Değerli okurlarımıza merhaba...

Röpörtaj konuğum başarılı bir kadın, sesi güzel, kendi güzel müzik kariyerine Viyana’da devam eden Tabi sık sık işi olduğu sürece Türkiye’ye gelen bir isim o muhakkak kendisini dinlemenizi tavsiye ederim. Genç yetenek başarılı isim Öykü Şafak ile çok güzel sohbetimiz sizlerle... 

Öncelikle merhaba Özge nasılsın? Korona sürecini nasıl geçirdin anlatır mısın? 

Özge Şafak: Merhaba 

Çok iyiyim teşekkür ederim.

 Karantina benim için çok verimli geçti. Evime mini bir stüdyo kurdum ve YouTube’dan videolar izleyerek, bazen de aranjör arkadaşlarımdan aldığım destek ile işi biraz öğrendim. Bol bol kayıtlar yaptım hatta YouTube sayfamda paylaştım. Her akşam İnstagram hesabımdan takipçilerimin seçtiği bir şarkıyı piyano ile çalıp seslendirdim. Spora evde devam ettim ve yeni şarkılar yazdım çizdim. Bunun dışında herkes gibi bol yemek yaptım ve kiloları aldım ️

Karantinada en çok neyi özledin?

Özge Şafak: bir müzisyen olarak en çok sahneye çıkmayı özledim. Günlük hayatta ise en çok dışarıda gönlünce dolaşmayı , spor salonuna gidip spor yapmayı, arkadaşlarımla buluşup sohbetler etmeyi, bir etkinliğe, konserlere, operaya gitmeyi, seyahat etmeyi özledim. 

Röportajıma ilk olarak seni tanıyarak başlamak istiyorum. Müzik serüvenini anlatır mısın?

Özge Şafak: Müzik serüvenim 9 yaşımda başladı. Sınıf Öğretmenim, ders sırasında bana bir şarkı söyletti ( çok utandığım hala dün gibi aklımda). ardından öğretmenler odasında diğer öğretmenlere dinletti. okulun büyükler korosuna aldılar ve müzik öğretmeninden eğitim almamı sağladılar. Koro konserinde, solist olarak şarkı söylememle serüvenim başladı. İlk konserime 9 yaşında çıkmış oldum. Sonrasında ailemin desteğiyle bağlama ve solfej dersleri aldım. Bolu’da Güzel Sanatlar lisesini bitirdim. Üniversitede müzik öğretmenliği bölümü sınavını 1.lik ile kazanıp, Şeref Öğrencisi olarak tamamladıktan sonra master eğitimime Marmara üniversitesinde devam ettim ve detaylı bir tez ile tamamladım. Tezim YÖK’de yayında. 2012 yılında İstanbul’da bir okula atandım ve 2 yıllık Görevimi tamamladıktan sonra MEB’den ayrılıp 2014’te Viyana’ya yerleştim. Sonrasında Viyana’da bir konservatuarın jazz keman bölümüne kabul edildim. Türkiye’de daha çok keman ağırlıklı konserler verirken Viyana’ya yerleştikten sonra şarkı söyleyerek müzik yaşantıma devam ettim. Aynı zamanda öğretmenlik yapıyorum. Müzisyenliği , öğretmenliği, öğrencilerimi derinden severek Mesleğimi icra ediyorum.

Son çalışmaların nelerdir bize bahseder misin? 

Özge Şafak: Roket adlı şarkım ile müzik piyasasına adım attıktan sonra, söz müzik bana ait olan , ıssız adam filminden esinlenerek yazdığım “Başka bir Zamanda” adlı akustik bir şarkı ile çalışmalarıma devam ettim. Mahzuni Şerifin torunu Yiğit Mahzuni 2 düet hazırladık. “Gelmen Gerek” adlı şarkı Yiğit’in kaleminden; “Aşk ile Meşk” benim kalemimden. Sevgili Ceylan Koynat ile söz müzik yine bana ait olan “Seven Böyle mi Sever” adlı bir düet şarkı paylaştım. Bunların dışında bestelerimi cover şarkıları kanalımdan paylaşmaya devam ediyorum. Bir yandan da yeni single şarkılar hazırlıyorum. 

Son klip çalışmana bayıldım. Klip nerede çekildi? Kimlerle çalıştın?

Özge Şafak: Klibimiz sevgili Buğra Karaçam tarafından  İstanbul’da Sarıyer ormanında ve Buğra Bey’e ait olan Black Pine Stüdyosunda çekildi. Genç yaşına rağmen yeteneğiyle kendinden bahsettiren aranjör Esad Fidan düzenledi.

Pop müzik nereye gidiyor sence?

Özge Şafak: Türk pop müziği her dönemde evriliyor. Dünya popüler müziklerinde olduğu gibi, Türk pop müziğinde de elektronik alt yapı, artık ön planda. R&B ve Trap müzik daha çok dinleniyor. Türkiye’de çok hızlı bir tüketim söz konusu. 

Sanatçılardan idolün var mı? 

Özge Şafak: Çocukluğumda, saç fırçasıyla Sezen Aksu şarkılarını söylerek büyüdüm. Her dönemde müziği beni derinden etkiledi. Onun gibi yazıp, söylemeyi; nesillerden nesillere kalıcı şarkılarla sevgiyle anılmayı çok isterim. 

Avusturya nın Viyana şehrinde yaşıyorsun. Orada hayat senin için nasıl gidiyor?

Özge Şafak: Avusturya havası suyu temiz bir ülke. Viyana ise dünyanın yaşanılabilecek en iyi şehri seçiliyor yapılan anketlerde. Ben çok seviyorum burayı. Doğası, havası çok iyi geliyor bana. 

Viyana’da yaşamak kolay mı? Pahalı bir şehir mi?

Özge Şafak: Viyanada yaşam kalitesi çok yüksek. Her şey düzenli ve burda yaşamak çok kolay. Düşünün ki suyu musluktan serin serin içiyoruz. Elbette pahalı bir şehir. Ama bir isviçre kadar da değil. 

Viyana’da sahnelerin yoğun görüyorum instagram’dan türk mekanlarda mı çıkıyorsun? 

Özge Şafak: Evet, neredeyse her hafta sonu sahnedeyim. Türk mekanlarında ve özel düğünlerde , organizasyonlarda sahne alıyorum. Viyana’da Okuduğum dönemde Viyana halkına güzel konserler verdik. Viyana’lı Türkler tarafından tanındığım İçin daha çok Türk etkinliklerinde talep görüyorum.

Otokontrollü müsün, yoksa hata yapar mısın? 

Özge Şafak: Ben her gün meditasyon yaparım. Kendime düşünmek için vakit ayırırım. Otokontrolüm oldukça yüksek. Fakat her insan gibi ben de hatalar yapıyorum. Her yaş yeni bir deneyim. Gün geçtikçe hatalarıyla insanın bir bütün olduğunu, ve her şeyi yaşanması gerektiği için yaşadığımızı daha iyi anlıyorum. 

Zor bir kadın mısın? 

Özge Şafak: Eskiden zor bir kadındım. Bu nedendedir sanırım, Hayat da bana da zorluklar çıkarıyordu. Bir gün, bir çok şeyi daha çok sevmek gerektiğini ve olduğu gibi kabulün verdiği huzuru anladım. Uzun bir zamandır zor bir kadın olmadığımı düşünüyorum. Tabiki prensiplerim, sınırlarım, doğrularım ve yanlışlarım var. Dengede kalmaya çalışıyorum

Yeni jenerasyonda hangi isimleri dinliyorsun?

Özge Şafak: Yeni jenerasyondan Bilal Sonses, Aleyna Tilki, Simge, Derya Uluğ, Hande Ünsal, Tuğba Yurt, Berkay, Buray, Sıla gibi isimler keyifle dinliyorum.

Şarkıları iyi kokladığını düşünüyor musun? Seslendireceğin şarkıları nasıl seçiyorsun?

Özge Şafak: Şarkıları iyi kokluyor muyum bilmiyorum. Genelde hislerimle hareket ediyorum. Tabiki gündemi takip etmeye çalışıyorum ama ruhumu yansıtmak bana daha fazla doyum veriyor. 

Güçlü bir sesin var, kiminle aynı sahneyi paylaşmak kiminle düet yapmak isterdin?

Özge Şafak: Çok teşekkür ederim. Sezen Aksu, Sertap Erener(ses rengine aşığım) , Mustafa Ceceli, Murat Boz, Levent Yüksel, Ebru Gündeş, Funda Arar, Yıldız Tilbe, Zuhal Olcay  gibi güçlü seslerle sahneye çıkmayı ve düet yapmayı çok isterim.

Hayatında müzik olmasaydı şu an ne yapıyor olurdun, hiç düşündün mü?

Özge Şafak: Evet çok düşündüm. Resim ve Spor yapmayı, kişisel gelişim alanında kendimi geliştirmeyi çok seviyorum. Belki bir pilates veya Yoga eğitmeni, belki de resim öğretmeni veya bir psikoterapist olabilirdim.

Röpörtaj için çok teşekkür ederim son olarak Sevenlerine neler söylemek istersin?

Özge Şafak: Ben teşekkür ederim. Müzisyenliğin ve her sanat dalının, gelişmiş bütün ülkelerde, el üstünde tutulduğunu ve değer gördüğünü hatırlatmak isterim. Müzik ve ses eğitimine yıllarını adamış biri olarak Türk müziğinin standartlarını daha iyiye ulaştırmak İçin hem icracılara hem de dinleyicilere, kendilerini dünya standartlarıyla geliştirmelerini tavsiye ediyorum. Hem müzik bilgisi hem de kültürü açısından. Viyana’da toplu bir taşıma aracına sırtımda kemanımla bindiğimde, insanların yer vermek istemesinden bile ne kadar değerli bir iş yaptığımın farkına varıyorum. güzel ülkemin güzel insanları için diliyorum Kİ; her insanın bu yeteneğe sahip olamadığını, ve müziğin yaşamda çok büyük bir yeri olduğunu, bizi sardığını hatta  tamamladığını umarım biraz da olsa farkettirebilirim. Atatürk’ün sözüyle kapatmak istiyorum "Efendiler; hepiniz milletvekili olabilirsiniz. Bakan olabilirsiniz, hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat sanatçı olamazsınız.” .

Editör: TE Bilisim