Siz kıymetli okuyucularıma bu hafta aile hukukunda en çok merak edilen ve emsal bir karar olarak karşımıza çıkan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından emsal nitelik teşkil eden kararını örneklerle birlikte anlatmaya çalışacağım.

Son dönemde karşımıza çok sık çıkan aile hukukuna ilişkin vakalarına bir yenisi daha eklenmiştir. Yargıtay tarafından aile hukuku konusuna ilişkin özellikle evlilik birliği içerisinde Yalova'da yaşayan erkek eş, karısının bir ayağının sakat kalması ve ayak başparmağının kapanmamasıyla dalga geçtiğini öne sürerek boşanma davası açmıştır. Dava, yerel mahkeme tarafından yetersiz gerekçe ile reddedilmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kadının kocası ayak başparmağının kapanmaması nedeniyle sürekli alay etmesi nedeniyle kusurlu olarak görülmesi gerektiği kararını vermiştir.

Yalova'da yaşayan erkek eş ile kadın eş, birbirlerini severek evlenmişlerdir. Kadın eş evlendikten bir müddet sonra, yaşadığı olayla bir ayağı sakat kalan ve ayak başparmağı kapanmayan kocası ile dalga geçmeye başlamıştır.

Alay etmelerin artması sonrasında erkek eşin, kadın eşin kendisiyle alay ettiğini öne sürerek Yalova Aile Mahkemesinde boşanma davası açtı. Yerel mahkeme, yetersiz gerekçe ile davanın reddine karar vermiştir.

"KENDİSİYLE ALAY EDEN KARISINA DAVA AÇMAKTA HAKLI"

Karar sonrasında hüküm temyiz edildi ve dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesine geldi. Daire heyeti, yerel mahkemenin kararını inceleme neticesinde bozulmasına karar vermiştir. Kararda, kadın eşin kocası erkek eşin bir ayağının sakat olması ve ayak başparmağının kapanmaması nedeniyle sürekli alay ettiğinin anlaşıldığına değinildi. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğundan bahsedilen kararda, olayların akışı karşısında erkek eşin dava açmakta haklı olduğuna yer verildi.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin kararında, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddinin doğru bulunmadığı gerekçesiyle Yerel mahkemenin hükmü oybirliği ile bozulmuştur.