Dünyanın gerilim dolu hali yetmezmiş gibi bu hafta bir de adrenalin yüklü bir film izledim. Çok sıkı işlenmişti ve konunun gerçek yaşam dokunuşlarını çok sevdim.

Ayakları yere basan ‘Tuzak’ filminde kaliteli gerilimlerin vazgeçilmezi Anthony Hopkins yine süperdi. Oldukça ilerlemiş yaşına rağmen karizmatik duruşu, gizemli seksiliği ve muhteşem performansıyla dört dörtlüktü. Yaptığı hain bir tuzağı başka hiçbir oyuncuyla da birleştiremezdim. Soğuk yılan bakışlarıyla, hain pis gülüşüyle adam bu filmler için doğmuş sanki.

Sınırlı bir alanda geçen iki kişilik ana karakterle çekilen filmde gerilim hat safhalara çıkarken siz de hem fiziksel hem psikolojik bir sıkışıklık içine giriyorsunuz.  Bill Skarsgård ve Anthony Hopkins’in oyunculuğu ile Brightburn ile tanınan David Yarovesky’nin yönettiği, yapımcılığını ise Sam Raimi’nin üstlendiği film, lüks bir aracın içini kabusa dönüştürürken akıcı ve sonuna kadar seyirciyi diken üstünde tutmayı becererek  bir aracın içinde geçen film yapılır mı yapılırmış dedirtiyor.

Eddie (Bill Skarsgård) bir baba ama işi olmayan aç babalardan ( akbabalardan gibi oldu) ancak sokak zekası iyi. Ailesi için bir araba çalmaya kalkışıyor ama araç tanıdık bildik araçlardan değil sanki  Kara Şimşek’in akıllı Kitt’i… (Hani 1980 lerin dizilerinden)

Efendim;

Eddie aracın kapısını açık bulunca dalıyor içeri, satacağı bir parça ararken ‘takk’ araç kapıları kilitleniyor. Aracın sahibi William (Anthony Hopkins), uzaktan kontrolle otomobiline kilitlediği Eddie’yle kedinin fare gibi zalimce bir oyuna başlıyor. Daracık bu alan; bir güç savaşının, hayatta kalma mücadelesinin ve gitgide yükselen bir gerilimin sahnesine plato oluşturuyor.

Önce sesinden tanıdığımız Antony Hopkins, filmin  ortalarına doğru ortaya çıkınca film tam bir gerilim oldu. Film, ‘Panik Odası’ndan sonra bu türde en çok sevdiğim film oldu diyebilirim.

Yapımın gerilim dolu hallerinde bile verdiği mesajları sevdim;

Derin travmaların insanda verdiği zalimlik

Zengin ile fakiri karşı karşıya getiren  dramatik çelişkiler

Bir babanın çocuğunu kaybetme korkusunun nereye kadar gidebileceği

Susuzluğun acımasız halleri

Suçlarda cezaların yetersizliği vurgusu

Teknoloji ve yapay zekanın vardığı son noktaların ürkütücü boyutu…

Adrenalin sevenler mutlaka görsün.