Merhaba okurlarım.

03 Haziran’dan bu yana Sarıgerme/ORTACA/ Muğla’daki mütevazı yuvamdayım. Seçimlerin üzerinden bir ay geçti. Nasılsın derseniz?! Özellikle son 20 yıldır aldatılan biri olarak hala kendime gelebilmiş değilim.

.Bu nedenle de huzursuzum, çaresizim, asabiyim….!

Zaman kaybetmeden son söyleyeceğimi baştan ifade edeyim!

Konu; vatan/millet aşkı ile tutuşmak ve sözde siyasetçilere ne kadar güveneceğimizi bilmek olunca beynime adeta kazınan değişmez doğrularımdan ilk ikisini sizlerle paylaşmam gerekiyor. Umarım paylaştıklarımla sizlerin duygu ve düşüncelerinize hitap etmiş olurum.

  1. İçi boşaltılmış seçim sistemiyle milletvekili olana ve bu yolla çirkin emellerine ulaşmak isteyen siyasetçiye – yemin billah etse- kesinlikle güvenmem! Sebeplerini daha önceki yazılarımda uzun uzadıya sizlerle paylaşmıştım. Tavsiyem sizde güvenmeyin Onlara. Fırıldaklığı yaşam felsefesi yapmış insanlara - yere göğe sığdıramayacak - övgüler düzmemeyi de öğrendim ben! Sizde hayal kırıklığı yaşamak istemiyorsanız fırıldakların ateşli hitabet gücünün tesirinde kalıp, zamansız övgüler düzmeyin, derim! Özellikle Türkiye’mizde her geçen gün artmakta olan bu fırıldaklara verilecek örnekler saymakla bitmez inanın bana!

  2. Unutmayın ki , iğrençliklerin diz boyu olduğu, korku imparatorluğunun baskılarıyla insanların hukuksal özgürlüklerinin zorla elinden alındığı Milenyum Çağı’nda yaşıyoruz. E haklı olarak ta herkesin bir fiyatı oluyor, ne acı ki! Baskılara direnenlerde ‘ bitaraf olanlar bertaraf edilir’ zihniyetiyle yok ediliyor!. Bu konuda kaleme döktüğüm hayat tecrübelerime o nedenle laf ettirmem ben! Sakın aksini savunmayınız bana! Üzülürüm ve de….!

Tüm dünyanın geçen yüzyılda her yönüyle örnek aldığı, bizlerinde sahiplendiği, yol göstericimiz, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk aynı zamanda satın alınamayacak ‘ Hür Beyinli’ bir dehadır. Şimdi, cılkı çıkmış bu gezegende – böylesine üstün meziyetlere sahip- bir insanı ara da bul!

Mesleğini, çarpık düşüncelerle paraya dönüştüren fırıldakların sakın kimler olduğunu bana sormayınız. Hepimizin gözlerinin önünde yaptıklarıyla, ne yaratılışta olduklarını ispat ettiler onlar! Göz alıcı dans figürlerini sahnede sergileyince de mükafaten layık olmadıkları makamlara bile yerleştirildiler, her zaman olduğu gibi!

Söz konusu ‘fırıldaklık’ olunca, ilk tarif, geçmişi 5000 yıla dayanan Eskimo’lardan geliyor.

Rüzgarsız Havada Dönen Fırıldağın Mutlaka Bir Üfleyeni Vardır!...”

Özümüzden verilen örnekler ise fırıldaklığın tariflerini çok daha anlamlı kılıyor!

Bu zihniyeti yaşamının bir parçası haline getirmiş olanları bizzat görüp aşağıda tarifini yapan Uğur Mumcu ve Can Yücel gibi yürekli, duayen insanlar ise şekilde görüldüğü gibi ya hapishane köşelerinde ölüme terk ediliyorlar ya da katlediliyorlar! O nedenle Tanrı katında ve kul nezdinde yürekli bir destan kahramanıdır, benim için bu vatanseverler!

İsmi hafızalarımızdan silinmeyecek olan ve her daim gururla anacağımız Uğur Mumcu'nun eserleri ve ilkeleri – ölümünün üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen- topluma hala ışık tutuyor ve hâlâ yol yakınken toparlanma ve doğru değerlere dönüşüm gücü sunuyor.

Onun için diyorum ki; Atatürk ve silah arkadaşlarının verdikleri kurtuluş mücadelesinin içine nüfus etmeden –birilerinin(!) hizmetkarı olup ana hedefe ulaşmayı ıskalarsanız - başarılı olmamazsınız!

Ayrıca Cumhur ittifakının verdiği mücadele, bana kalırsa yan gelip yatmadıklarına, - Din itibarıyla hedefe ulaşmak için her yol serbesttir –temel inanç ve düşüncesiyle harıl harıl çalıştıklarına dair çok ibret verici örnekler sunmaktadır! Kimlere mi sunuluyor ibret verici örnekler?

Tabii ki küresel batının baskılarıyla hamleleri engellenen muhalefet liderlerine ve hayal kırıklığına mahkum edilmiş, halka!..

Anlayana davul zurna saz, anlamayana zurna soksan azdır. . Birinci bölümün sonu : DEVAM EDECEKTİR.