Ressamın ressam olduğunu işiterek, ressamı bilmek ve tanımak var.

     Ressamın ressam olduğunu, yaptığı resimleri görerek bilmek ve tanımak var.

     Birisi mücerret / soyut biliştir. Reddedilebilir!

     Diğeri müşahhas / somut biliştir. Reddedilemez.

     Allah da isimlerinin tecellisi / yansımalarının gereği olarak;

     Kâinat / evren ve içindekileri yaratıp ortaya koymasıyla bilinir ve bilinmeli.

     Eserden müessire / tesir edene / etkili olana geçiş,

     Yani yapılandan yapana geçiş,

     Resimde ressamı görüş,

     Besteden bestekâra / besteyi besteliyene / beste yapana varış;

     İşte budur gerçeğe, gerçek varış.

     Yoksa sözde kalan,

     Bulamaz kendine alan.

     Ortalığa sadece söz salan,

     Olur ancak hakikati / gerçeği çalan.

     Gerçek karşısında bilgisiz / nâdân,

     Gerçeği reddeder bularak bahane sudan.

     Maddede bulamayan mânâyı,

     Cümlenin ancak olur alayı.

     Ancak “Senden sana eyler sefer.”

     Olarak Zâtına cümle zerre nefer.

X

     Fırça, boyalar, tuval yan yanalar,

     Ne kadar zaman sonra,

     Bir manzara veya bir portre hâlini alırlar? Tabii ki, hiçbir zaman.

 X

     Memur; kanunlardan, âmirinden, üst makamlardan aldığı emirler veya verilen imkânlardan

     Aldığı salâhiyet ve yetkilerle yaptığı işleri kendi güç ve kuvvetinden bilir 

     Ve kendisini bir şey sanırsa, ne kadar yanlış, cüretkâr bir iddia ve sav ise, insan da;

     Yaptıklarını kendi güç ve kuvvetine vermemesi gerekir.

     Çünkü kendisinde olanlar ve yaptıkları mevhibe-i İlahiye / 

     İlâhî vergi ve kabiliyetler sayesindedir.             

     Kürküyle övünen birine: “O kürkü senden önce bir hayvan giyiyordu. 

     Ama onunla insana üstünlük taslamıyordu.

     Çünkü dışı kürk idi ama, içi insan değildi.” dendiğini duyunca,

     Mevlânâ’nın “Nice insanlar gördüm. Üzerinde elbise yok! 

     Nice elbiseler gördüm. İçinde insan yok!” sözünü hatırlamamak mümkün mü?

   X

     Allah insanı Rahman’ın suretinde yarattı. Allah insanı Âdem suretinde yarattı hükmünden;

     Allah insanı, kendi isimlerini gösterir, aksettirir

     Şekil ve suretinde yarattı, mâna ve anlamını çıkarmalıyız.

      X

     “Peygamberimizin evlilikleri şehvet değil, şefkat evlilikleridir.” (M. İslâmoğlu) Ne güzel tespit.

       X 

     “Ölüm güzel olmasaydı, ölür müydü Peygamber?” Ölüm, ancak bu kadar güzelleştirilebilirdi.

       X

     Mektep / okul, talebe varsa; hoca da var demektir. Birbirini gösterir. Birbirine delil olur.