Medikal estetik yeni normalde büyük ilgi gördü”

Dünya çapında kaliteli hekimleriyle medikal estetiğin en iyisi konumana gelen Türkiye’nin dünyanın güzellik üssü haline geldiğini belirten Dr. Nedim Budakoğlu ve Şebnem Demir, “Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen misafirler hem turistlik bir tura çıkıyor hem de estetik yaptırıp ülkesine dönüyor” dediler. 

Tüm sektörleri etkileyen koronavirüs salgını Türkiye’de medikal estetik sektörünü çok fazla etkilemedi. Mayıs ayı itibariyle kadınlar tarafından yoğunluk yaşanan kliniklerde adeta telefonlar kitlenme durumuna geldi. Pandemi öncesinde dünyanın dört bir yanından gelen turistler paket halinde aldıkları turlarla hem estetik operasyonları yaptırıyor hem de Türkiye’yi gezmiş oluyorlar. 

“Pandemi döneminde evet kaygı oluşmuştu ama telefonlarımız kitlenme durumuna geldi”

Türkiye’nin sağlık turizm pazarı içinde çok önemli bir yerde olduğunu belirten Estesense kliniğin sahibi Şebnem Demir, “Avrupa ve Arap ülkelerinden talep çok oluyor. Ülkemizde ki saç ekimi ve plastik cerrahi doktorlarımızın her biri çok başarılı. Yurt dışından gelen turistler burada daha ucuza hizmet alıyorlar TL olarak ödeme yaptıkları için. Koronavirüs döneminde tüm önlemlerimizi aldık.  Pandemi döneminde evet kaygı oluşmuştu ama telefonlarımız şimdi kilitlenme durumuna geldi. Mayıs ayından sonra çok fazla hastamıza hizmet vermeye başladık” dedi.

“LİDERLİK  GELİŞİMİNDE MÜKEMMELİYET” ÖDÜLÜ ACIBADEM’İN OLDU

Acıbadem Sağlık Grubu Hemşirelik Hizmetleri’nin geliştirdiği “Hemşirelikte Liderlik Programı”, Brandon Hall Group tarafından ABD’de düzenlenen 2020 Ödül Programı’nda - Liderlik Gelişim Kategorisi’nde Mükemmeliyet ödülü alarak birinci oldu. 2013 yılından beri 7 kategoride düzenlenen ve dünyada çok sayıda uluslar arası önemli kuruluşların katıldığı yarışmada Acıbadem, farklı sektörlerdeki tüm rakiplerini geride bıraktı. Yarışmacılar; araştırma ve danışmanlık alanında dünya genelinde 10 binden fazla kuruma hizmet sunan, performans geliştirme alanında ise dünyanın en tanınmış araştırma kuruluşlarının ilk sırasında yer alan Brandon Hall Group tarafından oluşturulan uluslararası jüri tarafından değerlendirildi. 

Hemşirelerin liderlik becerisi geliştiriliyor

Hemşirelikte Liderlik Programı; Acıbadem Hemşirelik Hizmetleri Direktörlüğü ve Acıbadem Akademi işbirliği ile hayata geçirildi. Liderlik eğitim programına; tüm Hemşirelik Hizmetleri ekiplerinin yönetsel anlamda profesyonelleşmesini sağlamak amacıyla 2006 yılında start verildi. Program, dünyadaki lider hemşirelik modelleri ve uygulamaları analiz edilerek, kredili, modüler ve takip sistemine dayalı olarak tasarlandı. 2014 yılında ise Hemşirelik Liderlik Akademisi’ne dönüşen program, sürdürülebilir ve daha fazla yarar sağlaması için proje ekibi tarafından her yeni dönemde geliştirildi ve güncellendi. 
Programdan, yaklaşık 3800 hemşirenin görev aldığı Acıbadem çatısı altındaki tüm hemşireler yararlanabiliyor. “Acıbadem’de her hemşire liderdir” yaklaşımıyla sürdürülen eğitim programı; hemşirelerin kurumda göreve başladığı andan itibaren, yeteneklerini keşfetmesine ve liderlik becerilerinin gelişmesine katkıda bulunuyor. 

SİSTİNOZİS HASTALIĞI TEDAVİ EDİLMEZSE BÖBREK YETMEZLİĞİNE SEBEP OLUR

 

Sistinozisin birçok hastalıkla benzer bulgular verdiği için erken tanısının zor olduğunu belirten Hacettepe Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rezan Topaloğlu, “Sistinozis geç teşhis edilirse böbrek tutulumu kaçınılmaz oluyor.” dedi ve ekledi: “Tedavi edilmeyen ya da düzgün tedavi almayan hastalarda on yaşına kadar böbrek yetmezliği görülür. Böbrek yetmezliği olduğu zaman bu çocukların karın diyalizine, makineyle diyalize ya da böbrek nakline ihtiyaçları ortaya çıkar.”

Hacettepe Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rezan Topaloğlu ve Sistinozis Hastaları Derneği Başkanı Gülnur Gökmen, sistinozis hastaları ve yakınları için önemli uyarılarda bulundu.

Sistinozisin kalıtsal bir hastalık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Rezan Topaloğlu, “Sistinozisli çocuklar doğumda genelde hiçbir bulgu vermiyor. Altı aya kadar da bir bulgu fark edilemeyebilir. Altı aydan sonra ailelerin fark ettiği en önemli belirtiler; iştahsızlık, büyümenin duraklaması, kilo alamaması, halsizlik, sık idrara çıkma ve çok su tüketilmesi.” dedi.

Sistinozis geç teşhis edilirse büyük sorunlara neden oluyor
Sistinozis hastalığının genetik bir hastalık olduğunu ve akraba evliliği yapan çiftlerin çocuklarında daha çok görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Rezan Topaloğlu, “Anne ve baba taşıyıcı ise çocuğun ¼ oranında hasta olma durumu var. Bu ihtimal her gebelikte yaşanabiliyor.” açıklamasında bulundu.  

Sistinozisli çocukların bebeklik dönemlerinden itibaren çok fazla ilaç aldıklarını belirten Prof. Dr. Rezan Topaloğlu, “Sistinozisli bireylerin, düzenli aralıklarla çok fazla ilaç alma zorunlulukları, küçük yaştan itibaren hem çocuklara hem de ailelere büyük bir sorumluluk getiriyor. Sistinozisli çocukların gün boyunca çok sayıda ilaç almaları gerekiyor. Kısmen de olsa tedavisi bulunan sistinozis hastaları, birçok genetik hastalığa sahip kişilere göre daha şanslı. Çünkü tedaviler sistinozis hastalığını tam iyileştirmese de çok fayda sağlayan bir etkisi bulunmakta ve birçok genetik hastalıkta bu duruma ulaşılabilmiş değil” diye konuştu.

Sistinosiz hastalığının birçok hastalıkla benzer bulgular verdiği için erken tanısının zor olduğunu ancak iyi eğitimli hekimler ve dikkatli aileler sayesinde bu hastalara tanının rahatlıkla koyulabildiğini belirten Prof. Dr. Rezan Topaloğlu, “Sistinozis geç teşhis edilirse büyük sorunlara neden oluyor. Çünkü sistin dediğimiz ve vücutta istemediğimiz protein bütün hücrelerde birikiyor. Sistin başta böbrek olmak üzere, gözde, diğer iç organlarda, karaciğerde, kemik iliğinde birikim yapıyor ve çok ağır bulgulara neden olabiliyor. En başta yaşanan bulguların başında; sistinozisli bireylerin büyümeleri, kilo almaları ve boy atmaları gecikiyor veya yaşıtlarından çok geri kalıyor. Tedaviye rağmen bu kilo alamama ve boy atmama sorunu sistinozisli bireylerde hep görülüyor ancak tedaviye alınamayan veya tedavi almayan kişilerde bu sorun çok daha fazla belirginleşiyor.” açıklamasında bulundu.

Sağlık çalışanlarının gelinlikleri Pınar Bent'ten

"Sağlık çalışanları için elele" etkinliğinde kurayla çekilen 10 sağlık çalışanının gelinliğin ünlü modacı Pınar Bent hediye etti. 

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüs salgını sürecinde seferber olan tüm sağlık çalışanlarına minnet gösterebilmek adına düzenlenen ''Sağlık Çalışanları için El Ele'' etkinliği Kuleli Yakomoz Restaurant'ta gerçekleştirildi. Etkinlikte kura ile seçilen 10 sağlık sektörü çalışanı çift için nikah, kokteyl, gelinlik, damatlık sektöründe önde gelen firmalar sponsor oldu.

Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Sağlık Grubu, bu yıl 32'ncisi gerçekleştirilen Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı'nın dördüncü kez kez sağlık sponsoru oldu.

Bayındır Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamaya göre, İstanbul Boğazı'nda gerçekleştirilen 32. Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı, Kanlıca ve Kuruçeşme arası 6,5 kilometrelik parkurda tamamlandı. Bayındır Sağlık Grubu ise son üç yıl olduğu gibi bu yıl da yarışmanın sağlık sponsoru olarak spora ve aktif yaşama desteğini bir kez daha sundu.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Bayındır Sağlık Grubu Genel Müdürü Sezai Sevgin, “Etik ve kaliteli hizmet sunma vizyonumuz içerisinde, sağlıklı yaşam ve spor bilincinin yaygınlaştırılması önem verdiğimiz hususlardan. Sporun bir yaşam biçimi olarak yıla yaygın sürekliliğine çok ciddi katkı sağlayan ve 32 yıldır Türkiye ve İstanbul’un küresel ölçekte tanıtılmasında büyük role sahip olan, 45 ülkeden sporcuların katıldığı bu uluslararası organizasyonda, bu yıl da 4. kez sağlık sponsoru olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Benim de 8 yıldır yarışmacı olarak katılmaktan mutluluk duyduğum, rüzgarın ve akıntının yönüne ve şiddetine göre her sene ayrı bir deneyim ve heyecan barındıran bu organizasyon, bir açık deniz yarışı olmasının yanı sıra, bir strateji ve performans yarışı hüviyetinde. Emeği geçen tüm ekiplere teşekkür ederiz.” ifadelerini kullandı.