Türk sinemasına emek vermiş gerçek efsaneler ve büyük ustalar… Onlar, Türk halkının gönlünde taht kurmuş ve Türk halkının yüzünde tebessümler oluşturarak sevgisini kazanmış ustalar. Onlar, bir zamanlar Yeşilçam sinemasında kelimenin tam anlamıyla fırtınalar estirdi. Oynadıkları filmler gişe rekorları kırdı. Ama sadece bu kadar değil. O yıldızlar, o kadar gerçek, o kadar “bizden birileri”ydi ki! Milyonlarca kişi, sanki ailelerinin bir üyesi gibi benimsedi onları…

Evimizin bir ferdi gibi gördüğümüz, çocukluğumuzun, gençliğimizin o kahramanların çoğu ya yaşama veda etti, ya da gözlerden uzak köşelerine çekildi, ya da huzur evlerinde unutuldu… Ne arandılar ne de soruldular…

Yeşilçam’a yıllarını vermiş, Türk Sineması’nın temel taşı bazı oyuncuların zor şartlar altında yaşamlarını idame etmeye çalıştığını defalarca dile getrdim. En son Darülaceze’de yaşayan Yılmaz Güney ile 5 başrol olmak üzere 50 sinema filminde oynayan Hürriyet Gazetesi 1968 güzeli Sevgi Can Danlı’yı yaptığım haberlerle gündeme getirmiştim… 

Sevgi Can Danlı gibi huzur evlerinde yaşayan o kadar çok emekçi var ki anlatamam… Yeşilçam’ı var eden bu kıymeti isimler sevdiklerinden uzak Huzur evlerinde yaşamayı hak ediyor mu sizce? Tabi ki koca bir ‘Hayır’ Bazı oyuncular İstanbul’a küsüp başka şehirlere göç etti… Onların hepsinin tek isyanı tek aşkları olan dizi veya sinema filmlerinde oynatılmamak. Kendilerine yapılan üvey evlat muamelesinden şikayetçiler… Yapımcılar bu efsanelere kucak açmalı, onları dizilerde ve sinema filmlerinde oynatmalı… 

Ve yalnız başına yaşayan sinema oyuncuları için yetkililer Huzur Evi yapmalı… Yan yana, setten sete koşan bu oyuncular bir araya getirilmeli. Gerçekleşecek böyle bir projenin emektar oyuncularımızı daha çok mutlu edeceğine inanıyorum. 

Peki böyle bir proje nasıl hayata geçebilir diye sorabilirsiniz; Çok basit yetkililerin tahsis edeceği bir arsaya hayırsever iş insanlarımızın da katkısıyla yapılabilir. Yapılacak olan yere de ‘Yeşilçam Emekçileri Bakım Evi’ismi verlebilir. Yani herkes elini taşın altına koymalı. Böyle bir projenin geçim sıkıntısı nedeniyle başka illere giden oyuncularımızın çok sevdikleri İstanbul’a dönmelerini de sağlayacaktır.  

Yani sözün özü, sinemaya yıllarca emek verdikten sonra unutulan, yalnızlaşan, yaşamlarını yokluk içerisinde devam ettirmeye çalışan oyuncuların dramlarına son vermek amacıyla yapılacak bu yerle son bulacak. Hepsi bir arada ve mutlu bir şekilde yaşayıp gidecek..