Henüz kış soğuklarının gelmediği, sonbaharda tatlı bir rüzgar esintisinin olduğu bir gün Hilal Yıldız ile bir araya geldik. Uzun yıllar tiyatro yaptıktan sonra Kanal 7’nin fenomen olan Emanet dizisinde Zuhal olarak karşımıza çıktı. Çoğumuz Zuhal’i çok da sevmiyor, ama Hilal muhteşem bir insan. Enerjisiyle, mesleğine olan aşkıyla beni de heyecanlandırdı. Hem Hilal’in başarılarından hem de Emanet dizisi hakkında bolca sohbet ettik. Bu sohbetin içinden röportajı da çıkarmış olduk. 

Merhaba Hilal, Kanal 7’nin fenomen dizisi Emanet’in Zuhal’i olarak izliyoruz seni. İlk dizi tecrüben mi?

Evet

Daha önce neler yaptın?

Konservatuar mezunuyum. 13 yıldır tiyatro yapıyorum. Konservatuara hazırlanan öğrencilere eğitmenlik yaptım. Drama öğretmenliği yaptım. Eğitmenlikle, tiyatroyla para kazanabildiğimi görünce bir süre dizi yapmak istemedim. Bir arkadaşım vesilesiyle Ayça Irgan ile tanıştım. Onunla birlikte bir yolculuğa başladık. Şimdi Emanet dizisindeyim.

Kanal 7 günlük diziler arasında en çok izlenen kanallardan biri. İlk ekran maceranın Kanal 7’de olmasının artıları var mı?

Karamel yapım çok tecrübeli bir şirket. Özellikle günlük dizi konusunda. Daha önceden oturmuş bir sistemim içine girdiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Yemin dizisinden hemen sonra Emanet başladı. O da fenomen bir diziydi. 

Günlük dizi çekmenin temposu zor mu?

Haftalık dizilere göre zor veya kolay diyemem, çünkü ikisinin de kendine göre zorlukları var. Ben çalışırken çok zevk alıyorum. Bana az sahne yazıldığında şikayet etmeye başlıyorum. Benim için doğru kelime “zor” değil. Burada tecrübe olarak haftalık dizilere oranla çok daha fazla sahne çekebiliyoruz. Karakterimin gelişimi çok daha hızlı oluyor. 

Zühal karakterinden biraz bahseder misin?

Zühal birazcık kötü bir karakter (gülerek). Ben böyle söyleyince bana çok kızıyorlar, ama ben Zühal’i çok severek oynuyorum. Sınırları olmayan ve birçok rengi olan bir karakter. Zühal’i bir noktada anlamadan, onunla empati kurmadan oynayamam.

Zühal nasıl bir kötü?

Zühal kötülüklerinin sebebi olan bir kadın. Zor bir hayattan geçerek buralara gelmiş. Sadece ablasıyla ikisi var. Ablası çok daha kötü biri… Zühal’i yurtdışına yolladıktan sonra onu geri çağırıp kocasının kardeşi Yaman Kırımlı’yla evlenmesini istiyor. Sürekli onu işlemeye başlıyor. Aslında Zühal’in tek bir seçeneği vardı; Yaman’a aşık olmak. Doğru şeyler yapmıyor, ama ben Zühal’i oynamaktan inanılmaz keyif alıyorum.

Emanet dizisinin bu kadar sevilmesinin sebebi sence nedir?

Ekibin kolektif bir iş yaptığının bilincinde olması ve partnerlerin uyumları diziyi fenomen bir dizi haline getirdi. Senaryomuz çok güçlü. 

Şuan dizinin bölümleri 250’ye ulaştı. Birçok günlük dizi çok uzun yıllar devam ediyor. Emanet bu dizilerden biri olabilir mi?

Bence kesinlikle olacak. Dizinin içinde olduğum için seyircimizi, seyircinin geri dönüşlerini, yapımın istikrarlı olduğunu çok iyi görüyorum. Şanslıyız ki devam edecek. 

Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mezunu, aynı zamanda Şahika Tekand gibi usta bir oyuncudan eğitim aldın. Oyunculuk hep hayallerini süsleyen bir meslek miydi?

Ben sürekli ne olmak istediğini arayan bir çocuktum. Tiyatroya başladıktan sonra bu arayışım bitti iliklerime kadar keyif aldığımı hissettim.

Şimdi ailen olduğun yerden memnun mu?

Evet, beni tiyatro sahnesinde izlediklerinde “Bizim senin arkanda durup, gurur duymaktan başka bir seçeneğimiz yok” dediler. Şu anda da söyledikleri gibi her koşulda yanımdalar. İyi ki varlar.

Her şey hayallerindeki gibi oldu mu? Sektörün içine girince hayal kırıklığı yaşadın mı?

Ben bu sektöre konservatuardan geldiğim için hiçbir zaman şöhrete sahip olma arzusuyla girmedim. Benim mesleğim bu ve ben bu işten geçimimi sağlamak istiyorum. Birçok konservatuar mezunu arkadaşım şuan işsiz. O yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum. Ben hayallerimin karşılığını aldığımı düşünüyorum. 

Oyunculuk kariyerinde sahne tecrüben olması bugünkü Hilal’e neler kattı?

Bana herhangi bir rol geldiğinde daha çabuk adapte oluyorum. Dans edebiliyorum, sahne dövüş tekniklerini biliyorum, şarkı söyleyebiliyorum. Ben hep birçok şey öğrenerek bu işi yapabilmeyi hedeflemiştim. Şuanda çoğu şeyi yapabiliyorum. Bir hamur gibi yoğrulabilmeyi sahneye çıkmak bana öğretti.

Hayatımın sonuna kadar oyuncu olarak kalabilirim diyor musun?

Evet, mesleğime aşığım. Her sabah uyandığımda, oynayacağım her sahnenin heyecanı içinde yataktan kalkıyorum. Bu heyecanı yitirmemek bir meslek grubundaki en önemli şey. 

Oyunculukta yetenek önemli olduğu kadar estetik yani güzellik de çok önemlidir. Günümüzde birçok yapımcı ekran algısını da yönetebilmek için güzel oyuncularla çalışmayı tercih ediyor. Güzelliğinin yeteneğinin önüne geçmesi seni endişelendiriyor mu?

Ben oynarken nasıl göründüğümü düşünmüyorum. O an oyun neye hizmet ediyorsa ben onu oynamayı tercih ediyorum. Nasıl göründüğüm değil, nasıl oynadığım önemlidir.

 

Henüz kariyerinin başında olmana rağmen tiyatro başta olmak üzere birçok deneyim yaşadın. Bundan sonrası nasıl bir proje seni heyecanlandırır?

Her yeni karakter oyuncunun yetiştirdiği bir çocuk olduğu için ben oyuncu olarak her şeye evrilip o çocuğu doğru yetiştirmeyi istiyorum. Bambaşka birçok şey oynayabilirim. Merak ve heyecanla kariyerimin bana neler getireceğini bekliyorum.