Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta gerçekleşecek NATO liderler zirvesine çok az bir süre kaldı. Zirve öncesi yaşanan diplomasi trafiği de gözden kaçırılmayacak cinsten. Özellikle Zelenski’nin Türkiye’ye ziyaretini de önemli bir gelişme olarak değerlendirmeliyiz.

Ukrayna, tarafsızlığını korumuş ve Tahıl Koridor anlaşmasının geleceği hakkında önemli işlere imza atmış Türkiye’yi yanında görmek istiyor. Ancak bu diplomasi açısından çok ince bir çizgi ve Türkiye’nin özellikle kritik konuların gündeme geleceği zirve öncesinde atacağı adımlara dikkat etmelidir. Milli çıkarımıza uygun adımlar atmak önceliğimiz olmadır.

Ukrayna ‘da devam eden savaşın gölgesinde gerçekleşecek olan zirve Türkiye’nin dahil olacağı önemli konuları barındırıyor. Öncelikle son zamanlarda skandallarla gündeme gelen İsveç’in NATO üyeliği konusu ABD tarafından Türkiye’nin önüne sunulacaktır. Terör unsurlarına ev sahipliği yapmış, dini değerlerimize saygısızlığın önünü açmış İsveç’in NATO üyeliği konusunda Türkiye veto hakkını kullanmaya devam etmelidir. Elindeki bu kozu İsveç hükümeti tarafından garanti alana kadar uygun bir şekilde kullanmalıdır. Ancak her ne kadar İsveç konusu her en kadar ilişkilendirilmediği söylense de Türkiye’nin alacağı F-16 lar ile bağdaştırıldığı bir gerçek var önümüzde. Bu sebeple atılacak adımların ve yapılacak görüşmelerde verilecek mesajları iyi okuyabilmek gerekiyor.

Sadece İsveç ‘in NATO üyeliği değil aynı zamanda Ukrayna’nın üyeliği de zirvede konuşulacak konular arasında olduğunu, zirve öncesi yapılan açıklamalardan öğrenmiş olduk. Zelenski’nin İstanbul ziyareti sonrası Erdoğan’ın “Ukrayna’nın NATO üyeliğini hak ettiğini” söylemesine karşılık, ABD Başkanı Biden “Ukrayna NATO üyeliği için hazır değil” ifadelerini kullandı. Hali hazırda Ukrayna’nın üyeliğinin söz konusu olması, savaş halinde olan bir NATO ülkesine karşı, tüm üye ülkelerin Rusya ile savaş içinde olmasına sebep olacaktır. Bu durum ise hiçbir süper güç ülkenin isteyeceği sonuçlar doğurmayacaktır. Büyük bir meydan okuma hamlesi olarak tarihe geçecektir. Ukrayna’nın olası üyeliği Rusya tarafını caydıracak bir güçten ziyade daha da körükleyecek bir etki yaratacaktır.

Sonuç olarak bu zirvede Türkiye’nin stratejik hamlelere karışı doğru diplomasi gücünü kullanacağından kuşkum yok. Özellikle İsveç konusunda sunulan jestlere karşılık veto hakkını sonuna kadar kullanması Türkiye’nin yararına olacaktır. İzleyip , göreceğiz…

Mutlu haftalar dilerim…