Benim fikrime göre hayat bir keşif yolculuğudur ve hepimiz öyle ya da böyle bu yolculuğa çıkarız. Kendimiz için neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamak üzere çıktığımız, sürprizlerle dolu bu yolculuk sırasında keyifli zamanların dışında elbette zorluklarla da karşılaşırız.
Çünkü hayatın kanunu bellidir. İyiyi de kötüyü de zoru da kolayı da göz yaşını da mutluluğu da içinde barındırır.  Her fırsatta kendimiz için farklı yollar çizmeye çalışır, çizdiğimiz yola göre planlar yapar ve hedeflerimizi gerçekleştirmek için çaba sarf eder dururuz. Tabii ki de doğal olarak hedeflerimiz zamanla içinde bulunduğumuz duruma göre farklılıklar gösterebilir. İşte tam bu sırada önceliklerimiz devreye girerek bizim en büyük yol göstericimiz olurlar. Mesela, öncelik sırasına örnek verecek olursak; Kimine göre iş, sağlık, kariyer, çocuk, aile iken kimine göre de aile, çocuk, sağlık, iş, arkadaşlık, eğitim veya değişim olabilir. Aslında kişiden kişiye değişiklik gösteren, öncelikleri belirleyen soruları çoğu zaman kendi kendimize soruyoruz ama not almadığımız için de unutup gidiyoruz. Kim bilir, belki de cevap vermesi zor olduğundan veya cevaplamaya hazır olmadığımızdan  unutuyoruzdur. Acaba kendimize şu üç klasik soruyu sorsak bize ne kadar yardımcı olur?

1) Hayatta sizi mutlu kılacak neler yapmak istersiniz?
2) Kendinizde değişim ve gelişim göstermenizi sağlayacak şeyler nelerdir?
3) Gerçekleştirmeye çok istediğiniz ama sürekli ertelediğiniz planlarınız var mı? Varsa nelerdir?   
İsterseniz bu soruları unutup, cebinizden çıkardığınız taşlarınızı önünüze koyarak öncelikler listenizi sorgusuz sualsiz yine kendiniz belirleyebilirsiniz.  Bu hayat öyle de yaşanacak böyle de yaşanacak nasıl olsa. Sonunda öleceğiz ama öncesinde belki de sevdiklerimizi kaybedecek ve başımızı dayadığımız omuzlarda teselli edilmeyi bekleyeceğiz. Hep bir gün daha iyi bir geleceğe sahip olmak bahanesiyle çabaladığımız bugünlerde sırtımızı döndüğümüz ya da ilgimizi eksik ettiğimiz sevdiklerimizin yaşanan kayıplardan dolayı anlam kazanmasıyla, onlara yaptığımız haksızlıklar gelecek aklımıza. İşte o zaman bu haksızlıklar karşısında ezilip büzüleceğiz. Şimdi soruyorum size, sizin hayattaki önceliğiniz nedir? Fahri Tugay’ın, “Her Zaman Bir Yol Vardır,” Adlı kitabında da bahsettiği gibi siz bütün taşlarınızı önünüzde duran kavanozun içine sığdıra biliyor musunuz, önemli olan bu… Hatta kendimize soracağımız ilk,  belki tek soru da…