Sofra kişinin görgüsünü yansıttığı başlıca yerlerden biridir. Ev davetlerinde, sosyal ve kurumsal yemeklerde sofralarda olup bitenleri izlerdim. Bir sanat eserini inceler gibi dikkatli hareket edenler, hızlı ve keyifli yemek yiyenler, savaşır gibi çatal bıçak kullananlar, yiyecekler kaçacakmış gibi herkesten önce ikram edilenleri tüketenler aslında kendileriyle ilgili ne çok şey anlatıyorlardı.

Çocukluk dönemimdeydi. Sigara dumanının salonları doldurduğu ziyafet sofralarını hatırlıyorum. Sis bulutları arasında görünür olmaya çalışırdım adeta. Yükselen kahkahalar, tabaklara atılan izmaritler ve televizyonun sesini bastırmak için yarışan sohbet düşkünleri…

Geçmişten günümüze birçok kültürde sosyal yaşamda ve protokol ortamında sofra adabına önem veriliyor, bazen kaba, görgüsüz kişiler sert bir dille eleştiriliyordu.  Örneğin; Osmanlı döneminde devletlileri ziyaret konusunu anlatan Gelibolulu Mustafa Ali  "Mevaidu'n- Nefais fi Kavaidi'l-Mecalis (Görgü ve Toplum Kuralları Üzerinde Ziyafet Sofraları) adlı eserinde şunları yazar:

“Bir kimse bir dostunu ziyarete ve hatır sayarak sevgisini göstermeye vardıkta yanına salkım saçak kimi hizmetkar ve uyuntu bir bölük asılacak kime uydurup varması doğru değildir. Onun gibilere zarifler bevasırlı adını taksalar kimse onlara karşı çıkmaz...Ama bunların dereceleri alçak uşaklar olduğu gerçek. Oysa bunlar söze geldiklerinde kendilerini adam yerine koyar. Sora çekildikte herkesten önce yemeğe oturur. Bunlar bulduklarına takılan itibarsız kimselerdir. Nerede bir ziyaret derneği işitseler bir yolunu bulup sokulurlar. Onun gibileri yanınca uydurup varmak kabahattir. Ben basur derdi çekiyorum, dermanınız var mıdır? Demek gibi bir dert ve ağrıdır…”

Gerek sosyal gerek resmi hayatta bireylerin kendilerine ve başkalarına ne kadar saygı gösterdiği sofra kurallarına gösterdiği özenle de ortaya çıkmaktadır. Sofra adabına uygun davranmanın başlıca görgü ve nezaket kuralları şunlardır:

  • Yemeğe şükür veya dua ile başlanmalıdır.
  • Tabağa yenebileceğinden fazla yemek konulmamalıdır.
  • Ayakta yemek yenmemelidir.
  • Yemek yemeğe ev sahipleri “buyrun” deyince başlanmalıdır.
  • Sofrada bir yandan konuşup bir yandan da çatalla tabaktaki yiyeceklerle oynanmamalıdır.
  • Masanın üzerine cep telefonu, anahtar, kredi kartı, cüzdan, çanta konulmamalıdır.
  • Sandalyelerde birbirine çok yakın oturulmamalıdır.
  • Masanın altında ayaklar sallanmamalıdır.
  • Yemek yerken tabakların üzerine fazla eğilmemelidir.
  • Başkalarının rahat yemek yiyebilmesi için tabaklarına ve hareketlerine dikkatlice bakılmamalıdır.
  • Ağızda lokma varken konuşulmamalıdır.
  • Başkasının sandalyesine kol atılmamalıdır.
  • Ağız şapırdatılmamalıdır.
  • Ağız kapalı biçimde lokmalar çiğnenmelidir.
  • Sofrada dişler karıştırılmamalı, saçlarla oynanmamalıdır.
  • Kollar masaya konmamalıdır.
  • Masadan çok uzakta ya da masaya gövdenin değeceği biçimde oturulmamalıdır.
  • Eller bilek kısımları masanın kenarına değecek biçimde konmalıdır.
  • Tabakların içine çöp atılmamalıdır.
  • Elde çatal, bıçak hareket ettirilerek konuşulmamalıdır.
  • Kaşık, çatal ve bıçak masanın üstüne bırakılmamalıdır.
  • Çatal, bıçak tabağa köprü yapar gibi bırakılmamalıdır.
  • Çatal, bıçak yemek yerken ve yemek bittiğinde tabağın içinde bulunmalıdır.
  • Özellikle davetlerde peçeteyle çatal, bıçak, bardak silinmemelidir.
  • Yemeklerde sert, olumsuz konular konuşulmamalıdır.
  • Çatal, bıçak ses çıkarılarak kullanılmamalıdır.
  • Sofradan kalkarken “izninizle” denmelidir.
  • Masaya sonradan gelenlerin tanıdıklarını yemek yerken sarılmaya, öpmeye, hâl hatır sormaya çalışmaları yanlıştır. “Afiyet olsun.” denerek oturulmalı ve uygun zamanda konuşulmalıdır.
  • Yemek yerken acil durumlar dışında telefonla konuşulmamalıdır.
  • Sofrada yemek yemeyen birinin yemek yiyen birine soru sorması yanlıştır.
  • Tuvalete gitmek gerektiğinde ve önemli bir telefon geldiğinde detaylı açıklamaya gerek yoktur. İzin istenerek kalkılmalıdır.
  • Sofrada satın alınan ürünler açılmamalıdır.
  • Sofrada aşırı gülünmemelidir.
  • Sofrada yüksek sesle konuşulmamalıdır.
  • Ekmekle tabak sıyırılmamalıdır.
  • Yemekler beğenilmediğinde aşırı tepki verilmemelidir.
  • Sosyal ortamlarda yemeğe başlamadan önce ya da yemek bittiğinde tanıdığımız ya da tanımadığımız kişilere “Afiyet olsun.” denmelidir.