim, gıda, tatil vs. ilk olumlu bulduğu şey; bulunduğu yerin temizliği ve düzenidir. Hizmet veren firma hangi alanda hizmet verirse versin, her şeyi kusursuz olsada temizlik halkasını atlıyor ya da profesyonel anlamda yerine getirmiyorsa hedeflediği başarıya asla ulaşamıyor aksine sahip olduğu müşteri pörtföyünüde zaman içinde kaybediyor. Yani her şeyin ilk etabı temizlik..

Yeni Çağrı Gazetesi:
Kısaca bahsedecek olursanız hedefleriniz nelerdir?

Sadet KAYA:
Şirketimizi markalaştırmak. Profesyonel çalışan görevli arkadaşlarımızında ihtiyaçlarına cevap verebilmek, hizmet kalitemizi dahada yükseltmek, şirketimizden hizmet alan saygın müşterilerimizin tek tek her birinden evet ben bu kurumdan hizmet aldım ve memnun kaldım tavsiye ederim cümlesini kurdurabilmek.

Yeni Çağrı Gazetesi:
Peki bunu gerçekleştirmek için girişimleriniz nelerdir?

Sadet KAYA:
Yasal tüzüğe uymak.

Mulakatlarda olumlu dönüş alan, devamında eğitimlerini önemseyen, çözümcü, kişisel anlamda kendisini karakterize edebilmiş, takım çalışmasının önemini bilen çalışma arkadaşları ile çalışmak.

Aldığımız projelerde sözleşmeli çalışarak saygın müşterilerimizin, şirket bünyemizin ve çalışma arkadaşlarımızın her türlü hakkını güvence altına almak.

Müşteri memnuniyetini her hizmet sonrası müşteri memnuniyet anketi ile, mail yoluyla, sözsel, gerektiğinde birebir iletişime geçerek sürekli takip altında tutmak.

Olumsuz yönde karşılaştığımız her şeyde mümkün olan en kısa sürede müdahelede bulunmak.

Yeni Çağrı Gazetesi:
Verdiğiniz hizmetler nelerdir?

Sadet KAYA:
11 farklı alanda her alanın kedisine ait ekibi ve ekipmanı ile hizmet sunmaktayız. Bunlar;

  • İnşaat ve tadilat sonra kaba ve ince temizlik.

  • Günlük eşyalı ev temizliği.

  • Cila hizmetleri.

  • Havuz bakım ve temizliği.

  • Buharlı temizlik.

  • Haşere müdahalesi.

  • Site temizliği.

  • Merdiven temizliği.

  • Petek ve kombi bakımı.

  • Boya badana hizmeti.


Yeni Çağrı Gazetesi:
Temizlik sektöründe olumsuz bulduğunuz şeyler var mı?



Sadet KAYA:
Ara ara temizlik görevini yerine getiren arkadaşlarımıza karşı üst yetkilileri ve müşteriler tarafından sergilenen olumsuz tavır ve davranışlarla karşılaşıyorum ve bunu uygun bulmuyorum. Bu durum çalışan kişide zamanla öz güven eksikliğine, işini sevmemesine ve zamanla mutsuz bir çalışana dönüşmesine neden oluyor. Buda yaptığı işte verimsizliğinin ve hataya düşme ihtimalinin yolunu açıyor.

Bu alanda çalışan arkadaşlarımızın alanında yükselme ihtimali düşük buna bağlı olarakta genelde asgari üzerinden maaş alıyorlar. Buda yaşam standartlarının altında kalmasına neden oluyor. Yani mevcut olumsuzluklara maddi imkansızlıkta eklenince kişi aslında var olan potansiyelini geri plana atıyor. Mutsuz bir çalışan olarak kalıyor.

Birde kurumların çalışanına karşı bir takım yersiz dayatmaları var. Örnek verecek olursam; özelliklede bayan çalışma arkadaşlarımızda kep mecburiyeti.. Buna hala anlam verebilmiş değilim. Bana göre başı açık bir bayanı zorla kapatmaya çalışmak ya da başı kapalı bir bayanı zorla açmaya çalışmak kişinin özlük haklarına saldırıdan başka bir şey değil.

Yeni Çağrı Gazetesi:
Olumsuz bulduğunuz konularla ilgili düzeltme çalışmalarınız var mı?

Sadet KAYA:
Sürekli eğitime önem veriyoruz.

Çalışanlarımızın görev alacağı alanlarla ilgili bilgi, beceri ve yeterlilik eğitimlerine verdiğimiz önemi kişisel gelişme eğitimlerinede veriyoruz.

Sözsel iletişim, ses tonu ve doğru beden dili nasıl olmalıdır, karşılaşılan tavrın olumlu ya da olumsuz tamamen iletişim şekli ile bağlantılı olduğunu çalışanlarımızla sık sık eğitimlerde paylaşıyoruz. Bunun olumlu geri dönüşlerindende çok mutluyuz.

Kurum içi terfilerimizi yasal bir diploma vs. engeli olmayan pozisyonlarda, çalışma şeklimiz tamamen müşteri odaklı olduğu için beğenilen ve sürekli olumlu dönüşleri olan arkadaşlarımızı bulunduğu yerde mahkum etmiyor, yükseltiyoruz.

Bunun dışında prim sistemi uyguluyoruz. Çalışan arkadaşımızın işine verdiği öneme ve iş potansiyeline bağlı olarak.

Eğitimlerimizi sıkıcı bir mecburiyet olmaktan çıkarıyor, iş arkadaşlarımızla dışarda uygun bir mekanda bir araya geliyor, bir yandan eğitimimizi gerçekleştiriyor, bir yandan da Sadya Temizlik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi ailesi olarak sosyal aktivitelerde beraber zaman geçiriyoruz.

Çalışma arkadaşlarımızın özlük yaşam haklarına saygı duyuyoruz. Kılık, kıyafet yönetmeliğimizde mecburi alanlar dışında başını açma ya da kapatma mecburiyetini dayatmıyoruz. Düzgün ve düzenli olduğu sürece seçim tamamen çalışanın kendisine bağlı.

Saygın müşterilirimiz, şirket bünyemizin istek ve beklentileri ne kadar önemli ise çalışan arkadaşlarımızın istek ve beklentileride bir o kadar önemli bizim için. Bir kurum sadece şirket çıkarlarını düşünürse mutsuz çalışan kadrosuna sahiptir. Sadece çalışan çıkarlarını düşünürse batma ihtimali çok yüksektir ama şeffaf bir orta yolda yürüyebilirse mutlu bir kadro ile yola devam edebilir ve müşteri memnuniyeti hedefine ulaşır.

Yeni Çağrı Gazetesi:
Şirketiniz de başlattığınız sosyal sorumluluk projenizi bizimle paylaşır mısınız?

Sadet KAYA:
Elbette..

Biz insanoğlu olarak bir şekilde hayatımızı idame ettiriyor, ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Hiç olmadı konuşabiliyor, gerekiyorsa yardım istiyoruz. Ama şehir hayatında sıkışan ve sahiplenilen dostlarımız kadar şanslı olmayan can dostlarımız var.

En başta şahsım adına bir hayvan sever olarak, kişisel anlamda hayatım boyunca elimden geleni her zaman yapmaya çalıştım. Bunu daha ciddi bir boyuta taşıyor, reklam bütçemizin %25'ni, kar marjımın %8'ini sokakta mücadele veren can dostlarımız için kullanmayı hedefliyorum.

Yaşam hakkı nefes alan her canlıda eşittir. Bizede elimizden geldiği kadar sahip çıkmak düşüyor.

Yeni Çağrı Gazetesi:
Hoş bir söyleşi oldu teşekkür ederiz Sadet hanım.

Sadet KAYA:
Ben teşekkür ederim.
Editör: TE Bilisim