Atalarımız ‘Komşu Komşunun Külüne Muhtaçtır’ demiş... Eskiden bir komşunun derdi, diğer komşunun derdi olurdu. Maddi durumu iyi olmayan komşulara sahip çıkılırdı.. Hatta evde pişirilen yemekler tencerelere konulur evinde yemeği olmayan komşulara verilirdi…
Yaz aylarında insanlar güneş batımı ile birlik kapının önüne ya sandalye, ya da minder koyar ve oturup çekirdek çıtlar çay içer derin derin sohbete dalarlardı. Bu muhabbet geç saatlere kadar sürerdi. Tabii O dönem her evde televizyon olmazdı. Sadece radyo bulunurdu. O radyodan da birbirinden güzel sanat müziği kısık sesle dinlenirdi. Sohbetlerde, o gün neler yapıldı anlatılırdı. Kapının önünden birileri geçse selamlaşırdı. Hemen herkes birbirini tanırdı tanımasa bile mutlaka o kişiyi sık sık görürdü.
Komşunun namusu sizin namusunuz olurdu. Her komşu birer aile gibiydi. Şimdi ise aynı apartmandaki karşı komşunu seneler geçmesine rağmen değil gelip gitmek tanımıyorsunuz bile... Kapı ve merdivende gördüğünüzde Allah’ın selamını vermeye eriniyorlar maalesef…
Komşu, hal hatır sormadan selamsız geçmeyendir. Böyle komşuluklar bitti mi ne? Önce insanların birbirine olan, saygısı ve sevgisi kalmadı. Sonra itimat ve güven kalmadı. Bırakın komşuyu, kardeş kardeşe güvenemez oldu. İnsanlar bütün örf adet gelenek ve göreneklerinden koptu ve unuttu. Teknoloji her şeyi alt üst etti ne yazık ki..
Eskiden gaz lambası vardı, ama mutluyduk. Bir gaz lambası bütün odayı aydınlattığı gibi yüreklerimiz de aydınlatırdı. Şimdi bütün odalarda ışık var “ama” yürekler karanlık. Komşular arasında geliş gidiş yok, sohbet yok, muhabbet yok. Eskiden komşular zor durumlarda iken, birbirlerinin yardımına koşarlardı. Şimdi tam tersi, insanlar birbirinden kaçar oldu. Eskiden sabah kapın kapalıysa, komşu merak eder kapıyı çalarlardı. Şimdi üç gün evden çıkma, kapını çalan yok.
Eskiden yaşlılar ziyaret edilir, hal hatır sorulur, onların gönlü alınırdı. Onların eksikleri gedikleri sorulur, onların hayır duası alınırdı. Şimdi yaşlılarımıza da kıymet verilmez oldu, adeta onlardan kaçar olduk. Peki, tekrar o eski komşuluklar geri gelebilir mi? Tabiî ki gelebilir. İlk önce hoşgörü, saygı ve sevgi harcını yüreklere dökmeliyiz. Zaten tarih boyunca milletimiz, insani ilişkilerde iyi ve güzel davranışın ilahi bir emir olduğuna inanırlar. Öyleyse komşuluk ilişkilerimiz nasıl canlandırılır veya var olan ilişkilerimizi nasıl koruyabiliriz. Bu bizim kültürümüzde zaten saklıdır. Bize sadece uygulamak kalır.
Yani eskiden her şey gibi komşuluk ta bir başkaydı... Eski komşuluklar geri gelir mi? Biraz zor görünüyor. Ben çok özledim eski komşulukları hem de çok… Naciye teyzeler, Hasan dayılar, Gülsüm nineler, sohbetlerde 2 kardeşten öte dostluğu bulunan komşu genç kız ve erkekler sizleri her yerde adeta mumla arıyorum…