Kıymetli okuyucularım bu haftaki yazımda, yabancı ülkelerde verilen mahkeme kararlarının Türkiye’de nasıl hüküm doğ

Kıymetli okuyucularım bu haftaki yazımda, yabancı ülkelerde verilen mahkeme kararlarının Türkiye’de nasıl hüküm doğuracağına dair açıklamalarda bulunacağım. Bu konu özellikle yabancı ülkelerde boşanan vatandaşlarımız açısından önem arz etmektedir. Yurt dışında boşanan bir Türk vatandaşı bu kararın ülkemizde tanınma ve tenfizini nasıl yapacaktır? İşte bunu kısaca özetleyeceğim.



Öncelikle şunu hemen belirtelim ki, yabancı ülke mahkemelerinin verdiği kararlar bizim hukukumuzda kendiliğinden hüküm doğurmaz. Genel olarak egemenlik hakkının bir gereği olarak ülkeler, yabancı ülke mahkemelerinden verilen kararların kendi memleketlerinde nasıl hüküm doğuracağını bu mahkeme kararlarına etki tanıyıp tanımayacağını ya da etki tanıyacak ise hangi şartlarda etki tanıyacağını kendisi düzenler. Türk Hukuku’nda yabancı mahkeme kararları ya kesin hüküm etkisinin kabul edildiği tanıma, ya da kesin hüküm etkisinin yanında icra etkisinin de kabul edildiği tenfiz prosedürüne tabidir.



Tanıma Tenfiz İçin Gerekli Şartlar



Yabancı mahkeme kararlarının Türkiye’de tanınması ve tenfizi için bazı şartlar vardır. Bunlar söz konusu mahkeme kararının hukuk davalarına ilişkin olması ve kararın kesinleşmiş olması şartlarıdır. Yabancı ülke mahkemelerinin verdiği ceza hukukuna ilişkin kararların tanıma tenfizi mümkün değildir. Belirttiğimiz bu ön şartların varlığından sonra diğer birtakım hususlara bakılır.



Yabancı mahkeme kararının verildiği ülke ile Türkiye arasında mahkeme kararlarının tenfizine ilişkin karşılıklı işlem şartının gerçekleşmiş olması ve kararın Türk kamu düzenine aykırı olmaması gerekir. Ayrıca kararın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine giren bir konuda verilmemiş olması şartı aranır. Talebi inceleyen Türk hâkimi aynı zamanda, aleyhinde tenfiz talebinde bulunulan kişinin yargılama sırasında savunma hakkının ihlal edilip edilmediği noktasını re’sen gözetir. Şayet yukarıda saydığımız bütün şartlar yerine gelmişse hâkim, yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verecektir. Böyle bu tenfiz kararı ile yabancı mahkeme kararı, Türkiye’de aynen Türk mahkeme kararları gibi icra kabiliyeti kazanır.



Boşanma Davalarının Tanınması ve Tenfizi



Yabancı mahkemeler tarafından verilen boşanma kararlarının tanınması ve tenfizi için açılacak olan dava, diğer eşe karşı açılır. Yabancı mahkeme ilamının kesinleşmiş olması önemlidir. Karar üzerinde kesinleşme şerhi bulunmalıdır. Bu davalarda en büyük problem taraflara yapılacak tebligata ilişkindir. Dolayısıyla tarafların avukatla temsili, yerine getirilecek işlemleri kolaylaştırır. Boşanmaya ilişkin olarak tanıma ve tenfiz davası açan kişinin Türkiye’de bir avukatla temsil edilmesi hâlinde duruşmaya gelmesi gerekmemektedir. Davanın açılması noktasında bir süre sınırlaması yoktur. Her zaman açılabilir.



Boşanmaların İdari Yolla Nüfusa Tescili



Ülkemizde 29 Nisan 2017 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 690 sayılı KHK’nın 4. maddesi ile getirilen ve daha sonra kanuna da eklenen yeni düzenlemeye göre yabancı ülkelerde verilen boşanma kararlarının nüfus kütüğüne tescili kolaylaştırılmıştır. Daha önce 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun hükmü uyarınca tanıma-tenfiz davası açılarak yapılan tescil işlemi, bahse konu KHK ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa 27/A maddesi eklenmesiyle dava açmaya gerek kalmadan da yapılabilir hâle getirilmiştir.



Buna göre dava açmadan nüfusa tescil için yurt dışında boşanan eşlerin bizzat veya vekilleri aracılığı ile birlikte başvurması gerekmektedir. Yabancı ülke adlî veya idarî makamlarınca verilen ve kesinleşen boşanma kararları, tarafların bizzat veya vekilleri aracılığı ile ve birlikte başvurması şartıyla nüfus kütüğüne tescil edilebilecektir. Burada Nüfus Müdürlüğünün dikkat etmesi gereken hususlar, boşanma kararını veren makamın o ülke hukukuna göre yetkili olup olmadığına bakmak, kararın kesinleşmiş olduğunu teyit etmek ve kararın Türk kamu düzenine aykırı olup-olmadığını incelemek olacaktır. Bu hususlardan birine aykırılık yoksa ve eşler birlikte başvurmuşsa, nüfus memurluğu gerekli tescil işlemini gerçekleştirecektir. Ancak taraflardan her ikisi de boşanmanın Türkiye’de nüfus kütüğüne tescili hususunda mutabık olmaması durumunda ise tanıma davası açılması gerekecektir.