Eski Antakya bölgesinde yer alan, antik mimarilere sahip , en az 200 yaşındaki tarihi konakların etkinliklerimize ev sahipliği yapacak olması, beni fazlasıyla heyecanlandırıyor.

Sanata yönelme, bu alanda girişimlerde bulunma fikri size neden çekici geldi?

Bu noktada çalışma alanımı netleştirmeye başladığım öğrenim yıllarımda, yaratıcı endüstri ve sanat alanında yatırım yapmak ve projeler üretebilmek benim için güçlü bir motivasyon kaynağı. Yaratıcı endüstri alanında aktif bir biçimde sanatçıyı ve üretimi desteklemek; görünür olmalarını sağlamak, birleştirmek ve erişilebilir özgür bir ağ yaratmak benim için çok değerli bir amaç.

Sizi sanat alanında yatırımlar yapma fikrini düşündürenler nedir?

Tanık olduğum üzere çok büyük çapta bir genç jenerasyon istemediği bölümleri okuyup, istemediği işlerde çalışarak birçok parıltısından mahrum bırakıyor kendini ve haliyle de toprağını. Bu minvalde üretim endüstrisinde yer alabilecek, sanat ve diğer kültürel alanlar vasıtasıyla kendini ifade ederek yaşamak istediği hayatın peşinden gitmek isteyen bu kalabalık topluluğa, olabildiğince imkân sağlamanın umut verici seviyede fark yaratabileceğini düşünüyorum. Günümüzde tek bir sporcunun, atletin bile ülkesi için büyük katma değer yaratabildiğini, sıradan bir garajda düşünülen ilham kaynaklı tek bir fikrin bile rasyonel adımlar ile desteklendiğinde dünyanın en büyük ekonomik gücüne sahip şirketine dönüşebildiğini izliyorken; yaratıcı endüstriye yatırım yapmanın katacağı değere inancımın beni fazla optimist yapmadığı görüşündeyim. Bence daima ilhamı aydınlatmak hem daha stratejik hem de daha ilahi olandır.

İlk yatırım yeri olarak Antakya’yı seçmenizin nedeni nedir? TITTUS’un sanat içerisindeki tanımından bahsedebilir misiniz?

Bu unsurdan yola çıkarak, büyüdüğüm topraklar olan, ilk medeniyetlere ek olarak yüzyıllar boyu kadim medeniyetlere de ev sahipliği yapmış; dokusuna, tarihine, kültür zenginliğine hayran olduğum Antakya’da, TITTUS (Temporalities in Time UniteS) ‘Zamandaki geçicilikler birleştirir’ isimli oluşumu hayata geçirmeye karar verdim. Yaratıcı endüstrinin birçok kolundan üye barındıran TITTUS, Antakya’nın birçok değerinin evrensel potansiyeline katkı vererek çağdaş düzeylere taşımak ve Mezopotamya bölgesinden tüm evrene bir tünel açmak için kuruldu. TITTUS bünyesinde yer alan ve TITTUS ile işbirliği halindeki bireylerin & grupların projelerinin gerçekleştirilmesi kolektifin kendini ifade biçimlerinden birisidir.

Antakya, TITTUS başlatmış olduğunuz sanat yatırımlarınızın ilk durağı. Peki, ardından çok geniş bir skalaya sahip olan sanat tarihinde sanatseverleri hangi duraklar, ne gibi projeler bekliyor?

İlk durağı Antakya olan çağdaş sanat hareketini başlatma hedefime, kültür sanat alanındaki en etkin faaliyetler arasında yer alan sergiler aracılığıyla start vermeyi planlıyorum. Bu amaçla yatırımını yapmış olduğum, Eski Antakya bölgesinde yer alan, antik mimarilere sahip, en az 200 yaşındaki tarihi konakların etkinliklerimize ev sahipliği yapacak olması, bölgenin ve dokunun otantikliğinin çağdaş bir kolu olabilmek beni fazlasıyla heyecanlandırıyor. Antakya’da tohumları atılmış bu hareketi kısa süre içinde İstanbul ve diğer şehirlerdeki sanat ve kültür ağıyla paralel yürütmek, son zamanlarda üzerinde çalıştığım bir proje. Tabi ki mümkün olduğunca da global boyutlara taşımak gerekir; yerel düşünüp global aksiyonlar almanın, benim iş alanımın anahtar adımı olduğunu düşünüyorum.