Hayatımızda bazı kişiler vardır ki; çoğu zaman sıradan bir insan, önemsiz insan, kendi halinde bir insan, kimsesiz insan der geçeriz. Hatta  Çoğu zaman hiç değer vermeyiz. Ama unutmayalım ki; hazinelerin en değerlisi sesiz, ıssız kimsenin olmadığı yerlerde bulunur. Bu hazinelere sahip olunca vay beeee…. der, hayret ederiz. Halbuki bu insanlar arifane öyle bir söz söylelerler ki; yüzlerce alimin sözlerinden daha etkili olur. Bu sözler yüzyıllar boyu unutulmaz, dilden dile anlatılır, gider.

Uzun sözün kısasI katirlyonlar değerindeki hazinelerin bile bedel biçemeyeceği bir insanın, vatan sevgisinin, birlik ve beraberliğin ne kadar kıymetli olduğunu bize bir tarih dersi verir gibi verdiği  nasihatında bahs edeceğiz. Şehit Komandı Er Murat Akman’ın mektubunda bahsedeceğiz.

Hayata zorlu bir başlangıç yapan Akman, doğduktan birkaç ay sonra bir çöp bidonuna bırakıldı ve çocukluğunu yetimhanelerde geçirdi. Yetimhanede büyüyen bu genç adam, zorlukların onu kırmasına izin vermedi ve askerlik görevine başladıktan sonra dahi kalbinde taşıdığı merhameti hiç yitirmedi. Öyle ki, tüm maaşını yetimhanelerdeki diğer yetim çocuklara bağışlayarak yardım eli uzatmayı sürdürdü. Bu davranışı, insanlık dolu bir karaktere sahip olduğunu gösteriyordu.

Murat Akman, katıldığı operasyonlar öncesinde bir mektup yazma alışkanlığı edinmişti. Her operasyona çıkmadan önce, geri dönmeme ihtimalini göz önünde bulundurarak o anki düşüncelerini kâğıda döker ve yazdığı mektubu bölüğündeki bir arkadaşına teslim ederdi. Bu mektupların en önemlisi, şehit olursa gazeteci olan çocukluk arkadaşına ulaştırılmasını istediği son mektuptu. Akman’ın en yakınındaki bölük arkadaşı, bu emaneti büyük bir sorumlulukla taşıdı.

Komando Er Murat Akman, 14 Haziran 2004 tarihinde Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi Mezraa Köyü yakınlarında teröristlerin açtığı ateş sonucunda şehit olmuştur. Akman, şehit düştükten sonra bu mektup arkadaşı tarafından gazeteci dostuna teslim edildi.Gazeteci arkadaşı, mektubu okuduğunda Murat Akman’ın samimiyeti ve derin vatan sevgisiyle karşılaştı. Şehidin isteği üzerine, bu anlamlı mektup bir gazetede yayımlandı ve toplumun vicdanına dokunan bir belge olarak tarihe geçti. Gazetenin mektubu yayımlamak için ödediği para ise, Akman’ın bağış geleneğini sürdüren bir adım olarak yetimhaneye bağışlandı. Böylece, Murat Akman’ın başlattığı iyilik halkası, ölümünden sonra dahi devam etti.

Bu mektup ve Akman’ın hikâyesi, Türk sinemasına da ilham kaynağı oldu. 2017 yılında vizyona giren “Bölük” filmi, Murat Akman’ın yaşamına ve mektubuna yer vererek izleyicilerin hafızasında derin izler bıraktı. Filmi izleyenler, Murat Akman’ın vatan ve insanlık adına yazdığı bu mektubu hatırlayarak ona olan minnetlerini bir kez daha hatırlayacaklardır. (www.megazete.com).

Şehit Komando Er Murat Akman’ın Mektubu:

“Bu yazı bir komanda er mektubudur ve siz bu mektubu gazeteden okuyorsanız ölmüşüm demektir. Bir ailem olsaydı bu mektubu onlara yollamak isterdim ama yok.

Size koğuştaki ranzamdan yazıyorum. Şu an etrafımda Adana, Ağrı, Sivas, Edirne, Diyarbakır, Ankara, Antalya, İzmir, Urfa, Trabzon… Türkiye’nin dört bir yanından birbirini tanımayan ama birbirlerinin canını korumaya yemin etmiş bir sürü asker var. Birazdan operasyona gideceğiz, tek dileğimiz kayıp vermeden geri gelmek.

İlerde ölürsem eğer diye bir mektup yazmak çok zor. Aklına getirmek istemez ya insan ölümü, hani her zaman bir umut vardır ya. Askerliğim bittikten sonra yırtıp atacaktım bu mektubu ama şu an okuyorsanız yırtamadım demektir. Zaten pek de kalem tutmaz elim. Silah tutmayı daha iyi bilirim. Sizi korumam için siz öğrettiniz silah tutmayı. Tuhaf olan siz bu mektubu okurken ben neden öldüğümü bile bilmiyor olacağım. Ya bir mayına bastım ya da yediğim birkaç kurşun. Bileniniz var mı ben nasıl öldüm?

Kışlada her televizyona bakışımda birbirinizi öldürdüğünüzü birbirinizin canını yaktığınızı gördüm. Müziğin sesini çok açtı diye komşusunu vuranlar. Gücü kadına yetenler. Cebindeki on lirası için adam vuranlar. Kız arkadaşına baktı diye alayını bıçaklayanlar. 

Bileniniz var mı ben kimi korumak için öldüm? 

Eti az pişti diye garsona çıkışan adam; sen rahat uyu diye kurşunlar başımın üstünden geçerken ben dağda her bulduğumu kesip yedim. Arabasını solladılar diye levyesini kapıp arabadan inen adam, beni bir çöp bidonuna atıp giden anam; söylesene ben kimin için öldüm?

Yetimhanede ve askerde en güzel şeyin ekmeğin bölmek olduğunu öğrendik biz. Peki size neyi bölmeyi öğrettiler? Sizi önce Allah’a sonra birbirinize emanet ediyorum. Ben sizden razı oldum Allah da sizden razı olsun!”

Son söz: Şehit Komando Er Murat Akman Tarihi nasihatı ile kendini unutturmayacaktır. Türk Milleti’nin milyonlarca genci; vatan sevgisini, milliyetperverliği, ülkücülüğü, birlik ve beraberliği ayakta tutmak için hayatı pahasına  olsa bile söz vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti bu gençler sayesinde yüzyıllar boyu devam edecektir.