Türkiye’nin ilk günlük dönem dizisi “İncir Ağacı” dizisinin başrolünde izledik onu. İlk profesyonel işi olmasına rağmen hem karakterini hem de başrol olmanın ağırlığını çok güzel taşıdı. Sosyal medyadan büyük bir ilgiyle sevildi, kısa zamanda fanlarıyla popüler bir oyuncu haline geldi. Evet bu bahsettiğim genç yeteneğin adı Burakhan Yılmaz. Jön olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Burakhan, yeni sezon için gelen teklifleri değerlendiriyor.

Merhaba Burakhan, seni İncir Ağacı dizisinin kadrosunda izledik. İlk dizin miydi?

Evet

Bundan önce sinema filmlerin oldu mu?

Oldu ama profesyonel işler değildi. Öğrenci işleri yaptım. Tiyatro oyunlarım oldu. Okuldan ayrıldıktan sonra “Kumbaracı 50” isminde bir özel tiyatroda bir sene oyun yaptım. Hala Kumbaracı 50’deyim.

Oyunculuk sevdiğin bir iş mi yoksa yaptığın işi mi seviyorsun?

Yaparken sevdiğim iş. Çocukken kaptan olmak istiyordum. Ben yolculukları çok severim. Belki oyunculuğu da bu yüzden sevdim; başka karakterlere yolculuk yapıyorsun. Kaptanlık hayalim olmayınca edebiyat öğretmenin sayesinde oyunculuğa ilgim olduğunu anladım. Onun sayesinde bir tiyatrocunun yanına girdim. Lise’deki tiyatro eğiliminin ardından Mimar Sinan Üniversite’si Tiyatro bölümüne girdim.

İncir Ağacı dizisi senin için ilk başrol oldu. İyi ki buradayım diyor musun?

Kesinlikle! Çok zor, aynı zamanda meşakkatli bir yol. Başlangıç da çok zor bir yerden oldu, ben de zoru seven bir insanımdır. Bakalım bundan sonra ki zamanlarda ne olacak, onu merakla bekliyorum.

Yorulduğun zamanlarda nereden bulaştım bu işe diyor musun?

Nereden bu işe bulaştım demiyorum, ama “İyi ki yoruluyorum, iyi ki istediğim şeyin tatlı yorgunluğunu hissediyorum” diyorum. Bu yorgunluk istediğim bir yorgunluk.


 

Genç yaşta oyunculuğa başladın. Bir sahne tozu yuttun, tiyatroda oynadın. Bugün burada olmana nasıl bir katkı sağladı geçmişin?

Sahne tozu yutmanın zorlukları, sorumlulukları var. Bazı insanlar bu yükün altından kalkamayabiliyor. Benim o gün yaşadığım zorluklar, çetin geçen savaşların hepsi bugün tecrübe olarak geri döndü. Eğer o gün, o zorlukları yaşamasaydım, bugün karşında oturan Burakhan olamazdım. İyi ki genç yaşta o sihirli sahne tozunu yutmuşum. Hep derler ya “Tiyatro oyuncusu olmak başkadır. Dizi oyuncusu olmak başkadır” ben kesinlikle böyle bir şey düşünmüyorum. Bir ayrım varsa; oyuncu olmak ve oyuncu olamamak diye bir şey var. İyi oyuncu her iki literatürü de hakkıyla yapan kişidir. Bunu çalışarak da yapabilir, sonuçta biz annemizin karnından oyuncu olarak çıkmıyoruz. Hepimiz gerekli eğitimleri alıp oyuncu olmayı öğreniyoruz. Her ikisini yapmak da yeterince çalıştıktan sonra zor bir şey değil.

Daha çok ekran mı büyüledi seni yoksa sahne mi?

Sanırım ekran… Bilemiyorum aslında henüz istediğim şekilde sahnede olamadığım için böyle düşünüyor olabilirim.

Normalde bu soruya çoğunluk sahne diye cevap veriyor…

Evet ama ikisinin de çok güzel tarafları var. Gerçekten ben kamera önü oyunculuğunu da çok sevdim. Yaparken çok zevk alıyorum.

Türkiye’nin ilk günlük dönem dizisinin içinde başrol oyuncu oldun. Çok da sevilen bir karakteri oynuyordun. Dizinin fanları erken final kararına çok üzüldü. Bu final kararının sebebi nedir?

Ben de onlar kadar üzüldüm. Finalin sebebini de Covid-19’a bağlıyorum. Her şeyden önce sağlık diyelim J

Orhan karakteri sana neler kattı?

Orhan çok derinlikli ve zorlu bir karakterdi. Oyuncu olarak bu kadar içli, bu kadar sıkışmış bir karakteri oynamak daha sonra oynayacağım karakterler için büyük tecrübe oldu.

​​​​​​​

Bir günlük dizinin içerisinde başrol oynadın. Çalışma koşulları nasıldı? Haftalık dizilere oranla daha zordu veya kolaydı diyebilir misin?

Haftalık dizi tecrübem olmadı, ama olan arkadaşlarımla sürekli sohbet içerisindeyim. O kıyası yapabiliyorum. O kıyas doğrultusunda da yorucu ve zor olduğunu söyleyebilirim. Günlük dizi çekmek daha yorucu, ama biz hızımızla enerjimizi doğru orantıda kullanabilDİK.

Her oyuncunun bir karakter hayali vardır. Bu yolculukta senin hayalin nasıl bir karakteri oynamak?

Ben Orhan’ın tam aksine kötü bir karakteri canlandırmayı daha çok isterim. Kötü karakterleri izlerken de daha çok KEYİF ALIYORUM. Genelde o karakterlerin bir yolculuğu ve kendi içerisinde bir derinliği var. Başarılı hikayelerin çoğunda da o işi sevdiren bir kötü karakter görebilirsiniz.

Oyuncu olmadığı zamanlarda Burakhan nasıl biridir?

Biraz soğuk görünen biriyimdir, ama ilk intiba her ne kadar soğuk görünse de biraz iletişim kurmaya başladıktan sonra güzel bir samimiyet kurabiliyoruz. Çok gülen ve eğlenmeyi seven biriyimdir. Bunu gerçekten arkadaşlık kurabildiğim insanlarla yapmayı seviyorum. Arkadaş konusunda biraz seçiciyimdir. Mesela İncir Ağacı’ndaki karakterimde gülmeyen, karı bir rolü canlandırıyordum. Artık bana sosyal medyadan “Lütfen artık gül” diye mesajlar geliyordu. Ben onun tam tersiyimdir. Çok detaycı düşünürüm. Bir şeyi planlarken, uygularken önce üzerinde çok düşünürüm.

Sana zor bir insan diyebilir miyiz?

Kesinlikle diyebiliriz. Arkadaşlık ilişkilerinde, ikili ilişkilerimde, aile ilişkilerinde hep zor biri olmuşumdur. Kendime dönüp ”Ben gerçekten zor biriyim” dediğim yerler olmuştur. Ama ben bu olduğum halimi seviyorum.

Karşı taraftan eleştiri geliyor mu?

Geliyor hem de çok, ama bence sevmek bir insanı her haliyle sevebilmektir. Beni bu halimle seven bir insan bulduğum zaman mutlu oluyorum. Beni değiştirmesini ya da benim onu değiştirmek gibi bir durum olsun istemiyorum.

Kendini ekranda izlerken beğenir misin yoksa kendini eleştirir misin?

Çok eleştiririm. Hatta sahne biter bitmez, yeni sahne kurulurken az önce oynadığım sahnenin hayalini aklımdan geçiririm ve bazen beni kafamı duvarlara vururken görürler. “Bu sahneyi nasıl böyle oynayamadım?” diye kendimi eleştiririm.

Kendine idol olarak aldığın bir isim var mı?

Dünyadan örnek verecek olursak, Daniel Day-Lewis bence kendisi dünyanın en iyi erkek oyuncusu. Onun oyunculuğa, hayata yaklaşımını çok benimsiyorum. Türklerden Şener Şen; onun kariyerine bakarsak; önce öğretmen, sonra yapmak istediği şeye yöneliyor. Hepimiz onu komedilerle tanıdık, sevdik. Yeni filmlerinde onu ağır dramların içinde izledik. Ama her ikisini hakkıyla yapmayı başarmış. Bence Türkiye’nin en iyi oyuncusu Şener Şen’dir.

Bundan sonraki hedeflerin arasında neler var? İncir Ağacı yeni bitti. Şimdi bütün sezonun yorgunluğunu atıyorsun. Önünde seni bekleyen ya da gelen teklifler var mı?

Evet, biraz dinleniyorum, ama boş durmayı da pek sevmem. Doğrudur şu an yeni işlere bakıyoruz menajerimle. Güzel şeyler olacak.

Bir oyuncu olarak bu virüsün, pandemi sürecin sana etkileri nasıl oldu?

Kendime yöneldim ben de herkes gibi. Kitap, dizi, film ve spor ile olumlu şeyler düşünerek zamanımı geçirdim. Ne olursa olsun dersimizi alıp geleceğe güzel bakmalıyız.

Bana Burakhan’ı üç kelimeyle anlat desem, bunlar hangi kelimeler olur?

Zor, düşünceli, işine aşık bir adam diyebilirim.