Klasikler hem insanı hem de toplumu olgunlaştırır. Yazılmasının üzerinden kaç yıl geçerse geçsin, hangi dönem okunursa okunsun, okuyucusunun hayatına mutlaka fener tutar. Toplumu ve dünyayı daha yaşanır hale getirmek için insanı düşünmeye ve doğruyu keşfetmeye zorlar. Ulusların aydınlanmasına sebep olur.

Ve her okur için, kendisinde yer etmiş bir klasik ve o klasikte hayran olduğu bir karakter mutlaka bulunur.  İşte klasikler bu yüzden evrenseldir, kuşaklar boyu okunur ve okutulur.

Bu haftaki yazımda siz kıymetli okurlarım için yine bir klasik eseri inceledim. Hayal gücü denince benim aklıma gelen ilk yazarlardan biri olan Jules Verne’nin hayatına ve kadim eseri Doktor Ox’un Deneyi kitabına değindim. Herkese keyifli okumalar dilerim.

JULES VERNE

 1828 – 1905 yılları arasında yaşamış olan Fransız yazar Jules Verne, avukat olan babasının işini sürdürmek adına Paris’te hukuk öğrenimi gördü . Ancak hukuk diplomasını almış olsa da, o dönem tanımış olduğu Victor Hugo’nun etkisiyle edebiyat alanına yöneldi.

Avukatlık yapmadığı için babası ile arası açıldı ve sonrasında geçimini sürdürebilmek için yazarlık mesleğine yöneldi. Kariyerine ilk olarak tiyatro oyunları yazarak başladı ve bu süreç yazmış olduğu kısa hikayelerin dergilerde yayınlanması ile devam etti.

1857 yılında, iki kız çocuğu olan bir kadınla evlendi.  1863 yılında Balonla Beş Hafta adlı eserinin yayınlanması ile beraber ün yapmaya başladı.

Yapmış olduğu ülke seyahatleri yazara, yazdığı kitaplarda ilham kaynağı oldu ve maceracı bir temayı ele almasına vesile oldu. İlerleyen yıllarda siyasete de atıldı ve bir dönem belediye meclisinde görev yaptı. 1886 yılında akıl hastası olan yeğeni tarafından vurulunca, hayatının geri kalanını baston ile geçirmek zorunda kaldı. Şeker hastalığı ilerleyince görme kaybı yaşamaya başladı ve 1905 yılında hayatını kaybetti. Ölümünden iki yıl sonra da mezarının başına bir heykeli dikildi.

Dünyanın Merkezine Yolculuk, Aya Seyahat, Denizler Altında Yirmi Bin Fersah, Seksen Günde Devr-i Alem, Balonla Beş Hafta ve Esrarlı Ada çok bilinen eserlerinin başında gelir.

Yaptığı gezilerinden esinlenerek yazdığı hikayeleri ve bilim kurgu romanları ile bilinen Fransız duayen Jules Verne, kitaplarını okumaktan son derece keyif aldığım ve hayal gücü sınırlarımı sonuna kadar zorlamama sebep olan bir yazardır.

DOKTOR OX’UN DENEYİ

 

Kitapta Batı Flandre’nin hayali kasabası Quiquendone ve bu kasabanın enteresan insanlarına tanık oluyoruz. ‘’Peki neden enteresan? ‘’ dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü bu kasabada insanlar asla tartışmazlar, kimse kimseye hakaret etmez, hiçbir şeylerinde aşırılık yoktur, halkın birbirlerine sevgi ve saygıları sonsuzdur, gayet durağan bir şekilde yaşamaktadırlar. Kentte insanlar asla siyaset konuşmazlar ve güvenlik görevlilerine neredeyse görev bile düşmüyor, sulh ve ceza mahkemeleri iş olmadığı için çalışmıyor.

İşte böyle bir halk için nekadar da sorunsuz ve güzel diye düşünebilirsiniz ancak bu kasabada insanlar yaşamaktan çok, anlamsız ve tatsız bir bitkisel yaşam sürüyorlardı. Çünkü düşünmüyorlardı, araştırmıyorlardı.

Toplumdaki bu sıradanlığı ve insanların böyle bir yaşam sürmesini değiştirmek amacıyla Doktor Ox’un yolu Quiquendone kasabasına düşüyor. Yanında da yardımcısı Ygene bulunuyor.  Ox ve Ygene isimleri birleşince ise sizleri bilmem ama bana oksijeni anımsattı. Bu kasabanın uyanması için beynine biraz oksijen gitmesi gerektiği sanırım bu kadar ince bir mesajla anlatılabilirdi.

Bu ince detaydan sonra kitaba tekrar geri dönersek, Quiquendone insanlarına, kasabanızda aydınlatma projesi yaratacağım diyerek deneyine başlayan Doktor Ox, aslında kentin altına döşenen borulardan gizlice geliştirdiği oksihidrik gazını kasaba halkına yaymaya başlıyor. Bu gazın yayılması ile insanlarda zamanla değişimler olacak, mevcut durumları farklılık gösterecek ve aynı fikirde olsalar bile birbirleri ile tartışmaya başlayacaklardır. Tüm bu gelişmelerin sonucunda ise kasaba halkı ders çıkarması ve aydınlanması gereken bir felaket yaşayacaktır.  Ancak gazın etkisinin kasaba üzerinde bitmesiyle beraber Quiquendone halkı yeniden eski durgun günlerine geri dönecektir.

Jules Verne romanında Quiquendone halkına bir felaket yaşatarak, konfor alanından çıkmayan, düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, araştırmayan insanlığa, uyanması gerektiğini cezai bir yolla anlatmış. Çünkü bir toplum düşünmeden, sorgulamadan, araştırmadan aydınlığa varamaz. Kitap muazzam bir spekülatif kurgu olmuş ve okunmasını kesinlikle tavsiye ediyorum.

Yazımı her zaman olduğu gibi kitaptan aldığım güzel bir alıntı ile sonlandırıyorum.

‘’Ne kadar ağır gelse de, benden hep gerçeği duyacaksınız.’’

Çok okuyun, kitapla ve sevgiyle kalın…