Sevgili Yeni Çağrı Gazetesinin Değerli Okyucuları Merhabalar;
Münih Başkonsolosluğu, Türk sinemasının efsane isimleri Türkan Şoray ve Müjde Ar’ı ‘Onur Konukları’ olarak ağırladı. Gecede Türkan Şoray'a Yaşam Boyu Başarı ve Onur Ödülü verilirken 'Selvi Boylum Al Yazmalım' filmi gösterildi. Münih Başkonsolosluğu, Türk sinemasının efsane isimleri Türkan Şoray ve Müjde Ar’ı ‘Onur Konukları’ olarak ağırladı. Başkonsolos Süalp Erdoğan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen davet, Güney Bavyera’daki Türk toplumunun farklı kesimlerinden konukları bir araya getirdi. Genç piyano sanatçısı Can Saraç ve genç orkestra şefi Cem Maximilian Haberstock’un hazır bulunduğu gecede Yeşilçam'ın efsane oyuncusu Türkan Şoray'a Yaşam Boyu Başarı ve Onur Ödülü verildi. Geçen yıl 50. Sanat Yılında 'Onur Ödülü' alan Müjde Ar ile Yeşilçam'ın Sultan'ı Türkan Şoray'a Türk Sineması'na katkılarından dolayı ayrıca Güney Bavyera Türk Toplumu adına şilt verildi. Türkan Şoray gecede sahnede yapılan sohbette "Sinemayı çok seviyoruz çok sevdiğimiz için sinemanın yüzleri olarak adlandırılıyoruz. Bu benim için büyük bir mutluluk." dedi.
Efsane sanatçı Şoray cinsiyet eşitliğiyle ilgili bir soruya; "Kadınların kendi güçlerinin ve kendi haklarının farkında olmaları gerektiğini düşünüyorum. Kadınlarımız eğitilmeli, ne bir adım önde ne bir adım arkada omuz omuza yürümeliler." dedi. Selvi Boylum Al Yazmalım'da Asya'nın İlyas (Kadir İnanir) yerine Cemşit'i (Ahmet Mekin) seçmesi hatırlatılarak, siz olsanız kimi seçerdiniz sorusuna Türkan Şaray; "Asya Cemşit ile gitmeyi tercih ediyor çünkü bir kadın olarak ona çok değer veriyor. Ben de kendi özel hayatımda olsa hiç düşünmeden aşkı boş veririm beni sahiplenen, dürüst, ahlaklı bana değer veren bir erkeği seçerdim." dedi. Geceyle ilgili duygularını Magazinsortie.com Yayın Yönetmeni gazeteci Olcay Ünal Sert'e paylaşan sanatçı Müjde Ar, "O benim çok kıymetlim. Bence Türk Sinemasının ve Türk kadınının sembolüdür Türkan Şoray. Yeri asla dolmaz. Cesareti, sinemaya olan sevgisi, güzelliği asla tartışılamaz. İnsanlığı, zarafeti, oyunculuğu ve yönetmenliğinin yanı sıra muhteşem bir anne o. Benim de çok kıymetlimdir. Yıllardır görüşürüz." dedi. Müjde Ar "Ben hayatımda hiç kimse de onda olduğu kadar başka birinde sinemaya bağlılık görmedim. Salona girdiği zaman 15 dakika insanlar ayakta alkışladılar. Çok duygulandım. Ona olan sevgi, hayranlık bambaşka bir şey." dedi. Müjde Ar "Senelerce ben Münih'e giderim. Geçen yıl aynı ödülü ben de aldım. Ama birlikte en keyifli günümdü Münih te, beraber yedik içtik, sinema konuştuk. Biraz da alışveriş yaptık. O gerçek bir sinema insanı. Sinemadan bahsedilirken çok heyecanlanıyor. Münih yıkıldı diyebilirim." dedi.
''BALDIZ'' GÖRÜCÜYE ÇIKTI....
Yapımını Berton Medya’nın üstlendiği, Hamdi Alkan’ın hem yönetmen koltuğuna oturduğu hem de oynadığı, senaryosunu Kamuran Süner’in kaleme aldığı, başrollerinde ise Oya Başar, Asuman Dabak, Ayşegül Asar, Pedro Karami, Damla Aslanalp ve Emel Müftüoğlu gibi isimlerin rol aldığı ‘Baldız’ filminin afişi, sinemaseverlerin beğenisine sunuldu. 2025’in gülme garantili filmi Baldız, 18 Nisan’da seyirciyle buluşacak. Baldız filminde, ‘Baldız’ (Fatoş) karakterine Oya Başar, hayat verdi. Ayşegül Asar Ayşegül’ü, Hamdi Alkan, Nadir’i, Asuman Dabak Mine’yi, Emel Müftüoğlu Sevda’yı, Damla Aslanalp Yasemin’i ve Pedro Karami Roberto’yu canlandırdı.
3 OSCARLI “ZORBA” GİRİT’TEN SİDE’YE KÜLTÜR VE LEZZET FESTİVALİ’NDE ÖZEL GÖSTERİMDE...
Manavgat Belediyesi’nin ev sahipliğinde 24-26 Nisan 2025 tarihlerinde düzenlenecek Manavgat Uluslararası Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali’nde Yunan edebiyatının en büyük isimlerinden Nikos Kazantzakis’in dünyaca ünlü romanından uyarlanan 3 Oscar ödüllü kült film Zorba’nın özel gösterimi yapılacak. Yönetmenliğini Michael Cacoyannis’in yaptığı, başrollerini Anthony Quinn (Alexis Zorba), Alan Bates (Yazar - Basil), Irene Papas (Dul kadın) ve Lila Kedrova’nın (Madame Hortense) paylaştığı, 1964 yılı yapımı Zorba filmi, 26 Nisan Cuma günü saat 16.00-18.00 arasında Antik Liman Side Kültür Evi’nde gerçekleştirilecek etkinlikte beyaz perdeye yansıtılacak. İngiltere’de yaşayan içine kapanık bir yazarın, Girit Adası’nda babasından kalan maden işine bakmak üzere Yunanistan’a gitmesiyle başlayan hikayesini konu alan, yaşamın anlamı, ölüm, aşk, özgürlük ve insan doğasına dair derin temalarla örülü olan Zorba, 1965 yılında 3 dalda Oscar ödülü kazanmıştı. Film, Lila Kedrova’ya “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu”, Walter Lassally’e “En İyi Siyah-Beyaz Görüntü Yönetmeni”, Vassilis Photopoulos’a “En İyi Sanat Yönetimi (Siyah-Beyaz)” ödüllerini getirmişti. Mikis Theodorakis’in bestelediği ve son sahnede Zorba ile Basil’in dans ettiği ünlü "Sirtaki" müziğiyle hafızalara kazınan film, sinema tarihinin en ikonik anlarından biri olarak yorumlanıyor. Zorba filminin özel gösteriminden sonra Hürriyet Gazetesi Yazarı ve Suare Dergi Yayın Danışmanı Sayım Çınar’ın moderatörlüğünde gerçekleşecek olan söyleşi etkinliğine konuşmacı olarak Sinema Yazarı Kerem Akça ve Kültür Sanat Yazarı Mustafa İri katılacak. Sinemaseverler, Nikos Kazantzakis’in ölümsüz karakteri Zorba üzerinden hayata, özgürlüğe ve tutkulara dair derinlikli bir sohbetin parçası olacak.
INSTİTUT FRANÇAIS, GONCOURT ÖDÜLLÜ YAZAR LEİLA SLİMANİ'Yİ AĞIRLIYOR...
Institut français Türkiye, Türkiye’nin Goncourt Seçimi ve Odysséees etkinlik dizisi kapsamında Fransız ve Fas’lı yazar Leïla Slimani’yi İstanbul, Ankara ve İzmir’de ağırlayacak. Nisan ayında Türkiye’ye gelecek olan Slimani, Türkiye’nin Goncourt Seçimi’nin ikinci edisyonunda jüriye başkanlık ederek Türkiye’nin Goncourt Seçimi’ni ilan edecek.
Program :
14 Nisan 18.30 Edebiyat Söyleşisi Minoa Pera, İstanbul
16 Nisan 12.30 Türkiye’nin Goncourt Seçimi’nin ilanı Dafne Restoran, Ankara
16 Nisan 16.00 Konferans Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu
17 Nisan 18.30 Yuvarlak masa toplantısı Institut français İzmir
1981’de Rabat’ta doğan ve Paris’teki Siyasal Araştırmalar Enstitüsü’nden mezun olan Leïla Slimani, Fransız-Faslı bir edebiyat kadınıdır. “Her zaman % 100 Fransız ve % 100 Faslı hissettim, bu yüzden bununla ilgili hiç sorun yaşamadım. Kendimi kimliklere hapsetmeme izin vermiyorum” diyor. İlk romanı Gulyabaninin Bahçesi, ülkemizde Ayrıntı Yayınları tarafından yayınlandı. Hoş Nağme adıyla Kırmızı Kedi tarafından yayınlanan romanı ile 2016 Goncourt Ödülü’nü aldı. Hem ırkçılar hem de köktendinciler tarafından hedef alınan Slimani, Kültür Bakanlığı teklifini “yazar olarak özgürlüğünü koruma” gerekçesi ile reddetti. Öte yandan, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Frankofoni konusunda kişisel temsilcisi olmayı kabul ederek Uluslararası Frankofoni Örgütü Daimi Konseyi’nde görev aldı. 2020’de bir üçlemenin ilk cildi olan Başkalarının Ülkesi’ni yayınlar. 2021'de, otobiyografik bir anlatı ve yazarlık zanaatı üzerine bir yansıma olan Le Parfum des fleurs la nuit'yi yayınladı. 2022 yılında, üçlemesinin ikinci cildi olan ve 1970'lerde geçen Regardez nous danser'yi yayınladı. 2025'te ise üçlemesinin son cildi olan J'emporterai le feu’yü yayımladı.
Leïla Slimani’nin dört romanı Türkçeye çevrildi :
Gulyabaninin Bahçesi, Ayrıntı Yayınları
Hoş Nağme, Kırmızı Kedi Yayınları, 2016 Goncourt Ödülü sahibi
Başkalarının Ülkesi, Kırmızı Kedi Yayınları
Dans Edişimize Baksanıza, Kırmızı Kedi Yayınları
BAŞARILI PRODÜKTÖR VOLGA TAMÖZ'DEN NİLÜFER'E ÖZEL BESTE ''SEBEBİ SEN''....
Türk müzik sektörüne birçok tarzda eser üreten başarılı prodüktör Volga Tamöz'ün Türk pop müziğinin efsane ismi Nilüfer için özel olarak bestelediği şarkı 'Sebebi Sen' yayımlandı. Şarkı yayım gününde tüm dijital platformların pop listelerinde aynı anda 1.sırada yerini aldı. Nilüfer 'Sebebi Sen' ile dinleme listelerinin kapak yıldızı.
DİLEK ULUER VE SELENA DEMİRLİ DOĞAN'DAN ŞAİRLER MEZARLIĞI...
Kadıköy Boa Sahnede Üstün Akmen Tiyatro Jürisi olarak Ahenk Tiyatro’nun tek perdelik 80 dk. trajedi & dram türünde Ersin Doğan’ın yazdığı Selena Demirli Doğan ve Kübra Karatepe’nin yönettiği Dilek Uluer ve Selena Demirli Doğan’ın oynadıkları “Şairler Mezarlığı” oyununu izledik.
Saygılarımla...
Sağlıcakla Kalın ama Sevgisiz Kalmayın...
U.KIVANÇ TERZİOĞLU