Tarsus'a özel bir kahve içme şeklidir Tarsusi. Aslında tarz-ı hususi. Bilindiği üzere Türk kahvesi standart olarak kahve fincanında ikram edilir. Tarsusi istediğinizde kahveniz fincanda değil ince belli çay bardağında gelir. Yöresel gibi ama Doğu Akdeniz'de pek yaygın bir tercih tarsusi.

Muhtemelen ilk başta tarz ortaya koymak ve standardın dışına çıkmak için özellikle uydurulmuş bir şey gibi gelebilir ama doğrusunu isterseniz Türk kahvesini ince belli çay bardağında içmek ayrı bir keyif. Tarsus binlerce yıldır pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış kadim bir yer. Kutsal topraklar buralar. Kuran-ı Kerim'de sözü edilen yedi uyurlar'ın mağarası Eshab-ı Kehf burada.

Efsane şudur ki; Hıristiyan'lıya inanmış Yemliha, Mekseline, Mislina, Mernuş, Sazenuş, Tebernuş ve Kefeştetayuş adında yedi genç dönemin hükümdarı Dakyanus tarafından Putperestlik dinine bağlı kalmaları, aksi takdirde öldürülecekleri konusunda baskı gördüğü için kaçarlar ve köpekleri Kıtmir ile birlikte ölümden kurtulmak için bir mağaraya sığınırlar. 300 yıllık uzun bir uykuya dalarlar. İlk uyanan genç yiyecek almak için şehire iner, tabii ki elindeki zamanı geçmiş para ile bir şey alamaz. Şehir halkı eski döneme ait kıyafetler içindeki bu gizemli yabancıyı çevreler, nereden geldiğini, bu eski parayı nerede bulduğunu sorar ve kendilerini oraya götürmesini isterler. O da yalnız olmadığını altı arkadaşıyla beraber mağarada kaldığını söyler. Birlikte mağaraya geldiklerinde yedi yavru kuşun tünediği yuvadan başka bir şey göremezler.
Hikayenin M.S. 250 yıllarında Roma İmparatorluğu'nun Hristiyanlara yönelik zulümlerde bulunduğu dönemde yaşandığına inanılmaktadır. Hristiyanlığın ilk dönemlerinde önemli bir hikaye olan Ashab-ı Kehf daha sonra Hristiyan dünyasında önemini yitirmiş olsa da Kur'an-ı Kerim'de Kehf Suresi'nde bahsi geçen bu olay İslam kültüründe hala önemli bir yer tutmaya devam etmektedir. Hristiyanlıkta hikayede yedi kişi tasvir edildiği için Yedi Uyurlar olarak bilinmektedirler.

Bu hikayenin bir benzerine Hindu dininin kutsal metni olan Mahabharata Destanı içerisindeki 17. kitap olan Mahaprasthanika Parva'da da rastlanır. Burada da yedi kişi yanlarında bir köpekle birlikte inançlarından dolayı kendilerine zulüm eden, zorbalık gösteren kral ve halkın baskıları ile toplumlarından ayrılıp inzivaya çekilmelerinden bahsedilir.
Bir kahveden konu nerelere geldi değil mi.. Memleketimizin her bir yanı tarih dolu, her medeniyet birer iz bırakıp geçmiş bu topraklardan. Ve konular bir açılınca hikayelerin ardı arkası gelmiyor. Bir Tarsusi Türk Kahvesi içimi zaman dilimi içerisine ne hikayeler sığıyor. Yalancı mıyım?