Osmanlı tarihi, ilginç olaylarla doludur. Bunlardan biri de 130 çocuğu olduğu iddia edilen III. Murat ile ilgilidir. III. Murat Osmanlı Padişahları’nın 12.’sidir. II. Selim ‘in büyük oğludur. Hükümdarlığı sırasında Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları 19 902 000 kilometre kareye ulaşmıştı. 

Tarihlere 130 çocuklu padişah olarak geçen III.Murat’ın bu rekorunu kıran bir başkasının olduğunu sanmıyoruz. Öldüğünde 7 cariyesinin gebe olduğunu da hesaba katarsak, onun “Bir numara” olduğunu söyleyebiliriz. Padişahların içinde sayısı kırkı aşan hasekilerden başka saray dışındaki kadınlarla da ilişki kuran hünkar olarak bilinir.

Hemen belirtmek isterim ki; bu bilgileri sadece “iddia” olarak söylüyorum. Çünkü bildiğiniz üzere, Osmanlı’da harem hayatı çok gizemli kalmıştır. Bu yüzden orada olup bitenlerle ilgili net bir şey söylemek söz konusu değildir. Haremin ne kadar sırlarla dolu bir yer olduğunu da unutmamak gerekir. Dolayısıyla III.Murat’ın 130 çocuğu olduğu iddiası hakkında net bir şey söylemek doğru olmaz. Ancak yine de bazı tarih tarihçilerin kitaplarında böyle iddialara yer verdiğini söylemek mümkün.

Osmanlı tarihini yazan yerli ve yabancı tarihçiler onun çocukları ve kadınları konusunda farklı rakamlar vermektedir. Bazılarına göre 102 çocuğu vardır. 106 ve 130 çocuğu var, diyenleri de görürüz. 

Aslen Yahudi Nurbanu Sultan’dan dünyaya gelen Murat Manisa’da Sancakbeyliği yaparak devlet yönetimini öğreniyordu. Avcılığa da düşkün şehzade bir gün kendisine takdim edilen kıza tutulacak ve böylece av ikinci plana düşecekti. Türk korsanlarının Adriyatik Denizi’nde ele geçirdikleri bu kızın adı Baffo idi. Babası Venedik Cumhuriyeti’nin Korfu Valisi’ydi. Güzelliği ve asaletiyle şehzade Murat’ı büyüleyen 13 yaşındaki kıza Safiye adı verildi. Manisa’daki mutlu beraberlik Safiye’nin Mehmet’i doğurmasıyla perçinleşti. Murat’ın gözü Safiye’den başkasını görmüyordu. Manisa yılları, Safiye’nin mutlu olduğu yıllar olarak kalacaktır.

Babasının ölümüyle Osmanlı tahtına oturan III.Murat saraydaki muhteşem güzellere rağmen hala Safiye Sultan’a bağlıydı. Ne var ki, Safiye Sultan’a diş bileyen Valide Nurbanu Sultan bundan memnun değildi. Çünkü kocası II.Selim’den beri karıştığı devlet işlerini, Valide Sultan olarak sürdürmek niyetindeydi. Nurbanu Sultan’ın kızları İsmihan ve Geverhan ile Kanuni’nin kızı Mihrimah da Safiye Sultan’ın gözden düşmesinden yana tavır koymuşlardı. 

İsmihan Sultan II.Selim’den beri sadrazam olan Sokullu Mehmet Paşa ile evliydi ve sarayda büyük ağırlığı vardı. III.Murat hükümdar olduğunda 5 kardeşini boğdurmuş ve yönetimi eniştesi Sokullu Mehmet Paşa’ya bırakmıştı. Babası II.Selim’den beri seferlere çıkmayan Osmanlı padişahları bu defa Haremden çıkmıyordu. III.Murat zamanında doruğa çıkan bu durum, doğan çocuk sayısından da rahatlıkla anlaşılıyordu.

Sultan Murat’a beş yıl sadrazamlık yapan Sokullu dilekçe verme bahanesiyle yanına genel bir dervişin hançeriyle öldürülmüştü. Bundan sonra dalkavukların karıştığı devlet işlerinden III.Murat uzak duracaktı. Safiye Sultan’dan doğan çocukların erken öldüğünü ve padişahın tek oğlunun olmasını bahane eden Valide Nurbanu oğlu Murat’ı başka kadınlarla birlikte olmaya zorluyordu.

Ona yaranmak isteyen devlet adamları da esir pazarında padişahın hoşlandığı kadınları seçmek için yarışırlardı. Padişahı en iyi tanıyanlardan biri Sadrazam Sinan Paşa III. Murat’a İncili Köşk ve Bahçe kapısında bir köşk yaptırmıştı. Sadrazam, padişaha sunduğu mücevherlerin ve inşaat masrafının acısını halktan kat kat çıkarıyordu. Eskisi gibi kocasını kıskanmayan Safiye Sultan onu zevklerine terk etti. Kendisi de devlet işlerine el attı. Rakipleri Nurbanu, İsmihan ve Mihrimah Sultan ölünce Harem’in ve devletin en sözü geçen kadını Safiye Sultan oldu. Gitgide zayıf düşerek hastalanan III.Murat ölmeden önceki gecelerden birinde Sinan Paşa Köşkünde bir eğlence düzenledi. İstanbul’un en ünlü sazendeleri çalıyor, padişahın en beğendiği cariyeler de oynuyordu. Ama eskisi gibi neşeli olmayan Sultan Murat sazendelerden “Bimarım ey ecel, bu gece bekle canım al” şarkısını istiyordu. Ölümü yaklaştığı son gecesini de eğlenceyle geçirmiş ve 1595 yılında 48 yaşında vefat etmişti.

İddiaya göre, Osmanlı tarihinin en çok çocuğu olan padişahı III.Murat’ın altı karısı ve 40’a yakın haseki denilen cariyesi vardı. III.Murat, bu birlikteliklerden 100’den fazlasayıda çocuk sahibi oldu. Ancak bunların büyük kısmı, bebek denilecek yaşta öldü. Dolayısıyla padişahın 30’u kız, 25 erkek çocuğundan sağ kalan 20’si olmak üzere tam 50 evladı hayatta kaldı.

Hatta daha sonra III.Murat’ın en büyük oğlu III.Mehmet tahta çıktığında 19 kardeşini boğdurttu. III.Mehmet’in kardeş katli, Osmanlı tarihine en kanlı olaylardan biri olarak geçmiştir. 

Rivayete göre, halk bu olaydan sonra III.Mehmet’e kin beslemiştir. Öyle ki 35. padişah V. Mehmet Reşat, kılıç kuşanma merasiminde dedelerinin mezarını ziyaret ettiği sırada III.Mehmet’in mezarını gelince:  “Ben çocuk katilinin kabrini ziyaret etmek istemiyorum.” diyerek ziyaret etmemiştir.

Sonuç: Tarihte 130 çocuklu hükümdar var mıydı? O kadar çocuğu olan yoksa da,  en az 50’nin üzerinde çocuğu  olan da gerçektir diyerek sözü bitirelim!