Ne yazık ki, tarihteki depremlerden alınması gereken dersler unutma hastalığına yenik düşerken, 'plansız planlı' yapılaşmalara yönelik taleplerde azalma hiç olmadı. Yeni yerleşim alanları belirlenirken, sermayeye hükmedenlerin daha fazla kazanma hırsı deprem gerçeğiyle yüzleşmenin önüne geçti. Depreme dayanıklılık testlerinde ortaya çıkan maliyete katlanmak bile zor geldi. Unutulmamalıdır ki, deprem bir doğa olayıdır ve engellemek mümkün değildir. apılacak şey, gerekli önlemleri alarak vereceği zararı ve tahribatı azaltmaya çalışmaktır. Ötesi yok .Bunun için de depreme hazırlık hep öncelikli gündem olmalıdır. Hep ülkemizi yönetenler açısından hem de vatandaşlar açısından.

Canım yurdumu yine vurdu deprem. Bu seferki deprem çok geniş bir alana yayıldı. 10 il köyleri, kasabaları ve ilçeleriyle acı çekiyor, donuyor, enkaz altında kurtarılmayı bekliyor. Bütün binalar yıkılmış, alt yapı tesisleri yok olmuş, hastaneler yerle bir. Enkaz altından kurtarılmayı bekleyen insanların çığlıkları duyuluyor. Bazıları da kurtarılıyor yıkıntıların arasından; insanlar o zaman nasıl seviniyor anlatılamaz. Bir canı kurtarmak yürekleri tutuşturuyor, bu dayanışma sevincini ekrandan izliyoruz. O anda tüm duyarlı insanların yürek atışları bir oluyor.

Elbistan’ın, Hatay’ın…. başka illerin binalarının yerle bir olduğunu duyuyoruz. Bu ekran görüntüleri insanı büyük bir hüzne boğuyor. Ekrandan haberleri izlerken üzülüyoruz, ağlıyoruz ve gözyaşına boğuluyoruz. Bu yer sarsıntısı karşısında, şimdiye kadar böyle çaresiz olmadık.

Bir de kışın şiddetli soğuğu yaşanıyor. Bu sarsıntıdan sağ kurtulunca bile kalpler kırık, insanlar şaşkın. Ağlıyorlar, çaresizler, çığlıklar göğe yükseliyor. Yıkıntıların arasından sağ çıkanlar da sevinemiyor; ailelerinden birkaç kişiyi yitirmişler.

Ülkemiz, felâketten felâkete koşuyor. Korona salgınında da sayılarla ifâde edilemeyecek kayıplar yaşadık. O salgında da her gün bir arkadaşımızı, bir dostumuzu, bir akrabamızı yitirdik. Hep üzüntü ve gözyaşıydı yaşananlar.

Bu karlı kış gününde daha çok üzülüyoruz, donuyoruz. Çünkü insan kardeşlerimiz orada donuyor; kışla beraber bu felâketin yaşanması daha büyük bir şanssızlık. Yurdumuz insanı bu çaresizliği görünce büyük bir çırpınış içine girdi. Herkes elinden geldiğince bir şeyler yapmanın, dayanışma içine girmenin uğraşında. Ünlüsü, ünsüzü, bakkalı, çiftçisi depremzede kardeşlerimize yardım etmek için adeta yarışıyor.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla harekete geçen bakanlar, Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6'lık 2 büyük depremin hissedildiği toplam 10 ilde görevde. Sahada aktif faaliyet gösteren bakanlar, anbean incelemerine ve sıcak gelişmeleri aktarmaya devam ediyor. Bu felakette yaşamını yitiren yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.