Kitabı, anne-baba olanlar ve özellikle de anne-baba olmaya karar verenler mutlaka okumalıdırlar.

Çünkü bu kitap açık açık denetleyen bir anne-baba değil de geliştiren bir anne-baba olmayı; çocukları, ebeveynlere hizmet edecek ve anne-babanın tam denetiminde olacak biri olarak görmeyi değil de onu da özgür bir birey olarak görebilmeyi ve onun hak ve özgürlüklerine saygı duymanın farkındalığını; iyi ve sağlıklı bir aile olabilmenin formüllerini; iyi bir çocuk yetiştirebilmek için önce anne-babanın kendisini eğitmesi ve geliştirmesi gerektiğini ve bunun yollarını; çocuğunun içinden gelen potansiyele inanarak, onun bu potansiyelini keşfetmesinde ona yardımcı olabilmeyi; çocuğuna rol model bir anne-baba olabilmeyi anlatıyor.

Eser, çocuğu korku, kaygı ve öfke kültürü ile değil de saygı, güven, şükür kültürü ile eğitmemiz ve yetiştirmemiz gerektiğinin şifrelerini sunuyor. Çünkü korku, kaygı, öfke kültüründe en temel değer güç ve güçlü olmakken; saygı, güven, şükür kültüründe ise en temel değer hakikat ve hakkaniyet.

Kaygılı bir çocuk yetiştirmemek adına önce anne-babaların kaygı taşımaması gerektiğini, tam aksine güven duygusu yüklü ebeveynler olabilmeyi ve bunun farkındalığına sahip olunması gerektiğini belirten Cüceloğlu; çocuğu yanlışlarında onu insan içinde utandırarak, kızarak değil de bir kenara çekerek konunun doğrusunun nasıl olması gerektiğini, çocuğa ileride belirli değerlere ve “evet-hayır” kavramlarına hakkaniyetle sahip olabilmesi için doğru bir yolla anlatmamız gerektiğini vurguluyor.

Düzenli aile toplantılarının yapılması gerektiğine uzunca değinen yazar, çocukla ilişkide şu altı tanıklık boyutunu altını çize çize açıklıyor.

• Önemsenmek, umursanmak

• Olduğu gibi kabul edilmek, ötekileştirilmemek

• Tek ve biricik olarak görülüp, değer verilmek

• Aklına, yapabileceğine ve niyetine güvenilmek

• Gelişmesi için emek ve zaman verilmeye, sevilmeye değer bulunmak

• Gruba ait olarak kabul edilmek ve aynı zamanda farklı bireyselliğine saygı duyulmak

Kitap bu üstte anlattıklarımı kapsayan beş ana bölümden oluşuyor ve ben bu bölümlerden kendimce çıkardığım notları ve aldığım mesajları yazarak, kitabı biraz daha derinlemesine incelemek istiyorum ve bölümler tam olarak hangi konuları ele alıyor bunları açıklamak istiyorum.

Birinci bölüm, çocuklarımızı yetiştirmenin bir ekip işi olduğunu; onlara dünyayı keşfetmelerine olanak tanıyacak ortamı oluşturmamız gerektiğini; çocuğumuzu değerli gördüğümüzü ona hissettirmemiz gerektiğini; onun içindeki potansiyele güvenmemiz gerektiğini ve daha önemlisi çocuğun içindeki potansiyeli çıkarabilmesi için önce anne babanın kendisini eğitmesi gerektiğini; ona sevildiğini hissettirmemiz gerektiğini; onun en iyisi olması ile ilgilenmemiz gerektiğini ve burada da önce yine anne babanın kendisini eğitmesi gerektiğini; çocuğun hem ait olmak isteğini hem de özgür olma isteğini, ilişkilerinde ise hem ait olmak hem de birey olma isteğini anne-babanın dengelemesi gerektiğini; onu olduğu gibi kabul edebilmeyi; hatalarıyla ve deneyimleriyle öğrenip gelişeceğini bilmeyi ebeveynlere sunuyor.

Kitapta ikinci bölümde anne ve babaların çocukları için ne istediklerini sorgulaması gerektiği; çocukla ilişkide ve ondan beklentide ebeveynin niyetinin ne olduğunu bilmesi gerektiği; “Çocuğunuz herkes gibi bir kültür robotu mu olsun yoksa bir şahsiyet mi olsun?” bu konuda ebeveynlerin hangisini istediğini anlaması gerektiği; çocuğun iç disiplin kazanmasında aile büyükleriyle sohbet etmesinin önemi; çocuğunun belirli nitelikler kazanmasını isteyen ailenin önce kendisinin bu yeteneklere sahip olması gerektiği; çocuk bize hizmet etmek için mi var yoksa siz çocuğu yetiştirmek için mi varsınız, bu durumun farkındalığı; kariyer seçimlerinde çocukların özgür bırakılması gerektiği; her çocuğun potansiyelinin farklı olduğu ve anne babanın görevinin ise çocuğun bu potansiyelini çıkarmasına yardımcı olmak olduğu anlatılıyor.

Kitabın üçüncü bölümünde, çocuğun evde anne babayı sağlıklı bir ilişki içinde görmesinin önemi; ebeveynlerde iki kültür grubunun olduğu ve burada korku-kaygı-öfke grubunda değil de saygı-güven-şükür grubunda yer alınmasının önemi; çocuklara onlara güvendiğimizi hissettirmenin önemi; çocuğun yanlışlarında kızıp onu utandırmak yerine, bir yere çekip ona işin doğrusunu anlatabilmenin ve bu konularda onlara farkındalık kazandırmanın önemi; denetleyen anne-baba değil, geliştiren anne-baba olabilmenin özellikleri; Carl Rogers ile gelişip olgunlaşan insanın özellikleri anlatılmış.

Dördüncü bölümde sağlıklı bir ailenin temelinin sağlıklı bir karı-koca ilişkisine dayandığı belirtilmiş; sağlıklı karı-koca ilişkisinin özellikleri maddelenmiş; çocuk sahibi olmaya birlikte karar verilmesi gerektiği anlatılmış; çocukluk döneminin dört temel alanı belirtilmiş; çocuğun yüz doğasına değil de can doğasına öncelik vermenin önemi anlatılmış; ev içinde sorumluluğun sadece annede değil babada da olduğunun önemi belirtilirken, çocuklarla ilgilenmenin ortaklaşa olduğu belirtilmiş; ilişkinin altı tanıklık boyutu verilmiş ve tanıklık bilincinin önemi anlatılmış; çocuğumuz yanımızdayken çocuğumuz hakkında bir başkasıyla konuşurken dikkat etmenin çok önemli olduğuna ve oluşabilecek olumsuz durumlara değinilmiş; çocuğa verilmesi gereken özgürlükler anlatılmış; çocukla konuşurken ebeveynlerin sohbette sahip olması gereken özellikler ve tavırlar belirtilmiş; çocukla sohbeti engelleyen hatalar belirtilmiş.

Beşinci ve son bölümde ise iyi olan, doğru davranış ve adil ortam, bu üç konuda anne babanın anlaşmasının ve bu değer yargılarında aynı fikirde olabilmesinin önemi anlatılmış; insanın olabileceğinin en iyisi olması için farkında olması gereken dört gereksinimi açıklanmış; aile toplantıları yapılmasının önemi, bu aile toplantılarında konuşulacak konular ve bu toplantılar düzenli yapılırsa bunun aileye getireceği kazançlar anlatılmış; çocuğa verilmesi gereken haftalık harçlığın önemi ve ileride çocukta bununla ilgili görülecek olumlu durumlar belirtilmiş.

Kitapta yer alan beş bölümde yaklaşık olarak ele alınan konular bunlardı. Bunlardan çok daha fazlası, bu konuların çözüm yolları, hemen her konuda madde madde formüller geliştiren anne baba olmak isteyen herkes için bu kitapta. Ve bu konulardan hemen herkesin fikir sahibi olmak istediği ya da çözüm aradığı maddeler mutlaka vardır. Kesinlikle tavsiyemdir. Sunduğu şifreleriyle, yarattığı farkındalıkları ile, olası sorunlarda çözüm önerileri ile harikulade bir eser.

Kitaptan aldığım güzel bir alıntı ile yazımı sonlandırıyorum.

“Korku-kaygı kültürünün terbiye anlayışı utandırmaya dayanır; saygı-güven kültürünün terbiye anlayışı ise yüreklendirmeye.”

Çok okuyun, kitapla ve sevgiyle kalın…