Merhaba Mehmet, 1071 Malazgirt filminin çekimleri bitti. Tarih filminde rol almak nasıl bir duygu?

İlk defa bir dönem projesinin işinde yer aldım. Tarihimize dayalı bir sürü bilmediğim şey öğrendim. Bu filmi çekerken çok insanla konuştum. İnsanların Malazgirt dönemiyle ilgili bu kadar bilgili olduğunu bilmiyordum. Bu dönemle ilgili herkesin iyi veya kötü bir fikri var. Bu projenin içinde de filmin Türk tarafında olmayı çok isterdim, ama ben Ermeni tarafındayım. Tamamen acımasız bir karakterim, savaşlara giden, savaşları organize eden Antonius adında biri. Çok zevk alarak çalıştığım. Her sahne çekiminden sonra insanların söyledikleri beni çok mutlu etti. Heyecanla seyirciyle buluşmasını bekliyorum. Bu arada çok yeni, güzel bir dizi projesinin müjdesini de ilk defa bu röportaj ile birlikte sevenlerime duyurmak istiyorum.

Nasıl bir dizi?

Yavuz Sultan Selim’in hayatı dizi olacak. Çok uzun soluklu olacağına inanıyorum. Zaten şuan 3 sezonu onaylanmış durumda.

Pandemiden dolayı sinemalar çok ağır bir yara aldı. Neredeyse bir yıldır sinemalar kapalı. Filminin böyle bir döneme gelmesi gişe konusunda seni korkutuyor mu?

Bu kadar motive olduğum, bu kadar emek verilerek çekilmiş bir işin beni de tüm ekibi de üzdü. Yaz sezonunda bazı sinemalar açıktı. Benim birkaç arkadaşımın filmi vizyona girdi. Konuştuğumuz zaman sadece üç hafta 4-5 bin kişi tarafından izlendiğini söylediler. Biz oyuncular için sinema kendini ispatlamak için çok büyük bir alan, ama yapımcılara da hak veriyorum. Hele bizim iş dönem işi ve yüksek bir bütçe harcandı. TRT’de sponsor oldu.

O kostümler, set ortamı, o dünyanın sinerjisi nasıldı?

Daha önce dönem işi setine girmiştim, ama o kostümleri giyinip, kamera karşısına geçmemişti. Oynadığım karakteri araştırıp, o dünyaya girmek, o karakteri yaşamak çok keyifliydi. Çok güzel aksiyon sahneleri çektik. Bilal Kalyoncu ve Özgür Bakan’ın da bakış açıları çok değişikti. Onların da bizi motive etmesiyle bu iş hakkıyla en güzel şekilde çekildi.

Oyunculuğa ilk ne zaman adım attın?

Bunu birçok röportajımda anlattım, ama burada daha önce vermediğim bir ayrıntı vereceğim; ben lisede okurken şuanda da devam eden cep telefonu ve elektronik üzerine bir mağazamız vardı. Mehmet Köşen (arka sokaklarda oynayan bir oyuncu) babamın sürekli müşterisiydi. O akşamda düğün vardı. Ben de hazırlanıp mağazaya geldim. Babamla birlikte Mehmet Abi orada otururken beni gördüler. Mehmet abi babamın oğlu olduğumu bilmiyordu. Beni yanına çağırdı. Ne iş yaptığımla ilgili sorular sordu. Oyunculuk yapmayı düşünüyor musun? Dedi. Sonra babamım kim olduğunu öğrenince çok şaşırdı. Hemen bir yerleri aradı. Bir ajansa kayıt oldum. Kanal 7’de “Ölümsüz Kahramanlar” diye bir dizi vardı. İlk orada oynadım. Sonra benim dönüm noktam olan Ferhat Göçer’in klibinde oynadım. Orada bir cast direktörüyle tanıştım. Aksoy Film yeni bir film yapıyordu “Ayakta Kal” orada Fatih Aksoy’la görüştüm. Asıl ondan sonra oyunculuk hayatım başladı.

Bu tanışmadan önce oyunculukla ilgili hayallerin var mıydı?

Ben profesyonel futbol oynadım. Oyunculuk çok yorucu, ama aynı zamanda çok keyifli bir işti. İnsanların dışarıdaki yorumları, onların oynadığım bir karakter üzerindeki tepkilerini çok seviyorum.

Hayatının dönüm noktası neresi oldu?

Atv’de çekilen “Kalbim Seni Seçti” dizisi. Ben hep kötü rolleri oynadım, ama orada oynadığım rol insanlarla iletişim kurabildiğim bir yer oldu. Ben kötü rol oynamayı seviyorum, çünkü her zaman insanların aklında kalıyorsunuz. O dizide oynadığım karakterde tam olarak buydu.

Oyunculuk, hayatına eklediklerin çıkardıkların, bunca geçen zaman sana neler öğretti?

Ben hep ailemle birlikte oldum ve ailemin bana kattığı çok şey oldu. Bu işe başladığım dönemde babamın bana ilk söylediği şey “bu işi yapacaksan konservatuar okuyacaksın ve eğer ki benim kulağıma senin hakkında kötü bir şey gelirse seni oradan çekip çıkartırım” dedi. Bunlar her zaman kulağıma küpedir. Ve Allaha bin şükür 11 yıldır bu işin içindeyim ne sigara içtim ne de alkol kullandım. İyi ki oyuncu olmuşum. Eğer oyuncu olmasaydım muhtemel futbola devam ederdim.

Futbol neden olmadı?

Aslında olmadı değil, ben oyunculuğa başlamadan önce oynadığım takımda üçüncü lige çıkarken futbolu bıraktım.

Peki hiç keşke dedin mi?

Dedim… Oyunculukta boş kaldığınız süreç biraz fazla olabiliyor. O dönemde keşke topa devam etseydim dediğim zaman oldu, ama çalıştığım zaman da iyi ki bu işi yapıyorum diyorum. Hobi olarak hala futbol oynuyorum.

Konservatuarda okudun. Yıllardır oyunculuğa dair emek veren taraftasın. Ekranda bir diziyle popüler olan birçok oyuncu var. Bu konuda hakkının yendiğini düşünüyor musun?

Kesinlikle! Bir tek ben değil, birçok insan benim gibi düşünüyor. Ben bu işi yapmak istediğimde konservatuara gitmeye karar verdim. Sabahlara kadar setlerde olup, Taksim’de servis bekleyip, tekrar sabah 6’da sete gelirdim. Sevdiğim için emek verdim, ama birçok insan bu işle ilgili eğitim alıyor, konservatuara gidiyor, biri de geliyor best model’den, İnstagramdan meşhur olup, bu işle alakası olmadığı halde işin ortasına giriveriyor. Senin yıllarca verdiğin emeğin karşılığını o bir ayda alıyor. Maalesef her şey hak ettiğin gibi ilerlemiyor. Bu durum benim çok zoruma gidiyor. Bu konuyla ilgili beni konuştursan saatlerce konuşabilirim (gülerek).

Yaptığın fedakarlıklara değdi mi?

Kimseye muhtaç değilim, ailem bir şey istediğinde ben yapabiliyorsam değdi demek ki. Ev aldım, iş kurdum, köşede bir para biriktirebildim. Tüm bunları oyunculuk sayesinde kazandım. Daha iyisi olabilir miydi? Çok daha iyisi olabilirdi, ama yine de şükrediyorum. Yeter ki insanlar çevresine at gözlüğüyle bakmasın. Bu işe emek vermiş ve hak ettiğini bulamayan birçok meslektaşım var. Sektör tekelleşmiş durumda olduğu için cast direktörlerinden tut, yapımcılara kadar herkes belirli bir isimle yürüyor.


Hayatındaki önceliklerin sırası nedir?

Ailem, işim ve değer verdiğim dostlarım.

Kırmızıçizgilerin var mıdır?

İkiyüzlü insanlardan nefret ederim. Hayatıma alacağım insanın öncelikle sigara içmemesi lazım, keyfinde alkol olabilir ve en önemlisi dost diyeceğim insanda vicdan olsun başka bir şey istemem. Çok arkadaşım, az dostum vardır. Arayıp, koş gel dediğimde, neden demeden hemen gelecek dostlar biriktirdim.

Pandemi sürecinde neler yapıyorsun?

Bol bol kitap okuyorum, elektronik mağazam var, onunla ilgileniyorum. Şuan bizim sektörde durumlar hiç iyi değil, birçok dizi yayından kalkıyor, birçoğu başlayamadı bile. Yazın işler biraz daha hareketlendi, ama şuan tekrardan virüsün patlamasıyla yine içine kapandı.

Bu sürede birçok insan kendiyle ilgili farkındalıklar yarattı. Senin bu süreçteki farkındalığın ne oldu?

Ailemle zaman geçirmenin ne kadar değerli olduğunu anladım. Normalde deli gibi dışarılarda gezip tozuyoruz. Bu süreçte ailemle sohbet ettik, birlikte vakit geçirdik. Aslında o kadar çok yapılacak şey birikmiş ki, ben bunu anladım. Artık her ne olursa olsun haftanın iki günü aileme ayıracağım. Yıllardır ailemle oturup bir şey paylaşmıyormuşum, bu karantina döneminde günlerce, haftalarca birlikte evde kaldık. Ne kadar çok şey paylaştığımızın farkına vardım.

En çok neyi özledin?

Gece dışarı çıkmayı çok seven biri değilim, ama şuan o kadar çok istiyorum ki, anlatamam. Kalabalığa karışmayı özledim, insanlara sarılmayı, endişesiz sohbet etmeyi özledim.

Bu hayattaki motton nedir?

Vicdanlı olmak ve ailene sahip çıkmak. Hayatımdaki en büyük değer ailemdir. Onların duasını alıp, yola koyulduktan sonra aşılmayacak hiçbir engel yoktur.

Sence başarıya giden her yol mübah mıdır?

Her günahı işledikten sonra başarılı olacaksan o başarının ne anlamı kaldı. Eğer o mübahlara katılmış olsaydım, çok daha farklı bir yerde olabilirdim, ama ben kendi yolumda gitmeyi tercih ettim. İstediğim her şeyi yapabiliyorum. O yüzden kimsenin günahına ortak olmak için bir sebebim yok.

1071 Malazgirt filmini çektin, yeni sezon için de bir projen var. Şuan için çok güzel gidiyor her şey, ama Mehmet’in hayali nedir?

Dönem işi yapmak bana çok iyi geldi, kelime haznem genişledi. Yine dönem işinde bulunmak isterim, ama olmazsa bu piyasanın en kötü karakterini oynamak istiyorum. Kötü karaktere her türlü şeyi katabilirsin, oyunculuğunu genişletebilirsin. Bir iyi ne kadar iyi olabilir, ama kötüyü oynamak herkesin harcı değildir.