GÖRMEZ İŞİTMEZ KONUŞMAZ

Mizaru, Kikazaru ve İwazaru… Bu üç bilge maymun eski Japon Koshin Folk geleneklerinden gelen bir öğretinin simgesi. Maymun Mizaru iki eliyle gözünü kapatarak kötü gözle bakmamayı Kulaklarını kapatan Kikazaru, yalan ve kötü olanı dinlememeyi temsil eder. Ağzını kapatan Iwazaru ise kötü söz söylememeyi öğütler. Yani bizim bildiğimiz “görmedim, duymadım, söylemedim değil” Kötü gözle bakmam… kötüyü dinlemem… kötü söz söylemem… anlamına geliyor.
Bakın neler olmuş muş muş da muş…
VIII. YY'da Hindistan'da ortaya çıkan bu düşünce şekli Budist rahipler aracılığıyla önce Çin'e sonra da Japonya'ya yayılmış. Hindistan'daki kökeni ise 'Görmezsek, işitmezsek, konuşmazsak, şeytan da bize dokunmaz, işimize karışmaz.' şeklinde  bir Vadjra düşüncesi… ‘Vadjra aslında üç gözü ve birçok eli olan mavi yüzlü, dehşetli ve korkunç bir Tanrı. Elleri ile sürekli gözlerini, kulaklarını ve ağzını kapatıyor. Böylece insanlara kötülüklere bulaşmama mesajı veriyor. Üç maymun figürünü bu kadar ünlü yapan da zaten yazı ile zor anlatılacak bir mesajı etkileyici, göz alıcı ve akılda kalıcı bir biçimde insanlara doğrudan iletmesidir.’
Öyküsüne gelirsek...
‘Çok eski zamanlarda bir dağın yamacında iyi ve akıllı bir maymun kral, diğer yamacında da şeytan yaşarmış. Kralın çok yaşlı ama çok da akıllı üç danışman maymunu varmış. İnançlarına göre öbür yamaçta yaşayan şeytanı gören ve sesini duyanlar sonsuza kadar lanetlenip taş kesilir, maymun krallığı da felakete uğrarmış. Bu üç danışman maymun bir gün kralları için tepede nadide çiçekler ararlarken çalıların arasında bir hışırtı duymuşlar. Merakla çalıları aralayıp baktıklarında şeytanla yüz yüze gelmişler. Şeytan çirkin sesiyle çığlıklar atmaya başlamış. Maymunlardan birincisi görmemek için gözlerini kapamış ama şeytanın sesini duymuş. İkincisi kulaklarını kapamış ama o da şeytanı görmüş. Üçüncüsü ise hiçbir şey yapamamış, şeytanı hem görmüş hem de sesini işitmiş, bu ölümcül sırdan kimseye bahsetmemek için hemen ağzını kapamış. Kalplerinin taşlaşacağını bilerek ormanda dalları yere değen bir söğüt ağacının altına gizlenmişler. Gece yarısı bu sırrı kimseye söylemeyeceklerine söz vermişler. O günden sonra insanlar ne zaman gözlerini, kulaklarını ve ağzını kapatmış üç maymun görseler anlamışlar ki onlar şeytanı görmüş ve duymuşlar ama korkudan bunu bir sır olarak saklamışlar…
Japonya, Nikku'da üç maymun figürünün bulunduğu yeri gezdiren rehberler tapınaklardaki rahiplerin bir başka hikâyeleri olduğunu anlatırlarmış.
Bol bol maymunlarla vakit geçiren ve hatta bir günü tamamen onlara ayıran Japonlar için maymunlar, kutsal varlıklar. Japonca’da  ‘saru’ maymun anlamına gelirken aynı zamanda arkasından gelen kelimeye olumsuzluk anlamı veriyormuş. Telefuzları farklı da olsa kelimeye birleşerek ‘sazu’ ‘zasu’ ya dönünce , Mizaru hem gören hem de görmeyen anlamına geliyormuş. Tam bir kelime oyunu ha…
Bugün üç maymun gazeteciliğin de simgesi olmuş. 3K asker dilinde ki haliyle Konuşma- Kaytarma- Karışma… İyi de bu , bana dokunmayan yılan sonsuza kadar yaşasın, bana ne demek değil mi bu allah aşkına? Kimse bir şey yapmaya değmez kendini düşün ! Hah tam da bu dünyanın geçerli felsefesi… Böyle olunca  akmaz kokmaz oluyorsun. Eee tiyatro yeteneği ister bu da…
Kötü gözle bakmamak; Görmedim.
Yalan ve kötü olanı dinlememek; Duymadım.
Kötü söz söylememek oldu mu sana; Konuşmam.
Maymunlar şimdilerde telefonlarımıza emoji olarak girmişler ya artık kim kime ne anlam yükleyerek atıyor bilinmez.
3 Maymun bilgelikten yollara da şöyle aktı;
Göz; Hepimiz kara gözlüklerle gece gündüz güneş ay demeyip takıp dolaşıyor (Gözler kalbin aynası… saklaaa)
Kulak; Minicik kulak içi aparatlarla bir şeyler dinleyip kendi havamızda dolaşıyoruz. (Aslında uyku modu)
Ağız; Maskeler takarak ne güldüğümüzü ne ağladığımız belli ediyoruz. Küfür etsek bile ohhh kimse anlamıyor.
Aslında belki bu yeni dünyada 5 maymuna ihtiyacımız  vardır. Sadece göz, kulak, ağızdan mı ibaretiz ki?
Ahhh bilge üç maymunum kemikleriniz sızlıyor mu acep? Nasıl atalarımızı reddedip, işimize geldiği gibi anlıyoruz değil mi?
Cevap; E kolaaay!!!