Fenerbahçe’ye geldiğinde tüm taraftarlarda büyük bir heyecan yaratmıştı Jose Mourinho. Sansasyonel ve dünya genelinde konuşulan bir teknik direktör transferi olmuştu. Yönetiminden, futbolcusuna hepsi hoca ile çalışmak için sabırsızlanıyordu. Taraftarlar olarak bizim de büyük beklentilerimiz vardı. Ancak gelinen noktaya bakıldığında Fenerbahçe şu an için başarısız olmasa da oynanan futbol taraftarı tatmin etmiyor. Ve sezonun en kritik maçlarından olan, psikolojik üstünlük elde edilecek olan derbi maçında evinde 3-1 kaybettin.
Ferdi’nin satılacağı belli olmasına rağmen yönetimin sol beke bir oyuncu alamamış oluşu kesinlikle büyük bir hatadır. Kostic sadece 3-5-2’nin solunda oynayabiliyorsa neden transfer edildi? Eğer sol bek oynayabiliyorsa neden Sivas maçına kadar bekletildi. Adamın ismini Avrupa Kupaları listesine veremedik. Levent Mercan sol bek transferi olarak geldi ancak hiçbir şekilde oynatılmıyor. Bu bölgenin karın ağrısı en az ocak ayına kadar devam edecek gibi duruyor.
Şimdi bir konuya değinmek istiyorum. Başarılı olan sol ve sağ bekler her zaman normal boyda ve süratli oyuncular olmuştur. Yani rakibin hızlı kanat oyuncularını kesebilen ve takımını yapacağı deparlarla atağa kaldırabilen oyuncular. Cafu 1.75, Roberto Carlos 1.68, Gökhan Gönül 1.75, Daniel Alves 1.72. Bu örnekleri çoğaltmak oldukça kolay. Bizim sağ bekimiz Mert Müldür ise 1.84, bu adam AZ Alkmaar maçında sağından soluna dönene kadar ülke son bahar mevsiminden kışa geçti, bak o kadar sürüyor yani. Kendisinden sağ bek zaten olmaz, bir de biz sol bek yapmaya çalışıyoruz. Oosterwolde ise 1.89 boyunda ve yine bizim oyun sistemimize uyan hızlı bir sol bek olamaz. Kendisi çok çalışkan ve çok istekli ancak hızlı rakip kanatlarına karşı birçok maçta tepki vermekte zorlanacaktır, en basit örneği Kasımpaşa maçında Mamadou Fall, kendisini gerçekten çok zorladı.
Fenerbahçe’de Becao ve Djiku sakat değilse, stoper ikilisi budur. Ancak Çağlar, Mourinho’nun vazgeçilmezi olmuş durumda. Rotasyonda Çağlar tabii ki de çok faydalı olacaktır ama şu an ilk on bir oynayacak bir performans sergilemiyor. Hadi biz rotasyonda Çağlar olabilir diye düşünürken, Sivas maçında bir bakıyoruz Samet Akaydın stoperde, yanında da Çağlar. Becao ve Djiku ikisi de kulübede, yani Samet hamlesi bazı maçlarda olabilir de böyle bir maçta bence riskti. Denenecekse de yanında mutlaka Becao ya da Djiku’dan biri olmalıdır. Samet ve Çağlar’dan biri oynatılarak rotasyon yapılmalıdır. Samet’in attığı golü söyleyecekler olacaktır, oynatıldığı maçların genelinde yaptığı savunmaya bakmanızı tercih ederim.
Orta saha ikili tandemi uzun süre sonra nihayet beklenen kaliteye kavuştu, bu sene bazı maçlarda Fred beklenenin altında kalsa da yine de Amrabat-Fred ikilisi muazzam, ayrıca arkalarında bekleyen Mert Hakan ve İsmail ise her zaman hazır. Burada İsmail’in çözmesi gereken problemi çok erken sarı kart görmesi, gerçi sarı kart görmesi konusunda Fenerbahçe’de oynamasının da etkisi büyük ama İsmail yine de biraz daha dengeli müdahale yapmayı öğrenmelidir.
Gelelim geçen sene 18 gol atan 10 da asist yapan İrfan Can Kahveci’ye. Hocam İrfan seni bu sene ilk Lille maçında duran toptan attığı o muhteşem gol ile ipten almadı mı? Takımın ilk on birini yazarken önce İrfan’ı yazarım sağ açığa. Sosyal medyada okuyorum “İrfan bu sene formsuz ama.” diyorlar. Sen futbolcuyu yedek bırakırsan, son on beş dakika oynatırsan ve bunu sene başından beri ısrarla uygularsan, bu adam tabii ki de form düşüklüğü yaşar.
Üstüne bir de yönetim hâlâ sözleşme konusunda anlaşmaya varamadı. Kusura bakmayın da Cengiz Ünder senede 3,5 - 4 milyon Euro yıllık maaş alırken, İrfan’ın maaşında zam istemesi sonuna kadar haklı olduğu bir konudur. Ve umarım İrfan’ı bedelsiz olarak diğer büyük Türk takımlarından birine kaptırmayız.
Nerede o eski Syzmanski? Bu çocuğa ne oldu? Gözle görülür bir şekilde düşüş var. Ama Mourinho bu form düşüklüğünü görmezden gelerek 10 numara pozisyonunda ısrarla Syzmanski’yi ilk on birde başlatıyor. Sağ açığa İrfan, sol açığa Maximen ve 10 numara pozisyonuna da Tadic’i monte etsek. Hem ilerleyen yaşına rağmen Tadic’i kanatta oynatıp yormaktansa bu serbest 10 numara pozisyonunda Tadic hem iki kanadı hem de forveti besler. Ve bu rotasyonda Syzmanski de gerekli dersleri çıkararak kendine gelecektir.
Dzeko’nun yaşı artık 38, çok büyük bir kariyer ve belki başka bir takımda olabilir ama Fenerbahçe’nin ilk on bir forveti olamaz. En-Nesyri ise hâlâ bekleneni veremiyor ve verilen çok büyük bir transfer bedeli var. 17 maçın sekizinde ilk on bir başlayan Nesyri’nin daha 4 golü bulunuyor. İrfan’dan bahsederken ilk Lille maçına gitmiştim, şimdi de ikinci Lille maçına gidiyorum. Cenk’in kafa vuruşu direkten dönmese belki de şu an Şampiyonlar Ligi’ndeydik ve bence Cenk şu an Türkiye’nin en iyi golcülerinden hem de daha 33 yaşında. Neden şans verilmiyor? Kesinlikle ilk on birde başlatılıp, denenmesi gereken bir oyuncu olduğunu düşünüyorum.
Yolun daha başındayız, yapılan belli hatalar sanki hata değilmiş gibi sürdürülmeye devam ediliyor. Geçen sene İsmail hocanın oturttuğu Becao-Djiku ikilisinin bozulması, yanlış bek hamleleri, ısrarla on numara pozisyonunda skora katkı yapamayan Syzmanski, İrfan Can’ın oynatılmaması ve forvette Cenk’e şans verilmemesi. Bu hatalar devam ederse, Fenerbahçe sezona havluyu erken atar. Mourinho belli çizgilerden asla vazgeçmiyor ve o çizgiler Fenerbahçe’ye zarar veriyor.
Kalede Livakovic; savunma dörtlüsü Osayi - Becao - Djiku - Kostic; orta saha ikili tandemi Amrabat - Fred; orta sahanın ileri üçlüsü İrfan - Tadic - Maximen; forvet pozisyonunda ise Cenk Tosun. Bu ilk on biri belki bir maçta görürüz. Bu kadroya maçın gidişatına göre sonradan girebilecek Syzmanski, En-Nesyri, Mert Hakan, Oğuz Aydın, İsmail ya da Cengiz gibi isimler de kesinlikle fark yaratarak mevcut skora katkıda bulunacaklardır. Fenerbahçe 1-0 ya da 2-0 gibi skorların üzerine yatmadan, doksan dakika boyunca sürekli golü arzulayan, rakibine önde basan ve göze hoş gelen bir hücum futbolu oynamalıdır. Oyun olmasa da olur ben skora bakıyorum diye söyleyenlere de Göztepe, Galatasaray ve Samsun maçlarını hatırlatıyorum ve hatta bu sene hep söylüyorum, Kasımpaşa maçında Fall ve Hajradinovic biraz şanslı olsa o maçın da 2-0’dan 2-2 bitmesi sürpriz olmazdı. İlerleyen zamanlarda Cenk Tosun’un forvet hattında formayı kapacağını ve İrfan Can Kahveci’nin de formasına kavuşacağını düşünüyorum. Becao – Djiku ikilisi ise yeniden mutlaka oturacaktır.
Futbolcular bir an olsun vazgeçmeden, daha çok inanarak, çubukluyu sırtında taşımanın sorumluluğunu bilerek sahada mücadelelerini vermelidir, burada da hoca en etkili kadroyu kurabilmelidir. Yabancı hocalar için Türkiye ligi zordur, hele Fenerbahçe’ye gelen hoca için çok daha zordur. Çünkü rakibi sadece karşı takım değildir. Mourinho’nun saha içinde yaşanan aksaklıkları çözeceğine inanıyorum.
Yaşa Fenerbahçe.