Yeni bir yıla, iyilik dileklerimizin, umutlarımızın, gerçeğe dönüşmesini bekleyerek heyecanla giriyoruz. Herkesin yeni yıl beklentileri farklıdır. Ancak, para, pul dışında en önemli istek sağlıklı bir hayattır. İnsan sağlığının kadrini, onu kaybedince anlıyor.

Genelde ülkemizin açısından 2021 yılının olumlu, umut verici bir sene olduğunu söyleyemeyiz. Cumhuriyetimizin 100. yılına, fertlerinin refah ve saatler içinde olduğu bir ülke olarak giremiyoruz. Oysa, Türkiye’miz daha iyiye, daha güzele, çağ atlamaya layık bir ülkedir. Türkiye’yi idare edenler, Türk insanlarının yüzlerini güldürecek, hamle ve gelişmeyi gerçekleştiremediler, hatta birçok konuda geriye gittik! Pandemi tehdidi, ölümler, ekonomik zorluklar, vatandaşın tahammül edilemez seviyeye geldiği geçim sıkıntıları, dış politika yanlışları, dünyada giderek itibar kaybeden bir Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yarattığı olumsuzluklar, demokrasinin kalbi, kutsal mabedi TBMM’nin ikinci plana atılması, milletin asıl temsilcileri olan milletvekillerinin itibarsız duruma düşürülmesi, terör, kadın cinayetleri 2021’e damgasını vuran olumsuzluklardır.

Aslında yeni bir yılı idrak ederken, herkes yaşanan yılın muhasebesini yapmalı, hatalardan ders çıkarmalıdır. Buna Türkiye’yi yönetenler de dahildir. Ne yazık ki, bu yapılamıyor, yanlış üzerine, yanlışlar yapılıyor! Yurt dışında bulunduğum yıllarda, Ekim ayı sonundan itibaren yaşanan “Hellowen/Cadılar Bayramı”, “Şükran Günü/Thanks Giving” daha sonra da 25 Aralık’ta Noel yaşandığını gözlemlerdim. Bu günlerde bilhassa Noel’de tüm aileler, baba evinde toplanırlar, anneler, babalar, çocuklar, torunlar, akrabalar, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, koşar gelirler. Neşe içinde yenilir, içilir, Noel ağaçları hediyelerle donatılır. Özellikle hindiler pişirilir. Herkes mutlaka bütçesine göre birbirine hediyeler verir. Bu günler fevkalade önemli, tılsımlı günlerdir. Bizde ise ailelerin bir araya gelmesi gereken bayramlarda herkes bir yana kaçar, tatile gidilir. Yollarda trafik kazalarında en az 100 kişi ölür, 3000 kişi yaralanır. Aileler bir araya gelmez, uzaklaşırlar!!
Diğer bir yanlışta şudur; “Efendim, yılbaşı gavur icadıdır, kutlanamaz!” Ben çocukluk yıllarımı hatırlarım. 31 Aralık gecesi bizde yılbaşı karşılanır, o geceye özgü yemekler hazırlanır, meyveler, kuruyemişler alınır, tombala oynanır, hediyeler teati edilir, yeni bir seneye umutla, sevgi ile neşe içinde girilirdi. Mutlaka milli piyango takip edilir, isteyen içeren, isteyen içki içmezdi. Bazı şehirlerde saat 12’de meydanlarda toplanılır, organize edilen konserler izlenirdi. İnsanlar yeni yıla böyle neşe içinde giriyorlarsa, onları gavur icadı diye muaheze etmenin manası yoktur.
Maalesef büyük şehirlerimizde, yılbaşı kutlamaları, kızlarımızın, kadınların, turistlerin cinsel tacize uğradığı olaylara dönüşmüştür. Yetkili makamlar, bu kötülüğü önleyemiyor!!! Çok yazık... Benim için, yeni yılların en önemli bekleyişi, Viyana Filarmoni Orkestrası’nın yeni yıl konseridir. Avrupa Konseyi’nde görev yaptığım yıllarda, o görkemli konser salonunda, klasik müzik konseri izlemiştim. Tüm dünya bu konseri bekler, izler. Yıllardır söylerim TBMM Plan/Bütçe Komisyonu’nda da ifade etmiştim. Neden bizim dünyaca ünlü gerçek sanatçıları bünyesinde bulunduran, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestramız (CSO), böyle bir konseri icra etmez. İstanbul Senfoni Orkestramız da olabilir. Son yıllarda senfoni orkestralarımıza, opera ve balemize, tiyatrolarımıza velhasıl sanata, sanatçılarımıza darbe üzerine darbe indirilmiş, sanat çok geri planlara itilmiştir.  
Büyük Atatürk’ün sanata verdiği önem bilinir. Cumhuriyeti kurarken, “Eğitim, sanat, ekonomi, imar’ı” en ön safhaya koymuştur. Atatürk en buhranlı dönemlerde, klasik batı müziği dinlerdi. Bu vesile ile 14 yıl bekletilerek, “Atatürk Kültür Merkezi’nin” yeniden imar edilerek, açılmasını önemsiyorum. Yapanlara teşekkür ederken, Taksim’de, camiden önce AKM’nin yapılması gerekirdi, diyorum. Türkiye’de 110.000 cami var, çoğu da boş duruyor. Okullar, üniversite kampüsleri, kütüphaneler, hastaneler, öğrenci yurtları daha öncelikli, yatırımlar olsa gerek...
Yeni yılda, yeni umutların yeşermesini, yeni yılın, 2022’nin, Cumhuriyetimizin 100. yılı olan , 2023’e bir basamak kala, Türkiye için, halkımız, milletimiz için esenlikler, başarılar, refah ve saadetler getirmesini candan diliyorum.