Hayati tehlike oluşturduğu gerekçesiyle, sokak hayvanlarının sahiplenilmemesi durumunda uyutulmasına ilişkin yasal düzenleme hazırlığını duyduğumdan beri insanlığa karşı içimde bir nefret bir kin duygusu patladı.
Sevecen, gören gözler onların sokaklardaki çaresizliğine hep tanıktı. Bazılarımız duyarlı idi onları sevdi düzenli olarak besledi. Karşılarına onları sevmeyenleri alarak yuvalar yaptı, bireysel mücadeleler içinde su verdi mama verdi. Onları yürekten kutluyorum.
Ki onlar bize iki lokma yedikleri köylerinden çıkıp kilometrelerce koruma içgüdüsüyle dağ taş eşlik ettiler ve hatta o vefa duygusuna öylesine kapılıp köyüne dönemeyenleri biz eşlik edip geri yönlendirdik.
Kaşları, gözleri, beden dilleriyle sevgisini bizlere ileten bu canlılar görebilen insanoğlu için yaradanın dünyaya hediyesidir. Nereniz ağrıyorsa sıcaklığını orada hissettirirler. Köre göz, kanseri tespitte burun, deprem altında kalanları bulmak için canları pahasına bedenlerini kullanırlar.
Doktorlar kalp hastalarına o can dostlarımızı tavsiye ederler. Çünkü tüyleri sakinleştirir. Verdiğiniz iki lokmaya sevgi akıtır, sıcak kalp atışlarının verdiği titreşimle sizi insan olmaya davet ederler. Kendi yaptıklarına bakmadan onlara bir çoğu nankör der ama nankörlükte bir insanı asla geçemezler.
Narkotik onları kullanır. Akut onları kullanır.
Derede boğulanlara koşar onlar…
Sadık vefakar sevgi ve hatta saygı dolu kalpleriyle evreni insanlardan daha çok hak ederler. Doğaya ne çöp bırakırlar ne yediklerinin dışında stok yaparlar ne de ‘hepsi benim’ hırsı vardır. Onlara dokunmayan, tehdit etmeyen hiçbir canlıya zarar vermezler. Çünkü doğal yapıları gereği kortizol adrenalin noradrenalin ve -linli her hormonu tanırlar.
Hatırlarım geçmiş zaman,  sevgi ile hayranlıkla göz temasıyla bir anne köpeğin yanında yavruları olduğu halde önünden geçmiştim. Çok zordu onları korumak ikimiz de annelik içgüdüsüyle sevgi bağımızı kurduk. Hemen arkamdan gelen eski eşime -sevgi eksikliği ve korkusu vardı yenmeye de gayret etmedi- havladı ve kovaladı. Bu durum çok olmuştur. Çünkü o korktuğunun verdiği salgı ve bedeniyle verdiği dışa vurumu ister istemez yaşar ve hayvanlar tehlikeyi hisseder atağa geçer. Benim Golden Red River köpeğim karanlık tiplere, elinde garip şeyler taşıyanlara - şemsiye gibi- hep tepki verirdi.

Sizden onlara zarar gelmez ise asla ısırmazlar.
Peki ısırılanlar neden bunu yaşıyorlar?
    Şiddete maruz kaldıkları için
    Aç kaldıkları için
    Sevilmedikleri için
    Onlara önyargıyla atağa geçenler için
İnsanoğlunun bencilliği maalesef sadece YOK ETME mantığıyla gelişti. Çünkü en kolayı SAVAŞ !!!
Oysa evrenin dengelerini bozan kim… tabii ; İNSANOĞLU
Ne ne cici canından başkasını görüyor ne  yaptıklarından ders alıyor!
Onları yanan ormanlarla, doğaya attığımız zehir atıklarla, şiddetle katlettiğimiz için af dilememiz gerekirken…
UYUTMAK HA
HADİ ORDAN !!!
ONLARI KISIRLAŞTIRIP BARINAKLARA DEĞİL  HEM DE  YAPTIĞINIZ LÜKS SİTELERE YERLEŞTİRİN ONLARI İZLEYİN VE YAŞAM NASIL HUZURLU OLURMUŞ ÖĞRENİN.
HAYIR BU YASAYA ŞİDDETLE KARŞIYIM!! NE LEGAL NE İLLEGAL ONLARA DOKUNMAYIN.
YAŞAMIMIZDA Kİ KALAN TEK GÜZELLİK ONLAR.