Günümüzün vazgeçilmez silahı olan Sosyal Medyada yedinci bölümü şu sözlerle noktalamıştım. “Her zaman dile getirdiğim gibi emperyalist ülkel

Günümüzün vazgeçilmez silahı olan Sosyal Medyada yedinci bölümü şu sözlerle noktalamıştım. “Her zaman dile getirdiğim gibi emperyalist ülkelerin başarısı; dünya medya sektörüne hakimiyetiyle doğru orantılıdır.”
Bu nedenledir ki, Amerika’nın yayımlanmasını istediği temaların yazılı/görsel basında nasıl ve süratle yerine getirilişine dair örnekler vererek siz okurlarımın hafızalarını tazelemeye çalışacağım.
Verilecek sayısız örneklerden ilki:
Amerika dışişleri bakan yardımcısı Stuart Jones’in, 16 Mayıs 2017 tarihinde yandaş medya tarafından yayımlanmasını istediği mesaja bir göz atalım!.
“Esad rejimi tarafından Saydnaya Hapishanesi'nde günde yaklaşık 50 mahkûm asılmakta ve bu kişilerin krematoryumda (Ölülerin Yakıldığı Yer) yakılmakta olduğu tarafımızdan düşünülmektedir!.”
Emri büyük yerden gelmiştir artık ve yapılacaklar bellidir! Dünyanın ve/fakat özellikle coğrafyası sömürülmeye elverişli ülkeleri hedef alan yukarıdaki slogan, doğruluğu hiç tartışılmadan yandaş gazetelerin baş sayfalarında büyük puntolarla halkın beynine servis ediliyor!
Esir alınmış gazetelerin birinci sayfasında verilen bu mesajın içeriğine inanalım mı peki?..
Hayır/inanmıyorum demek için daha erken!..
O halde devam edelim, algılarımızı ipotek altına alan çirkin ve asılsız sloganları sizlerle paylaşmaya!.
Artık biliyoruz ki, onlar (!) için propagandası yapılan şeyin gerçek ya da yalan olduğu önemli değildir.
“Amaç; ne kadar çok hedef kitleye ulaşıldığı ve ne kadar çok kişiyi inandırabildikleridir!."
Hani deniyor ya SURİYE Devlet Başkanı Esad kimyasal silah kullandı diye! Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök’ün 22 Nisan 2017 tarihinde köşesinde yayımlanan “ Sırf Esat söyledi diye görmezden mi geleceğiz” başlıklı yazısını okuduğunuzda gizlenen gerçeklerin önündeki sis perdesinin nasıl dağıldığına şahit olacaksınız.
Ertuğrul ÖZKÖK’ün yazısı aşağıdadır.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ertugrul-ozkok/sirf-esad-soyledi-diye-gormezden-mi-gelecegiz-40434496
Gelelim, uluslar arası ve ulusal kamu oyunu yanıltan düzmece neşriyatların yalan olduğunu adeta haykıran SURİYE Devlet Başkanı Esad cephesine!.
Suriye devlet başkanı Esat’ın Birleşmiş Milletler’e (BM) gönderdiği mektuptan önemsediğim birkaç soruyu sizlerle paylaşmak isterim.
“İdlib’in Han Şeyhun kasabasındaki kimyasal saldırının soruşturulması amacıyla bölgeye uzman heyeti göndermesini talep ettik, cevap alamadık. İdlib’deki muhalifler kimyasal saldırının saat 06.30’da olduğunu söylüyorlar. Oysa biz Han Şeyhun’u 11.30’da vurduk. Han Şeyhun görüntüleri, El Kaide yanlılarının 2 yıldır yayınladığı görüntülerle aynıdır. Daha önce Rus hava saldırısında çocukların öldüğünü gösteren fotoğrafların daha sonra sahte olduğu ortaya çıktı. Bir çocuğu alıp üzerini sahte kan ve çamurla kirletip fotoğrafını çektiler. Diğer görüntüler de buna benzer. O Yüzden Bu Anlatılanlar Yalandır.”
Dünyanın satın alınmış iletişim sektörünün desteğini her daim yanında hisseden Küresel dev sahneyi işgal ettiğinde yalan ve yanıltıcı paylaşımların sonu gelmiyor.

* * *

Yine gazeteleri okuyoruz..Ne diyorlar? ‘Suriye kimyasal silah kullandı!.’
Aşağıda belirttiğim ve tarih sayfalarında yerini alan gerçekleri okuyup Sosyal Medyanın yoldan çıkmış yayım organlarının hünerleriyle (! ) bütünleştirdiğimizde nasıl bir insanlık suçuna ortak olduklarına şahit olacaksınız.
Gazetelerin baş sayfalarında insanların beyinlerini allak bullak eden ve psikolojik harbin mermileri olan söz, yazı, resim gibi ölümcül temalara (slogan)bir göz atalım:
SLOGAN-1: “Japonya, 1941 yılının Aralık ayında Pasifik ve Pearl Harbor’da bulunan ABD donanmasına hava taarruzu düzenledi! Askerimizin ve milyonlarca masun insanın katledilmesine seyirci mi kalacağız?.
1945 yılında Japonya kayıtsız şartsız teslim olduğunu bildirmesine rağmen Amerika yaptı yapacağını ve güç gösterisi uğruna hiç gözünü kırpmadan Hiroşima ve Nagasaki’ye atom bombası atarak 250 bin insanı vahşice katletti!
Sorulması gereken soru nedir derseniz?
Hey ! Amerika ne işin vardı sana çok uzak olan o coğrafyada?!..
SLOGAN -2: Yıl 1964, “Kuzey Vietnamlılar Amerikan donanmasına saldırı düzenledi!..”
Dünya kamuoyuyla paylaşılan yanıltıcı beyin yıkama yöntemiyle Kuzey Vietnam bombardımana tutuldu. Sonuç ne mi oldu? İki milyon Vietnamlı öldü.
Hey! Amerika ne işin vardı sana uzak olan o coğrafyada?!..
Yıl 1990’lar, satın alınmış sosyal medya her zaman olduğu gibi yine devrede. Aynı film bu kez Irak’ta gösterime sunuluyor!
Küresel sömürücülerin yalan ve insan zekasını hiçe sayan ifşaatları bitmez. Bu kez ileri sürdükleri yalanın diğerlerinden pek farkı yok.
SLOGAN -3: “Irak’ta kimyasal, biyolojik kitle imha silahları var. Her an tetiğe basacaklar, milyonlarca masun insanın katledilmesine seyirci mi kalacağız?.
Her zaman olduğu gibi satın alınmış yazar kasalar yine devrededir. Bu kez Irak bombalanıyor!. Bir milyon masum Irak’lı katlediliyor. Bizler bu vahşeti büyük bir endişe ve şaşkınlıkla film seyreder gibi televizyonlardan naklen izlemiştik!.Yaşı müsait olmayanların bu vahşeti anında seyretmesine müsaittir iletişim sisteminin tehlikelerle dolu süratli inkişafı!..
Sonuç nedir derseniz; yazmakla, anlatmakla bitmeyecek olan Sosyal Medyanın endişe verici icraatlarını sonlandırmaya ne elim, nede dilim imkan vermiyor!.
Sevgili okurlarım yazımın başında sorduğum bir soru vardı.
“Gazetelerin birinci sayfasında açıklanan bu ve bunun gibi, insanın düşüncesine ipotek koyan aldatıcı görüşlere inanalım mı peki,” diye…..
Bu soruya verilecek cevabı Türk Milletinin engin görüşlerine bırakıyorum.