A Milli Takım’da Ermenistan maçında alınan sürpriz beraberliğin sonrasında Kuntz ile bağlar her anlamda kopmuştu malum.

Yalnız bana kalırsa bu bağlar, özellikle de oyuncularla hoca arasındaki bağ hiç olmamış ki kopsun… Ermenistan maçının ardından ‘Acaba gruptan çıkamama ihtimalimiz olur mu?’ sorusu akıllara gelmiş ve puan hesapları yapılmaya başlanmıştı ancak Montella sonrası rüzgar tam tersine döndü. Önce Hırvatistan karşısında alınan 1-0’lık galibiyet, ardından da dün 4-0 kazanılan Letonya maçıyla birlikte milli takımda ana problemin taktik - teknik kısımda değil de, oyuncu - hoca bağı ve hocanın takıma sağladığı güven kısmında olduğunu, bunun da Montella hamlesiyle çözüldüğünü anladık. Stoper bölgesi hariç  diğer oyuncular neredeyse hep aynı ama sahadaki oyun çok farklı. Sinyor Vincenzo’nun dönemiyle birlikte esmeye başlayan bu rüzgar, EURO 2024’te de devam eder umarım. Letonya maçıyla birlikte Avrupa Futbol Şampiyonası biletini kaptık ancak kaldı sevdanın son vuruşu; Galler ile oynanacak son maçta alınacak 1 puan hem birinciliği getirecek, hem de güzel bir prestij sağlayacak. İyi bir rüzgar yakaladık, bu rüzgarla elemeleri de yakıştığı gibi bitirelim ve grup lideri unvanıyla turnuvaya gidelim. 2008’de yarı finalde elenmiştik turnuvadan, bu kez şampiyonluk neden olmasın!