35 günlükken tek akciğerle hayata tutunan Yahya bebek 1 yaşında…

Geçtiğimiz yıl Nisan ayında henüz 35 günlükken sol akciğeri alınan Yahya bebek yaşama dört elle sarıldı. 16 şubatta 1 yaşını dolduran Yahya bebeğin ailesine, doktoru Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Demirhan da sevindirici haberi verdi ve küçük Yahya’nın sağlık durumunun son derece iyi olduğu söyledi.

Geçtiğimiz yıl Nisan ayında henüz 35 günlükken sol akciğeri alınan Yahya bebek yaşama dört elle sarıldı. 16 şubatta 1 yaşını dolduran Yahya bebeğin ailesine, doktoru Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Demirhan da sevindirici haberi verdi ve küçük Yahya’nın sağlık durumunun son derece iyi olduğu söyledi.

Geçtiğimiz yıl 16 Şubat 2020’de dünyaya gelen Yahya bebeğe doğumdan sonra Konjenital Lober Amfizem tanısı kondu. Nadir görülen bir solumun sistemi akciğer hastalığı olan KLA olgularında hava akciğere girer ancak akciğerden çıkamaz. Genellikle yeni doğan bebeklerde görülen rahatsızlık ölümcül sonuçlar doğurabiliyor.

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde ikamet eden Mehmet ve Semra Eren çifti beşinci çocukları olan Yahya bebeğin hastalığını doğumdan hemen sonra öğrendi. Bir süre yoğum bakımda kalan Yahya bebeğin solunum sıkıntısı artınca Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Demirhan tarafından İstanbul’da ameliyat edildi. Demirhan’ın gerçekleştirdiği başarılı bir operasyonla sol akciğeri alınan Yahya bebek geçtiğimiz günlerde kontrol için yeniden İstanbul’a getirildi. Dr. Demirhan tarafından ayrıntılı muayenesi gerçekleşen Yahya bebeğin sağlık durumun gayet iyi olduğu bildirildi.

Lohusa Erkekler

Uzman Psikolog Yasemin Aydoğdu, erkeklerin bebek sahibi olduktan sonraki dönemleriyle ilgili bilgiler verdi.

Kadınların doğumdan sonraki döneminde yani lohusa olduğu zamanlarda erkekler de stresli olurlar, depresyona girebilirler. Depresyonun belirtileri doğum gerçekleştikten bir yıl sonrasına kadar devam edebilir.

Babalar bu dönemde yaşadıkları stresi gizleyebilirler. Böyle durumlarda kilo alma, kilo kaybı ve geçim kaygısı gibi sorunlar oluşabilir.

Erkekler, bebek sahibi olduklarında yeterince uyuyamamaları öfkeli olmalarına neden olabilir, bu normaldir. Ama öfkenin derecesi gün geçtikçe artıyor ve şiddetli kavgalara sebep oluyorsa bunun erkeklerde doğum sonrası depresyon belirtisi olduğunu anlamak gerekir. Gerekli tedbirler alınmadığında daha büyük sorunlara ve boşanmaya sebep olan tartışmalara neden olabilir.

Normalde uyumlu, hoşgörülü, eşinin isteklerini yerine getiren bazı erkekler eşleri doğum yaptıktan sonra birdenbire değişirler. Eşlerinin isteklerine, şiddet uygulayarak karşılık verirler.

Şiddet, fiziksel ya da psikolojik (aşağılama, eleştirme, yok sayma, hakaret, tehdit, duygusal açıdan önem vermeme, tartışmaya hazır olma) olabilir.

Genelde ilk çocuğun doğumunda ilk deneyimin verdiği belirsizlik durumuyla beraber heyecan ve sıkıntı yaşanabilir.

Babanın yaşamına katılan bebek, duygularını aşırı yaşamasına sebep olur.

Babanın yaşadığı lohusa dönemi eşini ve ailenin yapısını da olumsuz yönde etkiler.

Erkekte öfke ya da içe kapanma olabilir.

Uyku düzeni, sorumluluklar ve yaşam şekli değişir. Yeni yaşama alışırken olumsuzluklar olabilir. Baba bebeğinden uzakta durabilir.

Ailesinden, arkadaşlarından ve yaşamdan keyif almaz. Ruh halinde değişimler olabilir.

Eşiyle iletişimi azalır, tartışır ve ona karışır.

Bu süreçte erkeğin sabretmesi, eşine yardımcı olması, bebeğin ihtiyaçlarını karşılamaya yardım etmesi faydalı olacaktır.

Bebeğin bir yaşına kadar olan döneminde, annesiyle olan ilişkisi kadar babasıyla kurduğu ilişkide önemlidir.

Erkek, lohusa sürecini uzun süre yaşarsa bebekle güvene dayalı ilişki kuramayabilir.

Erkek devamlı ilgi bekleyen benmerkezci biri ise eşi artık çocuğa ilgi gösterdiği için eşini çocuğundan kıskanabilir.

Çocuğa hazır olmak gereklidir. Çünkü çocuk

hayatı değiştirmektedir.

Babalar bebeğin biberonla beslendiği vakitlerde beslenmesine destek olabilirler. Böylece bebekle iletişim kurabilirler.

Bebeğin uyku hazırlığına katılmak da baba ile bebek arasında iletişim kurulması için etkilidir. Bebek söylenenleri anlamasa da sesleri ayırt ettiği için bebekle sakin bir sesle konuşularak onunla iletişim kurulabilir.

Kadınlar doğum sonrasında eşlerinde sorun gördüklerinde bir uzmanla görüşüp yardım almaları için eşlerini ikna etmeleri yararlı olacaktır.

Hipnoterapi - psikoterapi ile bireyin lohusa sorunlarına sebep olan durumlar bilinçaltı düzeyde ortaya çıkarılarak anlamlandırılır ve çözümlenir.

SAF GÜMÜŞTEN GELEN SAĞLIK, SILVER PRO MASK

Saf gümüş iplik teknolojisinin kullanıldığı yüksek korumalı, yıkanabilir Silver Pro Mask ile virüs ve bakterilere karşı koruma kalkanı oluşturarak riskten korunabilirsiniz.

Gümüşün 14. yüzyılda keşfedilen iyileştirici etkisi,  günümüz teknolojisi ile geliştirilip medikal alanlarda daha etkin biçimde kullanılmaya başlanmıştır.  Antiviral ve antibakteriyel özelliği ile doğadaki tek element olarak bilenen gümüş, yüzyıllardır medikal sektörde kullanılmaktadır.  Yapısı itibari ile 450 tür bakterinin DNA’sını bozarak yok edebilme özelliğine sahiptir.  Gümüşün partikülleri bile en dirençli virüs ve bakterilerin solunum enzimleri gibi proteinlerini inaktif hale getirerek DNA hasarına neden olur.  DNA’sı bozulan mikroorganizmalar, immün sistem tarafından kolayca yok edilir.

Essential Looks, 2021’i Saçlarda Renk Yılı İlan Etti…

Yeniliğe, ilham almaya ve yaratıcılığa odaklanan Schwarzkopf Professional'ın Essential Looks ekibi, 2021'i renk yılı olarak tanımlayan yeni saç koleksiyonunu yarattı. Royal Glory olarak adlandırılan bu sezonki koleksiyonun içinde ise Magical Whimsy, Back to Classics ve Artful Feeling olmak üzere 3 yeni saç trendi bulunuyor. Essential Looks’un, IGORA ROYAL markası ile birlikte hazırladığı yeni saç trendleri, ilkbahar ve yaz sezonunun çok daha renkli geçeceğini müjdeliyor. 

Kuzey Ege'nin zeytinyağı sabunlarından gelen sağlık

Avustralya'daki New South Wales Üniversitesi'nden kimya profesörü Pall Thordarson'ın, pandeminin ilk aylarında ve hala sabunun mikroplara karşı en güçlü silah olduğunu yazdığı makalede açıkladı.

Dünya genelinde 2 milyondan fazla kişinin hayatına mal olan koronavirüs salgınının önüne geçmenin başında maske, temizlik ve sosyal mesafe geliyor. Kişisel hijyenin sağlanmasındaki en büyük yardımcılarda şüphesi ki sabunlar.

El yıkamanın çok önemli olduğu şu günlerde cilde zarar vermeyen ürünleri kullanmak da bir hayli önemli.Pandeminin ilk aylarında Avustralya'daki New South Wales Üniversitesi'nden, kimya profesörü Pall Thordarson'ın sabunun mikropları yok etmekte neden bu kadar etkili olduğuna dair makale yayınlamıştı. The Guardian gazetesinde yayınlanan Thordarson'un, yazısında virüsü bir arada tutan bağın yağlardan oluştuğunu ve sabunun da yağ zarlarını çözerek virüsün iskambil kağıtlarından yapılmış evler gibi dağıldığını anlattı. Tüm dünya sabunlar ile dezenfektanlara yönünü çevirerek sıklıkla kullanmaya başladı. Ayrıca yapılan araştırmalar sonucunda Kuzey Ege'nin zeytinlerinden elde edilen zeytinyağı ile üretilen sabunların Covid-19 virüsüne karşı etkili sonuçlar verdiği ortaya çıktı. Bu dönemde The Soap Factory'nin çörekotu, çay ağacı, bıttım, zeytinyağı sabunları kullanınca vazgeçemeyeceğiniz sabunlar arasında yerini alabilir.

%100 DOĞAL ÜRÜNLER

Üretim aşamasının her bir basamağı, içeriklerdeki doğallığı korumak adına özelleştirilmiş. Doğanın mucizevi iksiri olan doğal gliserinle bütünleştirilir. Hiçbir şekilde kimyasal katkı maddesi ihtiva etmiyor.

BİNLERCE YILIN YEREL DENEYİMLERİ GLOBALE TAŞINIYOR

The Soap Factory'nin çörekotu, çay ağacı, bıttım, zeytinyağı gibi, yöresel bölgelerde etkisi kanıtlanmış etkili bileşenlerle oluşturduğu özel sabunları global dünyaya taşınıyor.

FARMASİ,  KADIN DOSTU MARKALAR FARKINDALIK ÖDÜLÜ’NÜN SAHİBİ OLDU!

Kadın Dostu Markalar Dijital Platformu’nun farkındalık ödülleri sahiplerini buldu. Farmasi, Türk kadınlarına verdiği özel önem ve ekonomik özgürlük ile 2021 Kadın Dostu Markalar Ödülü’nün sahibi oldu.

Markaların kadın ve kız çocuklarına yönelik ortaya koydukları farkındalık projelerini ele alan Kadın Dostu Markalar Dijital Platformu, bu çerçevede kadının toplumdaki konumunu ve gücünü destekleyen markaların farkındalık projelerini toplumun beğenisine sundu.

Platformda yer alan 50 marka, 8 Mart gibi anlamlı bir günde Kadın Dostu Markalar 2021 Farkındalık Ödülleri’nin sahibi oldu. Küresel kadın iş birliklerini hayata geçiren, Türk kadınlarının ekonomik özgürlüklerini kazanması için yıllardır emek harcayan Farmasi bu çerçevede ilk 10 marka arasında yer alarak ödüle layık görüldü.

Her şey kadınları güçlendirmek için...

Kadınların toplumda eşit haklara sahip olması ve güçlenmesini destekleyen projeleriyle öne çıkan Farmasi’nin Yönetim Kurulu Üyesi Emre Tuna “Kadın Dostu Markalar Platformu Kurucusu Nazlı Demirel’e kadınları güçlendirme konusunda farkındalık yarattıkları için teşekkür ediyoruz. Bu özel ödülle birlikte şimdi omuzlarımızda çok daha fazla yük var, daha fazla kadına dokunmak onları desteklemek için var gücümüzle çalışacağız” dedi.